[]
annemle ilgili bir sorun - annemin sorunu
merhaba arkadaşlar. başlıkta yazdığım gibi annemle ilgili bir sorun var, daha doğrusu annemin sorunu-sorunları. bu gece tekrar yoğun bir şekilde yaşadığım için dolmuş olarak yazıyorum bunu. bir süredir olan, biriken ve yer yer gözlemlediğim sorunların toplamı olarak değişik bi şey çıktı karşıma. sonuca gelmek için hikayeyi özetleyeyim de yardım edin.
annem, genç yaşında evlenmiş ve genç yaşında (ağabeyimi ve beni) doğurmuş, yıllarca köydeki kayınvalidesinin ve akrabalarının kahrını çeken, genç yaşında onların "davetsiz misafirlikleriyle" falan uğraşmış bir kadın. hayatı hayalkırıklıklarıyla dolu. "şimdiki aklım olsa" yaklaşımıyla, okuyamamış okulunu bitirmemiş, istediğini gerçekleştirememiş, mükemmel bir evlilik yapmamış (isteğiyle de olsa sonradan erken evlendiğinin farkına varmış ve üniversite okuyamamanın hayalkırıklığını içinde yaşıyor), bugün de yaşlanan ve fakat görünümüne önem veren, genç kalmak için uğraşan biri. diğer yanda sıkıntıları var. bu saydığım ve kanımca en önemli kısmını oluşturduğunu düşündüğüm "hayalkırıklıkları". çocukları var; üzerlerine çok düşüyor, ben idealist biri olduğum ve siyasi olayların tam ortasında, onlardan uzakta okuduğum ve yaşadığım için çok sıkıntılı. türkiye'deki olaylardan, ölen gençlerden dolayı sinirleri çok bozuluyor ve aynı dakikada, farklı anlarda beni 6-7 kez uyarıyor aman uzak dur diye. çok pimpirikli ve şüphecidir kendisi. öyle böyle değil. ve sağlık sorunları. son 1 senedir doktorlara gidiyor. tansiyondur, nabızdır, bayılma falan oluyor arada. ilaçlarla falan atlattık gibi. iyi kardiyologlara gittik. ama bazen rahatsızlanıyor işte. farklı rahatsızlıklardan farklı ilaçlar kullanıyor. hayatı yaşamaya çalışıyor. bir işi olmayan bir ev kadını olarak.
durum ve sorunlar kısaca bu. muhtemel bazı (hayalkırıklıklarını yoğun yaşamak gibi) ve kesin bazı (sağlık sorunları gibi) problemlerinden dolayı annem geceleri uyuyamıyor pek, uyuymak için de değişik bitki çaylarını falan karıştırıp içiyor. poşet çaylar tabii, fakat tanıdığının duyduğu diyetisyenlerin sağdan soldan söylediğini duyduğu, internetten araştırdığı bazı bitki çayları içiyor rahatlamak için. içince de -nasıl desem- kafası iyi değil de kafası boşalmış oluyor epey, içi açılıyor. eski anılarını anlatıyor, lise falan. abim doğmadan ölmüş babasını (dedemi) anlatıyor, anılarını. önceden anlattığı şeyleri yine anlatıyor, aynı akşam. yani aynı akşam bir şeyi 1-2 kere anlatıyor. bir yandan sağlık sorunlarından bıkmış, paranoyalardan bıkmış. hayalkırıklıklarından dolayı kendisiyle ve hayatla tam olarak barışamamış (ben böyle düşünüyorum). geçmiş acıların etkisiyle doluyor sanırım ara sıra. muhtemelen keşke geç evlenmeseydim, keşke okusaydım, keşke bir şeyler başarabilseydim diiye içinden geçirdiğini düşünüyorum.
