[]

Reklamindan etkilenerek aldiginiz urun

simdi reklamlar ne kadar etkili tartisilir tabi, daha once de tartisildi sanirim burda, simdiye kadar aldigim hicbir urunde reklamindan etkilenmedim sanirim, ya da sadece reklamina gore karar vermis olmadim. Sizin hic reklamindan etkilenerek aldiginiz urun oldu mu? Hangi urundu? Bir de hangi urunun reklami gorsel acidan degil de aldirmaya yonelik en etkili reklam sizce? (sanirim daha cok elektronik seyler)




 
uçmalı muçmalı bi olin reklamı vardı taa yıllar önce, patates yiyen insanlar havalanıyordu filan.
6 yaşındayken etkilenip bi şişe almıştım ondan deftere yazdırarak, annem geri göndermişti.

  • ravioli  (19.12.08 20:03:48) 
Axe deodorant + Duş jeli

Ürün de kaliteli ama benim almamı sağlayan reklamları olmuştur.Uzun süredir kullanıyorum.
  • ilkdefa  (19.12.08 20:22:32 ~ 20:23:12) 
Buradaki durum genellikle sizin (ya da başkalarının) hiç bir ürünü reklamdan etkilenerek almadığınızı "zannetmenizdir". Tüketiciyi doğrudan almaya yönlendiren reklamlar, reklamların sadece bir bölümünü oluşturur ve bu tip reklamlara "ikna edici" reklamlar denir. Bunun dışında da hatırlatma veya bilgilendirme amacı olan reklamlar vardır ki , bunların etkisi biraz daha orta ve uzun vadelidir. Her halükarda, reklam, diğer pazarlama iletişim araçları gibi, tüketici satın alma karar sürecinin bir "girdisi"dir, dolayısıyla satın alma kararını etkiler.

Sanırım reklamlarla ilgili bir çalışma yapıyorsunuz bu ara, bir iki şey yazayım dedim. Soruya gelince, mesela reklamlardan etkilenmek suretiyle ciddi bir trial rakamına ulaşan Cola Turka örneği geliyor benim aklıma ki, o dönemde (2 ay içinde) Türkiyede'ki evlerin yaklaşık %75'ine en az bir kere girmişti.
  • sui  (19.12.08 20:22:58 ~ 20:23:19) 
bioxcin mi ne halt vardı saç dökülmesine iyi geliyordu, öyle bir üründen bile haberim yoktu reklam sayesinde öğrendim aldım.

birde reklamın etkisi asla kesin bir sonuçla ölçülemiyor bildiğim kaadarıyla.

reklamların ters etki yapabilir,
reklam doğru kitelye hitap etmeyebilir falan fıstık
  • alchemistt  (19.12.08 20:23:31) 
www.pentaxian.com

bu reklamdan sonra pentax alma isteği sardı dört bir yanımı ne yalan söyleyeyim. fazla reklam ve pazarlama yapanın daha az reklam yapandan daha az arge bütçesi ayırdığı fiyatlarının daha kazık olduğu fiyat performans oranının düşük olduğu gibi bir ön yargım var(ki çoğu zaman doğru bu ne yalan söyleyeyim) popüler olandan tiksinme cavurun underdog dediğini kucaklama isteği.
  • kyha  (19.12.08 20:38:18 ~ 23:53:15) 
reklamı olan ürün alınmada tercihlidir, bunlara en büyük örnek olarak da nazo toz içeceği verilebilir, o beğenmediğimiz hatta ne biçim reklam lan bu dediğimiz reklam satışlarını 90 katlamıştı yanılmıyosam.


  • halogen  (19.12.08 20:39:03) 
axe'in bir reklamı vardı, bir trende birbirine yabancı bir kadınla bir erkek gidiyorlardı, tren bir kaç saniyeliğine tünele giriyor, çıktıtan sonra ikisininde üstü başı dağılmış haldeydi. ben o reklamdan sonra parfümünü almıştım axe'in.


