Ekşi Duyuru

bir arkadaşım aşağıdaki entry'i arıyor ama ne yazarı ne de başlığı biliyor. var mı duyan gören?


geçen gün terk ettiğin adamla odamı topluyorduk. şerefsizi o kadar kovmama rağmen yüzsüz yüzsüz geziyor hala yanımda. "ezik herif, kız sol lobuna koydu tekmeyi. daha ne duruyorsun buralarda. lan git bünyeden maymun" diye diye topluyordum odayı, onunla beraber. gıkı çıkmıyordu. kabahatini biliyor tabi...

yerdeki çoraplar, tişörtler filan derken kütüphaneye kadar ilerledi temizlik. kütaphanede eski kullandığım bel çantam gözümüze çarptı. hemen aklıma iç gözünde senin küçük kırmızı kalp şeklindeki kağıtlara yazdığın notlar olduğu geldi.

yatağıma oturup açtık iç gözünü. evet orda bize bakıyorlardı, biraz sonra "ağzına sıçacağız" der gibiydiler...

hemen seni seven şerefsiz attı elini çantanın içine çıkardı bir tanesini. "seni çoook özledim, sonsuza dek dizimin dibinde olmalısın..." gözleri doldu hemen. ikincisini çıkardı, ben "bırak oğlum deli misin nesin" derken. "hoşgeldin!!! sevgilim, herşeyim, aşkım, bitanem..." oturdu ağlamaya başladı mal değneği. tam toparladım "bırak ne bok yerse yesin. ne düşünüyorsun" diye ayağa kaldırırken 4 yıl öncesinden bir not daha çıktı gözden. notu hemen hatırladım okusa yıkılıp gidecek. "hiç okuma bırak lan" deyip hepsini alıp, yaktım onun gözleri önünde. çok ağladı valla ne yalan söyleyeyim. acıdım da çocuğa ama ne yaparsın işte elden bir şey gelmiyor.

sonra aldım eziği mutfağa geçtik. bir duble rakı koydum bize. bir o içti, bir ben...

galiba alışacak olup biten herşeye. güldü bile bir kaç dubleden sonra kerata.

sen gidince piç gibi başıma kaldı. ne yaparsın ben bırakıp gidemedim onu senin gibi. beş yıldır benimle, sokağa atmak gücüme gidiyor, artık onu sevmesemde...