ben de endişeleniyorum dostlar. annem sürekli bu tarz fiziksel, duygusal sorunlarla boğuşuyor gibi hissediyorum. doktora da gidiyor ediyor sağlık sorunları için, kendi hayatı da çok renkli olmamakla beraber öyle geçiyor (günler, buluşmalar, arkadaşlarıyla sohbetler falan). ama sanırım bariz bir şekilde canı sıkılıyor. derinlemesine de konuşamıyorum her şeyden, kesin olduğunu düşünmediğim veya kesin olduğunu düşündüğüm her şeyden ve her duygudan. sadece böyle zamanlarda. yoğun bir şekilde hissediyorum işte bir üzgünlük ve sıkıntı. hayat ne kadar onun için olağan devam ediyor gibi gözükse de. böyle sıkıntılar kendisini etkiliyor gibi geliyor bana. acaba annem psikoloğa veya psikiyatriye falan mı gitse. gördüğünüz gibi arada anlatıyor bunları fakat iyi bir desteğe ihtiyacı olabilir. bunu nasıl söyleyebilirim ona, böyle bir şey gerekir mi, ihtiyacı var mıdır. gördüğünüz gibi etkilediğini düşünüyorum hayatını. bu konuda ben ne yapabilirim sevdiği oğlu olarak. başka neler söylersiniz. iyi geceler herkese.
annem, genç yaşında evlenmiş ve genç yaşında (ağabeyimi ve beni) doğurmuş, yıllarca köydeki kayınvalidesinin ve akrabalarının kahrını çeken, genç yaşında onların "davetsiz misafirlikleriyle" falan uğraşmış bir kadın. hayatı hayalkırıklıklarıyla dolu. "şimdiki aklım olsa" yaklaşımıyla, okuyamamış okulunu bitirmemiş, istediğini gerçekleştirememiş, mükemmel bir evlilik yapmamış (isteğiyle de olsa sonradan erken evlendiğinin farkına varmış ve üniversite okuyamamanın hayalkırıklığını içinde yaşıyor), bugün de yaşlanan ve fakat görünümüne önem veren, genç kalmak için uğraşan biri. diğer yanda sıkıntıları var. bu saydığım ve kanımca en önemli kısmını oluşturduğunu düşündüğüm "hayalkırıklıkları". çocukları var; üzerlerine çok düşüyor, ben idealist biri olduğum ve siyasi olayların tam ortasında, onlardan uzakta okuduğum ve yaşadığım için çok sıkıntılı. türkiye'deki olaylardan, ölen gençlerden dolayı sinirleri çok bozuluyor ve aynı dakikada, farklı anlarda beni 6-7 kez uyarıyor aman uzak dur diye. çok pimpirikli ve şüphecidir kendisi. öyle böyle değil. ve sağlık sorunları. son 1 senedir doktorlara gidiyor. tansiyondur, nabızdır, bayılma falan oluyor arada. ilaçlarla falan atlattık gibi. iyi kardiyologlara gittik. ama bazen rahatsızlanıyor işte. farklı rahatsızlıklardan farklı ilaçlar kullanıyor. hayatı yaşamaya çalışıyor. bir işi olmayan bir ev kadını olarak.
durum ve sorunlar kısaca bu. muhtemel bazı (hayalkırıklıklarını yoğun yaşamak gibi) ve kesin bazı (sağlık sorunları gibi) problemlerinden dolayı annem geceleri uyuyamıyor pek, uyuymak için de değişik bitki çaylarını falan karıştırıp içiyor. poşet çaylar tabii, fakat tanıdığının duyduğu diyetisyenlerin sağdan soldan söylediğini duyduğu, internetten araştırdığı bazı bitki çayları içiyor rahatlamak için. içince de -nasıl desem- kafası iyi değil de kafası boşalmış oluyor epey, içi açılıyor. eski anılarını anlatıyor, lise falan. abim doğmadan ölmüş babasını (dedemi) anlatıyor, anılarını. önceden anlattığı şeyleri yine anlatıyor, aynı akşam. yani aynı akşam bir şeyi 1-2 kere anlatıyor. bir yandan sağlık sorunlarından bıkmış, paranoyalardan bıkmış. hayalkırıklıklarından dolayı kendisiyle ve hayatla tam olarak barışamamış (ben böyle düşünüyorum). geçmiş acıların etkisiyle doluyor sanırım ara sıra. muhtemelen keşke geç evlenmeseydim, keşke okusaydım, keşke bir şeyler başarabilseydim diiye içinden geçirdiğini düşünüyorum.