  • etna  (19.12.08 20:43:36) 
Tek reklamdan daha ziyade firmayı yada ürünü kişileştiren, kullanana yeni dünyalar yaratan reklamlar benim almamada çok etkili oluyor


  • ilkdefa  (19.12.08 20:47:51 ~ 20:48:15) 
yıllardır süregelen bir adidas saplantısı var bende. ne zaman bir ayakkabı alacak olsam, model vs farketmez, illa ki önce adidas'a bakarım. bu saplantımın nedenini hiç düşünmemiştim ama bu duyuruyu görünce "hmm?" dedim. adidas'ın reklamları (özellikle eski reklamlarından biri var ki, hani şu elektrik direğinin üstüne atılan bir ayakkabı vardı) çok etkili bence. hatta o kadar etkili ki, ayakkabı konusunda seçimini nike yönünde yapanlara karşı içten içe gıcık oluyorum, "adidas daha iyi nasıl bilmezler?" gibi bir moda giriyorum. biliyorum salakça ama hislerim bunlar.


  • gxix  (19.12.08 23:04:31) 
seinfeld in bir bölümünde george çatal bıçakla snickers yiyordu. o bölümü izledikten sonra gidip bi snickers alıp yediğimi biliyorum.
henüz alacak kadar param yok ama seat leon almak istiyorum ki reklamında vuruldum kendisine.
axe denmiş mesela bende bi on-onbeş yıl önce sırf o meşhur reklamlardan ötürü kullanmıştım bir süre.
motorola kullanma nedenim de reklamlarla ilişkili diye düşünüyorum (tam olarak bir reklamını hatırlamıyorum gerçi)

cola turka da söylenmiş, o furya dönerken küçük bi anadolu kasabasındaydım ve ürünün gelmesini beklediğimi hatırlıyorum.

pepsi içmem üzerinde yıllar önce denk geldiğim birkaç viral kampanyanın etkili olduğunu düşünüyorum...
bu böyle uzar gider.
  • uz  (19.12.08 23:14:55 ~ 23:15:59) 
hugo boss - baldessarini


  • rapper134  (19.12.08 23:26:51) 
reklamlar genelde pekistirici oluyor benim icin. bir mali zaten seviyorsam, reklami da iyi yapiliyorsa o urunu daha cok seviyorum. sutas bunlardan biri. ama "EN saglikli, EN ekonomik, ENNN bilmem ne" diye ballandirilan urunlerden genelde kaciyorum nedense. bu tur laflarin cogunun gercek hayatta bile tersi cikmasi sebep olabilir.


  • bir varmis bir yokmus  (20.12.08 00:06:42) 
henuz alamadim ama param olunca ilk isim bir adet sony bravia olmak olacak. san francisco sokaklarindan dokulen toplar sagolsun. marketing'de yeni bir trend bu; kullanici ile urun arasinda bag olusturmak. reklamlarda da bunu kullanmayi calisir firmalar genelde. icinizde bir duygu uyandirip kendnizi urunle ozdeslestirmenize ugrasirlar. san francisco ile ilgili cok guzel anilarim var mesela, ondan dolayi o televizyonu gorunce her zaman pozitif duygular olusuyor bende.


  • please dont die  (20.12.08 00:38:21) 
sozlukte reklamı olan vicks first defense'i reklamdan gorerek aldim, valla ise yaramadi da diyemem, hasta olcakken duzeltti vallaha. reklamı olsa tanimazdim etmezdim.
ayrica mini marka araba da reklamlarıyla cok etkiliyor beni, araba konusunda baya takip eden bi insanim, ona ragmen mini reklamları baya sempati uyandiriyor oyle normalde olsa cok sevmeyecekken.

  • maersk  (20.12.08 01:18:30) 
reklamın görselliği ya da albenisi önemli değil benim için. haber vermesi gerekiyor.

sadece metin içeren bir reklam ile süper görsel bir reklam arasında çok fark yok benim için.
  • co2s2  (20.12.08 05:21:07) 
  • 3200  (20.12.08 13:12:40) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.