Ekşi Duyuru

hayır teknisyen:)

ehehe çok komikmiş. elimizde hiç bi şey olmadığı halde ne güzel de bok atıyoruz. ehehe çok komik ama, hakettiler tabii.

alınlarında polis yazmayacağına, delilleri çalmaya teşebbüs ederken ve bir miktar da çalmışken yakalandıklarına göre polis ya da polis işbirlikçileridir. Haksızlık yapılmış birileri olsalar öyle kuzu kuzu dururlar mı sizce?

burada mesele şu ki insanlar artık polisin böyle bir şey yapacağına gözü kapalı inanıyor. polisler bunu ve çok daha fazlasını yapıyor çünkü. dolayısıyla ''yaa ama şimdi bilip bilmeden suçlamayalım polislerimizi'' algısı sadece komik.

bu ülkede sokak ortasında gencecik bir insanı öldürdü polis.( çok daha fazlası var ama bu olayın videosu var gözümüzün önünde oldu )

bu ülkede dövülerek öldürülen gencin görüntüleri bilirkişi tarafından defalarca silindi. zanlılardan 2 si polisken sadece 1i tutuklanabildi.

işimize öyle gelmesi keyfimize değil yani. çok fazla örneği var bu tür durumların.

peki polis olmadığının kanıtı var mı?

dediğim gibi kötü olan polisin bu tür şeyleri ve çok daha fazlasını zaten yapması. ve insanların da ister istemez artık ön yargılı davranmaları.

sivil polisi polis diye kakalıyoruz oldu mu şimdi.ne biçim bi düsünce.polis olması şart mı.devlet birimlerince görevlendirilmiş soysuzlardan birkaçı işte,herşey açık.

bu videoyu az önce halk cephesinden bi arkadaşım paylaştı, o da bu şekilde yazmıştı.

ama eskişehirde öldürülen Ali İsmail Korkmaz'ın otelden alınan video kaydının tam öldürülme anındaki 18 dklık bölümün kazara silinmesine yol açanın polisler olduğunu varsayarsak, yukarıdaki videonun mantıklı olduğunu söylebiliriz.

sonuç olarak şahısların polis olduğuna dair bir bilgi yok anladığım kadarıyla. ben anlamadım bu deliller çete aleyhine kullanılabilecek şeyler olduğuna göre çete üyesi ya da bağlantılı kişiler olması ihtimali daha yüksek değil mi?

ayrıca polis olmadıklarına dair bir bilgi de yok o zaman polistirler diyemeyiz. sonuçta sizin de bu güne kadar bir suç işlemediğinize dair kanıt yok.

bu olayın gezi olaylarında öldürülenlerle bağlantılı yorumlanması da çok mantıklı gelmiyor bana. rahmetlileri öldürenleri savunacak değilim ama bambaşka bir birim, bambaşka insanlar ve bambaşka bir konudan bahsettiğimizin de farkında olmak lazım.

amacım burada kimseyi aklamak filan da değil. daha önc ebu konuda çok entri yazdım gidin onları okuyun gibi saçma sapan şeyler de söylemicem. ben de polisin çok temiz olduğuna inanmıyorum ama bence artık başkalarının düşünceleri ile hareket etmeyi bırakmalıyız. bütün ülke bu şekilde yönetilirken çok okuyup çok bildiğimizi ve araştırdığımızı düşünen bizler böyle olmasak daha mantıklı.

bana sorarsanız bu adamlar evet polistir. benim fikrim bu. ama polis olduklarına dair hiç bir kanıt yok. bu bağlamda adamların polis olduğunu söyleyip ana bacı sövmek de çok mantıklı gelmiyor. bu durumda "benim milletim çamlıcada cami sitedi, tabii ki yapacağız" denildiğinde aslında hiç öyle bir düşüncesi olmamasına rağmen "evet lan çamlıcada cami istiyorum" diyen ve o camiye hiç gitmeyecek olan adamdan bir farkımız kalmıyor.

benim hatalarım olabilir. gördüklerimde eksiklerim olabilir. ama herkesin hata yapabileceğini, bir şeyleri eksik görebileceğini de unutmamak lazım.

yani polis ya da işbirlikçisi diyoruz.

gezi olayları ile neden bağdaştırıldığını da anlayamıyorsan, senin baktığın pencere biraz karanlık odaya açılıyor demektir, başka odaya geç istersen.

bu ülke necdetleri, hayrileri gördü 90larda, mahkumlara kimyasal silah kullanıldığını gördü ikibinlerde, işkncelerin türlü türlüsünü, filistin askısını, manyetoyu gördü seksenlerde, ziverbey köşklerini gördü yetmişlerde. devlet ve onun kolluk kuvveti böylesi kirli bir geçmişe sahipken polis şiddetini gören herkesin durumu gezi ile özdeşleştirmesi kadar olağan bir şey yok, çünkü gezi polis kaba kuvvetinin son dönemdeki en büyük teşhiri.