ben de endişeleniyorum dostlar. annem sürekli bu tarz fiziksel, duygusal sorunlarla boğuşuyor gibi hissediyorum. doktora da gidiyor ediyor sağlık sorunları için, kendi hayatı da çok renkli olmamakla beraber öyle geçiyor (günler, buluşmalar, arkadaşlarıyla sohbetler falan). ama sanırım bariz bir şekilde canı sıkılıyor. derinlemesine de konuşamıyorum her şeyden, kesin olduğunu düşünmediğim veya kesin olduğunu düşündüğüm her şeyden ve her duygudan. sadece böyle zamanlarda. yoğun bir şekilde hissediyorum işte bir üzgünlük ve sıkıntı. hayat ne kadar onun için olağan devam ediyor gibi gözükse de. böyle sıkıntılar kendisini etkiliyor gibi geliyor bana. acaba annem psikoloğa veya psikiyatriye falan mı gitse. gördüğünüz gibi arada anlatıyor bunları fakat iyi bir desteğe ihtiyacı olabilir. bunu nasıl söyleyebilirim ona, böyle bir şey gerekir mi, ihtiyacı var mıdır. gördüğünüz gibi etkilediğini düşünüyorum hayatını. bu konuda ben ne yapabilirim sevdiği oğlu olarak. başka neler söylersiniz. iyi geceler herkese.
Evet, gidip anlatması lâzım.
- compadrito (11.09.13 05:25:17)
ilaç yazana değil de dinleyene gitse iyi olur gibi.
- kyha (11.09.13 06:57:16)
Gunaydin oncelikle.
Anneniz coktan major bir depresyone girmis olabilir ve bu buyuk oranda yasam kalitesini dusurur. Ayrica major depresyonun da getirdigi ek stres psikosomatik yani psikolojik kaynakli fizyolojik sorunlara yol acabilir. Profesyonel bir yardim almadikca major depresyon zor atlatilir. Ozellikle yasli bir kadin icin bu durum daha bir sikintili gececektir.
Yaslilar psikolog/psikiyatr olayina pek sicak bakmayabiliyorlar. İkna etmek icin annecigim bak ben de gittim, cok rahatladim gibi onyargi kirici seyler soyleyebilirsiniz. Hasta oldugu gercegini yuzune vurmak urkmesine ve icine kapanmasina neden olabilir.
Gecmis olsun, iyi haberlerinizi duymak dilegiyle.
Anneniz coktan major bir depresyone girmis olabilir ve bu buyuk oranda yasam kalitesini dusurur. Ayrica major depresyonun da getirdigi ek stres psikosomatik yani psikolojik kaynakli fizyolojik sorunlara yol acabilir. Profesyonel bir yardim almadikca major depresyon zor atlatilir. Ozellikle yasli bir kadin icin bu durum daha bir sikintili gececektir.
Yaslilar psikolog/psikiyatr olayina pek sicak bakmayabiliyorlar. İkna etmek icin annecigim bak ben de gittim, cok rahatladim gibi onyargi kirici seyler soyleyebilirsiniz. Hasta oldugu gercegini yuzune vurmak urkmesine ve icine kapanmasina neden olabilir.
Gecmis olsun, iyi haberlerinizi duymak dilegiyle.
- empati kuramayan psikolog (11.09.13 09:26:02)
hacı bi doktora görünmesinin iyi olacağını düşünüyorum.
bir de bir şeylere yönelmeli, onu oyalasın falan anlatabildim mi?
hani belediyelerde falan olur ya genelde ücretsiz hobi kurslarına gitsin mesela.
biz anneyi göndermiştik:)
boş akıl şeytanın oyun alanıymış.
büyük ihtimal annen evde durmaktan amaçsızlıktan falan sıkıntıya gelmiş.
eğer eşinden de yeterince bir ilgi alaka görmediyse hani. normal yani.
geçmiş olsun
bir de bir şeylere yönelmeli, onu oyalasın falan anlatabildim mi?
hani belediyelerde falan olur ya genelde ücretsiz hobi kurslarına gitsin mesela.
biz anneyi göndermiştik:)
boş akıl şeytanın oyun alanıymış.
büyük ihtimal annen evde durmaktan amaçsızlıktan falan sıkıntıya gelmiş.
eğer eşinden de yeterince bir ilgi alaka görmediyse hani. normal yani.
geçmiş olsun
- seyduna6687 (11.09.13 09:43:49)
vallahi nerdeyse benim de annem aynı durumda,nerdeyse birebir ve ben de ne yapacagımı şaşırmış durumdayım ve üzülüyorum da
- ezoCan (11.09.13 09:55:44)
cevaplar için teşekkürler arkadaşlar.
