[]
Farklı şehirlerde bulunmanın verdiği his ve okulla ilgili birtakım karalama
Küçüklükten beri bana çok ilginç gelir farklı yerlerde bulunmak.
Evi çok seven bir insan olarak geçirdim çocukluk yıllarımı.
Küçükşehirde büyüdüm, kanıksadığım insanları, üç beş mekanı ve çarşısı vardı.
Karadeniz hariç neredeyse tüm kıyı kentlerini dolaştım.
Farklı yerlerde bulunmayı seviyorum. Ama aynı zamanda tuhaf bir his yaşıyorum. Yıllarca aynı yerde bulunmanın ardından hiç ait olunmayan, tanıdık kimsenin olmadığı yerlere gitmek tuhaf geliyor.
Ve bazen Facebook'ta hiç tanımadığım insanların profillerinde dolaşıyorum, okuluna bakıyorum, müzik zevklerine, arkadaşlarına, kültürlerine bakıyorum ve bir anda kendime yabancılaşıyorum.
Google Earth'te zoom out yapmak gibi insanlara daha genel olarak bakıp düşününce ortak paydadaki düşünceler, bilgiler birtakım siyasi olaylar ve medyanın bize verdiklerinden ibaret.
Çok farklı insanlarla tanıştım ama çok "farklı yerden" insanlarla pek tanışmadım.
Bugün yepyeni bir ortamdayım, başka şehre geldim okumak için.
Milli eğitimin çocuklara "ders" diye dayattığı o şeyleri ezberlemek istemedim hiç. Okula dair her şeyden soğudum lise hayatımda. Araştırmayı, araştırmayı ve sorgulamayı çok sevsem de o çok övülen, sosyal imkanların muazzam olduğundan, entelektüel birikimin dibine vurulabileceği Boğaziçi, ODTÜ gibi üniversiteler hep hayal olarak kaldı bende. Çok sevdiğim arkadaşlarım İTÜ'ye Boğaziçi'ne gitti.
Etrafımda farklı şehirlerden binlerce farklı insan var. Bu çok hoşuma gidiyor ve aynı zamanda tuhaf hissettiriyor.
Kültür çeşitliliğin çok olduğu ve insanların birbirine karışmadığı metropolleri özellikle çok seviyorum.
Türkiye'de "karışmama" kısmından ne kadar bahsedilebilir ama şu an İzmir'deyim ve mutluyum.
Siz de benzer hisleri yaşıyor musunuz, neler düşünüyorsunuz; yorumları bekliyorum.
Evi çok seven bir insan olarak geçirdim çocukluk yıllarımı.
Küçükşehirde büyüdüm, kanıksadığım insanları, üç beş mekanı ve çarşısı vardı.
Karadeniz hariç neredeyse tüm kıyı kentlerini dolaştım.
Farklı yerlerde bulunmayı seviyorum. Ama aynı zamanda tuhaf bir his yaşıyorum. Yıllarca aynı yerde bulunmanın ardından hiç ait olunmayan, tanıdık kimsenin olmadığı yerlere gitmek tuhaf geliyor.
Ve bazen Facebook'ta hiç tanımadığım insanların profillerinde dolaşıyorum, okuluna bakıyorum, müzik zevklerine, arkadaşlarına, kültürlerine bakıyorum ve bir anda kendime yabancılaşıyorum.
Google Earth'te zoom out yapmak gibi insanlara daha genel olarak bakıp düşününce ortak paydadaki düşünceler, bilgiler birtakım siyasi olaylar ve medyanın bize verdiklerinden ibaret.
Çok farklı insanlarla tanıştım ama çok "farklı yerden" insanlarla pek tanışmadım.
Bugün yepyeni bir ortamdayım, başka şehre geldim okumak için.
Milli eğitimin çocuklara "ders" diye dayattığı o şeyleri ezberlemek istemedim hiç. Okula dair her şeyden soğudum lise hayatımda. Araştırmayı, araştırmayı ve sorgulamayı çok sevsem de o çok övülen, sosyal imkanların muazzam olduğundan, entelektüel birikimin dibine vurulabileceği Boğaziçi, ODTÜ gibi üniversiteler hep hayal olarak kaldı bende. Çok sevdiğim arkadaşlarım İTÜ'ye Boğaziçi'ne gitti.
Etrafımda farklı şehirlerden binlerce farklı insan var. Bu çok hoşuma gidiyor ve aynı zamanda tuhaf hissettiriyor.
Kültür çeşitliliğin çok olduğu ve insanların birbirine karışmadığı metropolleri özellikle çok seviyorum.
Türkiye'de "karışmama" kısmından ne kadar bahsedilebilir ama şu an İzmir'deyim ve mutluyum.
Siz de benzer hisleri yaşıyor musunuz, neler düşünüyorsunuz; yorumları bekliyorum.
onu bunu bilmem de gün gelir o tuhaf hissettiren tarafın büyür büyür büyür hoşuna giden tarafına kafa tutup tuttuğu gibi yere sererse işte o zaman ayvayı yedin demektir.
- isildur (22.09.13 00:40:19)
(bkz: hırssızlık)
bazen google plus'ta anonim olarak, muhtemelen hiç tanıyamayacağım insanların profillerine bakıyorum. ugandalılar yada kanadılar falan. nerden buluyorsam. tatil fotografları falan oluyor. nasıl tatil yapmışlar kızlar ve erkekler ilişkileri nasıl. giyimleri nasıl. ne alakaysa. vardır böyle saçmalıkları olanlar
bir üst seviyeye çıkabilmek için o ezberden geçmen gerekiyor. hayatın eğlenceli kısımları sıkıcılıkla var oluyor zaten. bu nasıl sistem pöff demek şımarıklıktan başka bir şey değil. farklı bir bakış açın varsa zaten bir şekilde var olabiliyorsun. çöp toplarken de, makale yazarken de, domates erkerken de, test çözerken de.
bazen google plus'ta anonim olarak, muhtemelen hiç tanıyamayacağım insanların profillerine bakıyorum. ugandalılar yada kanadılar falan. nerden buluyorsam. tatil fotografları falan oluyor. nasıl tatil yapmışlar kızlar ve erkekler ilişkileri nasıl. giyimleri nasıl. ne alakaysa. vardır böyle saçmalıkları olanlar
bir üst seviyeye çıkabilmek için o ezberden geçmen gerekiyor. hayatın eğlenceli kısımları sıkıcılıkla var oluyor zaten. bu nasıl sistem pöff demek şımarıklıktan başka bir şey değil. farklı bir bakış açın varsa zaten bir şekilde var olabiliyorsun. çöp toplarken de, makale yazarken de, domates erkerken de, test çözerken de.
- k4l3m (22.09.13 01:13:25)
1