[]

Öğretmenlik mi ? Kabin memurluğu mu? Okutmanlık mı?

normal bir şehirde devlette öğretmenlik mi,istanbulda thy'de kabin memurluğu mu (hosteslik), devlet veya özel üniversitede okutmanlık mı?

siz olsanız neyi tercih ederdiniz? sebepleri ile açıklarsanız sevinirim

yaş 24 er kişisiyim, ingilizce öğrt. mezunuyum.

not: öğretmenlik yaklaşık 2500 tl maaş, kabin memurluğu 5000 tl maaş, okutmanlık 3000 tl maaş alıyor bildiğim kadarıyla.

 
önümde evlenme vs gibi bağlayıcı bir şey yoksa kabin memurluğunu seçerdim. 5000tl maaş iyiymiş.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (30.08.13 21:55:08) 
ben öğretmenliği tercih ederim. benim için bir işte en önemli şey tatil imkanları. para bir şekilde kazanılıyor.


  • sarhosken alinan hesap  (30.08.13 21:57:39) 
öğretmenlik değil, okutmanlık istanbul'daysa okutmanlık, yoksa kabin memurluğu rocks.


  • vedat chili peppers  (30.08.13 21:58:59) 
Kabin memurluğunu tercih ederdim, maaştan dolayı.. Bir de öğretmenlik hiç bana göre değil bu yüzden tercihim 5000..


  • mutekebbir  (30.08.13 21:59:19) 
öğretmenlik.


  • sen git ben geliyorum  (30.08.13 22:00:17) 
kabin memurlarının sadece maaşı iyi. ebeleri sikiliyor çalışırken. çok çok çok yoğunlar. thy grevlerini falan hatırlayın. adamlar ailesinden biri ölünde izin alamıyormuş gitmeye falan.

öğretmenlik en temizi. ek ders ücreti falanla zaten 3 bini geçer.
  • sen git ben geliyorum  (30.08.13 22:01:43) 
kabin memurluğu zor iş. maaşı iyi ama yıprandıktan sonra... ömrün boyunca yapabileceğin bir iş değil. okutmanlığın imkanlarını bilmiyorum ama öğretmenlik gibi tatil imkanı varsa okutmanlık. değilse zaten imkanın varsa öğretmen ol. öğretmenlik güzel meslek.


  • biyik  (30.08.13 22:04:32) 
Şu an için üçü de elinin altında mı? Kabin memurluğu bir yaşa kadar yapılıyor ve sonrasında perte çıkıyorsun. E atıyorum en fazla kırk yaşına kadar yaptın (kadınlarda öyle de erkekleri bilmiyorum) yani bu durumda 15 senen var çalışmak için ne yapacaksın sonra?
Okutmanlık yaparsan bir yandan da mastera başla. Hem okutmanlık yap hem master doktora sonra öğretim üyesi olursun. Tabii akademisyen olmak istiyorsan bu şart geçerli.
Öğretmenlik de öğretmenlik zaten bildiğimiz :)
  • electra kompleksi  (30.08.13 22:13:21) 
elbette okutmanlık


  • pek vokal  (30.08.13 22:14:58) 
en temiz bilgiyi veriyorum eğer düzenli hayatın yoksa ya da hayatının düzensiz olmasına itirazın yoksa ve rahatına çok düşkün değilsen kabin memurluğu.

düzensiz hayattan kastım ne? misal gece 23:55'te uçup sabah 06:50'de mesain bitecek bir gün. ertesi gün öğlen çıkacaksın afrikaya gidip 3 gün orada kalacaksın geri döneceksin. sonra gidip osaka'da 4 gün kalıp geleceksin. tabii misal osaka'ya 13 saatte gideceksin. ne var lan 5000 alacam sonuçta diye düşünmeden önce ayda 3-4 defa antreman yap, misal 8-9 saat ayakta dur. ama işte bir gün gece dur bir gün gündüz. sonra bunu çok uzun süre yapabilirim diyorsan (yılların böyle geçecek) yap.

kötü yanları: inanılmaz ve bitmek bilmeyen bir yorgunluk. asla saygı görmeme. yolcular tarafından valiz taşıyıcısı olarak bile kullanılmaya alışık olman lazım. hizmet sektöründe şımarık insanlar görmek normaldir. misal bankada veznedar olsan da saygısız bir müşteri bankayı satın almış gibi davranır. ama burada karşılaşacağın yolcular ayda 2-3 defa misal osaka'ya first class ile uçan tipler olacak. bunlarla uğraşmak hayatın boyunca uğraştığın saygısız insanlardan çok daha zor olacaktır. bunun yanında her özel şirkette olduğu gibi senin etinden sütünden son damlasına kadar yararlanmaya çalışan bir işverenin olacak. hastalandığında korkudan rapor alamayacaksın çünkü rapor alırsan kovulma korkusu var. biraz abartılmış bir yakının öldüğünde izin alamıyorsun diyerek. o kadar vahim değil ama bayağı bir bürokrasiyle uğraşman gerekebilir. ama izin alamama biraz abartı gibi. dünya'yı gezmek biraz eğlenceli gibi görünse de nijerya'da nato konvoyuyla otele gittiğin günler olacak. uganda'da otelin önünde özel güvenlik nöbet tutacak. adını sanını duymadığın ülkelerde adını sanını duymadığın hastalıkları kapma ihtimalin olacak. berbat kokan, ne idüğü belirsiz yemekler yemek zorunda kalacaksın bazı yatılarında. yıllık iznin kışın 12 gün yazın 8 gün şeklinde olacak. misal yaz iznin eylüle de denk gelebilir. yaz tatilini eylül sonunda yapmak zorunda kalabilirsin :) yaz tatili dersen tabii adına. arkadaşlarınla boş günlerinin tutma ihtimali düşük olduğu için boş günlerinde ne yapacağını çok bilemeyebiliyorsun (bazen).