@filozof üret - seyduna
annem 48 yaşında tam olarak. yaşlanmak istemiyor, genç gözükmek için cildine sürekli dikkat ediyor, botokstur falan onlarla uğraşıyor. öncelikli önem verdiği şey bu yani.
sıkıldığını da biliyorum, böyle bir uğraş arıyor fakat fazla bir şey bulamıyor. bilgisayar ve interneti öğrendiğinden beri evde olunca neredeyse bütün gün bilgisayar karşısında facebook kullanıyor. bu belediyelerdeki, halk eğitimlerdeki hobiler de ilgisini pek çekmiyor sanırım, "ev hanımlığı kültürü"ne dahil olanlara soğuk özellikle. başka da ne ilgisini çeker bilmiyorum. bilgisayar kullanımı konusunda en azından bir git dedim, oralara gitmem dedi. istanbul-silivri'de oturuyoruz. bazen buraları sıkıcı hissedip istanbul'da yaşamak istiyor, abim çalıştığı için istanbul'a yakın kirada oturduğu bir ev var. geçenlerde, kışın orda daha fazla kalmak istiyorum, alışveriş merkezleri falan var sıkılınca giderim diyordu. dediğim gibi oturup da diyemiyorum "sıkılıyor musun, şunu şunu yap" diye malesef. aynı şeyi 1-2 kez anlatma olayı da, büyük bir heyecanla kendisini neredeyse kaybedip yüksek sesle anlattığı o gece vakitlerinde oluyor. bir şey söylüyorum lafımı bölüp anlatıyor örneğin.
lise mezunu bu arada annem. okul biter bitmez evlenmiş. önerileriniz için çok teşekkürler, başka vakıf-dernek özelinde falan önereceğiniz bir şey var mıdır?
@empati kuramayan psikolog
tamamdır, lafı öyle oraya getirmek iyi olur. zaten kendi kişisel sorunlarından değil de mesela benim hakkımdaki paranoyalarının fazla olduğunu söyleyip öneriririm. doğruluğu da var hakkaten. kadın arayıp "yurttan çıkarken, metroya adımını atarken dikkat et" diye uyarıyor neredeyse her gün. öncelikli olarak psikolog mu öneriyorsunuz? hangi psikologlar/merkezler iyidir?
@filozof üret - seyduna
annem 48 yaşında tam olarak. yaşlanmak istemiyor, genç gözükmek için cildine sürekli dikkat ediyor, botokstur falan onlarla uğraşıyor. öncelikli önem verdiği şey bu yani.
sıkıldığını da biliyorum, böyle bir uğraş arıyor fakat fazla bir şey bulamıyor. bilgisayar ve interneti öğrendiğinden beri evde olunca neredeyse bütün gün bilgisayar karşısında facebook kullanıyor. bu belediyelerdeki, halk eğitimlerdeki hobiler de ilgisini pek çekmiyor sanırım, "ev hanımlığı kültürü"ne dahil olanlara soğuk özellikle. başka da ne ilgisini çeker bilmiyorum. bilgisayar kullanımı konusunda en azından bir git dedim, oralara gitmem dedi. istanbul-silivri'de oturuyoruz. bazen buraları sıkıcı hissedip istanbul'da yaşamak istiyor, abim çalıştığı için istanbul'a yakın kirada oturduğu bir ev var. geçenlerde, kışın orda daha fazla kalmak istiyorum, alışveriş merkezleri falan var sıkılınca giderim diyordu. dediğim gibi oturup da diyemiyorum "sıkılıyor musun, şunu şunu yap" diye malesef. aynı şeyi 1-2 kez anlatma olayı da, büyük bir heyecanla kendisini neredeyse kaybedip yüksek sesle anlattığı o gece vakitlerinde oluyor. bir şey söylüyorum lafımı bölüp anlatıyor örneğin.
lise mezunu bu arada annem. okul biter bitmez evlenmiş. önerileriniz için çok teşekkürler, başka vakıf-dernek özelinde falan önereceğiniz bir şey var mıdır?
@empati kuramayan psikolog
tamamdır, lafı öyle oraya getirmek iyi olur. zaten kendi kişisel sorunlarından değil de mesela benim hakkımdaki paranoyalarının fazla olduğunu söyleyip öneriririm. doğruluğu da var hakkaten. kadın arayıp "yurttan çıkarken, metroya adımını atarken dikkat et" diye uyarıyor neredeyse her gün. öncelikli olarak psikolog mu öneriyorsunuz? hangi psikologlar/merkezler iyidir?
- degilim (11.09.13 13:34:11)
1