[]
satış danışmanları
baska bi duyuruyu okuyunca aklima geldi.
simdi bi magazaya girince satis danismanlari hemen geliyor iste efenim nasil yardimci olabilirim falan gibisinden. bu ona prim mi kazandiriyor? hani ne kadar aldirirsa o kadar prim mi aliyor?
yoksa hani bi insan neden israr etsin, o maasini aliyor sonuçta?
bir de alisveris bitene dek yaninda ayrilmiyolar falan.
bir de kimisi diz çöküp ayakkabi falan giydiriyor musteriye, bu abartili bi durum degil mi yoksa sadece bana bi garip geliyor ? o ne öyle köle gibi? onlara bunu yaptiranlarin AMK!
simdi bi magazaya girince satis danismanlari hemen geliyor iste efenim nasil yardimci olabilirim falan gibisinden. bu ona prim mi kazandiriyor? hani ne kadar aldirirsa o kadar prim mi aliyor?
yoksa hani bi insan neden israr etsin, o maasini aliyor sonuçta?
bir de alisveris bitene dek yaninda ayrilmiyolar falan.
bir de kimisi diz çöküp ayakkabi falan giydiriyor musteriye, bu abartili bi durum degil mi yoksa sadece bana bi garip geliyor ? o ne öyle köle gibi? onlara bunu yaptiranlarin AMK!
evet etikete kendi işaretlerini falan koyuyolar, etiketteki fiyatın yüzde bilmemkaçı(4 ya da 7 olabilir) onlara prim olarak dönüyor. Her yerde de primle çalışmıyolardır sanırım heralde ama.
- hophophoba (23.07.12 06:02:55)
iki türlüsü var onların.
birinci tür o mağazanın çalışanları. asgari ücret + satıştan prim ile çalışıyorlar çoğunlukla. İyi bir maaş motivasyonu daha fazla sağlar ve satışlar artar bence ama patron 50 mağazasında aynı sonucu alabileceğine inamıyor.
İkinci tür büyük markaların genel market ve çok katlı mağazalardaki elemanları. firmasına göre değişmekle beraber, büyük firmaların elemanları genellikle baz maaş + küçük bir performans primi alırlar. Çoğunlukla ajans üstünden çalıştıkları ve satışlarının adedi hiçbir zaman kesin olarak bilinemeyeceği için satışa bağlı prim olmaz. onun yerine ölçülebilecek tanzim teşhir gibi kriterlerden prim alırlar.
ayakkabı giydirme meselesi butikler için konuşuyorum, dünyanın her yerinde aynıdır. orada farklı duygulara hitap ediliyor.
birinci tür o mağazanın çalışanları. asgari ücret + satıştan prim ile çalışıyorlar çoğunlukla. İyi bir maaş motivasyonu daha fazla sağlar ve satışlar artar bence ama patron 50 mağazasında aynı sonucu alabileceğine inamıyor.
İkinci tür büyük markaların genel market ve çok katlı mağazalardaki elemanları. firmasına göre değişmekle beraber, büyük firmaların elemanları genellikle baz maaş + küçük bir performans primi alırlar. Çoğunlukla ajans üstünden çalıştıkları ve satışlarının adedi hiçbir zaman kesin olarak bilinemeyeceği için satışa bağlı prim olmaz. onun yerine ölçülebilecek tanzim teşhir gibi kriterlerden prim alırlar.
ayakkabı giydirme meselesi butikler için konuşuyorum, dünyanın her yerinde aynıdır. orada farklı duygulara hitap ediliyor.
- trocero (23.07.12 08:10:16)
daha önce satış danışmanı olarak çalışmıştım şöyle açıklayayım. birincisi prim için gelirler. diğeri ise mobbing sonucu gelirler. içeri müşteri girince personel müşterinin yanına koşmuyorsa mağaza müdürü fırça atar diş geçiremezse patrona şikayet eder. amaç müşteriye ilgileniyoruz izlenimi vermek.
- patlak fermuar (23.07.12 10:57:57)
1