gelelim çeteler meselesine, Gülsuyu civarında seyreden olaylar yeni değil yaklaşık 1 yıllık mazisi var ve buradaki uyuşturucu çetelerinin palazlanmasına müsaade eden, ses etmeyen ve kimi yerlerde bunu teşvik eden kim bakalım?

olaya bir de şöyle bakabiliriz, çetelere karşı bir eylem yapılıyor, çok kasıtlı bir şekilde o mahalleyi örgütleyen gençlerden biri hedef seçilerek 6 kurşunla katlediliyor. peki katliamın ertesi günü ne oluyor? cenazeyi defnetmeden önce olay yerinde anmak isteyen yakınlarına ve arkadaşlarına polis barikat kuruyor, cenazenin mahalleden çıkarılmasını engelliyor. hastanede, ölen gencin arkadaşları göz altına alınırken delilleri karartmaya çalışanlar ortadan kayboluyor. (Madem polis ya da işbirlikçisi değiller, ya da çeteciler neden göz altına alınmıyorlar?)

evet halen alınlarında polis yazmasını bekliyor olabilirsin, ama bu ülkedeki toplumsal dinamikleri bilen bir çoğumuz için kimlikleri ayan beyan ortada bu kişilerin.

polis (bazısı için "artık öyle", bazısı için ezelden beri) artık belli bir meslek grubunun ya da teşkilata bağlı memurların ortak adı değil birçok insan için; bir "ruh"un adı.
Bunu da o "ruh" yapıyor. Ya da "zihniyet" mi dersin artık ondan işte. Bir parça "polis yaptı" denildiğinde kullanılan polis kelimesi anlam kayması ya da genişlemesine uğramış.

söylediğim gibi, ben o şahısların polis olduklarını düşünüyorum. ama bu düşüncem direk olarak "onlardır evet! analarını sikeyim onların!" dememe neden olmuyor. geçmişe dönecek olursak benim de bambaşka örneklerim olabilir ama konumuz bu değil.

benim derdim gezi olaylarını filan eleştirmek, polisi savunmak filan da değil. demek istediğimi açıkça belirttim. ama siz 20 yıl öncesinden, muhtemelen şu anda yaşamayan polislerden örnek vererek bambaşka şeyler söylüyosunuz. böyle konuşmaktan hiç hoşlanmıyorum ama tribünlere oynanması hoş değil.

cenazelerin çıkartılmadığını söylüyorsunuz ama orada aslında ne olduğunu bildiğinizi düşünmüyorum. açıkçası ben de bilmiyorum. gerçekten böyle bir şeyin olabileceğine de pek inanmıyorum açıkçası. birileri bi şeyleri gaza getirmiş ve polisin orda bulunmasını sağlamıştır benim düşünceme göre.böylece sizler ya da bizler de "polis cenazeyi mahalleden dışarı çıkarttırmadı" diyebilelim. ben anlamadım polis cenazeyi orda asfaltı kazıyıp oraya gömmelerini mi istemiş? neyse konu gittikçe daha desteksiz noktalara gidiyo..

bu ülkenin gerçek toplumsal tarihini bilmeden, polisleri amerikan ve amerikan özentisi filmlerden öğrenip, "ateş olmayan yerden duman çıkmaz" anlayışıyla olaylara bakıldığında içine düşülen çıkmazın tadı bambaşka olur, haliyle.
anlaşılmayan nokta şu, benim tarihten verdiğim örnekler bu devletin son 50 yıllık halet-i ruhiyesi üzerine, bu devlet ve onun kolluk kuvvetleri kırıp dökmekte, işkence etmekte, yok etmekte hiç bir zaman beis görmediler, görmüyorlar. Bu bir zihniyetin tezahürü, kişilerin bireysel insiyatifleriyle zaman zaman oluşmuş istisnai durumlar değil. Dolayısıyla, olay 20 yıl önce yaşayan adamlar değil, 50 yıl önce de böyleydiler, bu tarihsel görünümü kıracak bir durum gerçekleşmedi henüz.

Cenaze için ise, ölen gencin arkadaşları ve örgütü bir anma ile defnetmek istediler, neydi bu anma; armutlu'da cem evi'nde tören, ardından öldürüldüğü yerde anma ve gazi'de defin. devlet bu çağrı üzerine polislerini yığdı oraya, giriş çıkışları kapattı, mahalleyi abluka altına aldı ve belirlenen programı yaptırmamak üzerine harekete geçti. Olayın hepsi bu, yoldan geçen polisin anasına sövüp de o polisin de arkadaşlarını oraya çağırma durumu yok yani. durum tamamen zihniyet ve ideolojiyle alakalı. Hem damızlanan çeteler arkadaşını öldürsünler, hem de arkadaşını anmana izin vermesinler.