iyi yanları: ayda 7 gün boş oluyorsun en azından ve uçmuyorsun. bu boş günler hafta sonuna da hafta içine de denk gelebiliyor. dolayısıyla memurlar gibi sadece haftasonunu beklemek zorunda değilsin.dünyada hiç göremeyeceğin güzel yerleri de görme imkanın oluyor. aynı ay içinde çin'de götün soğuktan donarken sao paolo'da güneşlenme imkanın olabiliyor. sürekli yeni insanlarla tanışıyorsun (çoğuyla tanıştığına pişman olsan da). arkadaş çevren sürekli genişliyor. ailen ve senin için ucuz bilet bulma imkanın oluyor. yazın tatil yapamazsan kışın alacağın ucuz biletle güney yarım kürede yaz aylarını yaşayan bir ülkeye gidip yapamadığın yaz tatilinin acısını çıkarabiliyorsun. maaşı zaten iyi yani ona diyecek bir şey yok. ilk 6 ay part-time maaşı alıyorsun. o zaman açlıktan nefesin kokuyor deyim yerindeyse ama ondan sonra düze çıkıyorsun.
  • godsparticle  (30.08.13 22:16:52) 
@tüm arkadaşlar üşenmemiş yazmışsınız valla cevaplar için sağolun. ingilizce öğretmeni olarak kesin atanabililecek durumda sıralamam şu an. diğer mesleklerden de arkadaşlarım var. onlara da girebilecek durumdayım. mesela thyde arkadaşlarım var bir kaç gün yanlarında kaldım. evet gerçekten zor meslek. giyimi kuşamından tut, gecesi gündüzü belli değil. ama para açısından çok memnunlar.
-yaşlanınca napıcan? dediğimde de - o zamana kadar 3. evimi almış olurum birikimim olur zaten diyorlar.

okutman olanlar da memnun, yalnız onların da başka yere tayin şansı pek yok. yine mülakattır alestir uğraşıp duracaklar.

ben en iyisi şu baş koyduğum yola devam edeyim, özel ders, yada dersane takviyesi ile birşekilde düzene sokarım hayatımı sanırım. teşekkür ederim herkese.
  • discopolice  (30.08.13 22:30:55) 
tabii ki okutmanlık; açıklama gereği duymuyorum.. ayrıca 300 de kalmaz onun da ek gelirleri var(sınav, ders ücreti vs)
sonra kabin memurluğu (düzenli bir hayatın olmaz, her şey para gezip tozmak değil.. yaptığın iş hizmet sektörü ve saygınlık açısından 2.sınıf bir meslek, buna ek olarak düzgün bir birliktelik/evlilik yakalaman nispeten zor olur)
en son öğretmenlik (rahat olabilir; ama çocuklara laf anlatmak yıpratıcı, abuk sabuk bir yerlere tayininin çıkabilir sosyal anlamda körelebilirsin)
  • jimjim  (30.08.13 22:30:56) 
kabin memurluğu bildiğim kadarı ile bütün dünyada kan kaybeden bir meslek, en son abd'de en kötü 10 meslekten biri seçilmişti ki bu maaş olarak da kötü sıralamasındaydı..üstüne üstük aa'da çalışan arkadaşımın canına okunuyordu. evet şu an 5000 kulağa iyi gelebilir fakat sonra ne yapacaksın? çok talep var kabin memurluğuna, statüsünde ve durumunda pek bir ilerleme olacağını sanmıyorum. elbette oradan kazanacağın tecrübe ile, iş ilişkileri ile farklı bir yöne yönelebilirsin fakat....ben değmez derim şayet "ben bunu yapmak istiyorum" demiyorsan.

okutmanlığı tavsiye ediyorum, hala tutkunu, ne yapmak istediğini bilmiyorsan bu yöne gitmende fayda var.
  • kuja  (30.08.13 22:40:16 ~ 22:40:55) 
okulda ingilizce öğretmenliği + özel ders ile 5000 kazanırsın zaten..hem de düzenli hayatın olur.


  • gorki  (30.08.13 22:45:29) 
Üniversite tabii ki. Çalışma ortamını da düşünmek lazım. Kampüste olacaksınız, bundan güzeli olur mu?


  • grgn  (30.08.13 23:11:31) 
İki sene kabin sonra bagaj pardon örtmenlik.

Öğrencilere dünyayı annatırsınız. İngilizceniz de iycene oturmuş olur.
  • compadrito  (31.08.13 01:05:13) 
dalga mı geçtin, akıl mı verdin, küçümsedin mi, ne yaptın şimdi?


  • discopolice  (31.08.13 08:05:12) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.