[]
türkiye olmasa hangi ülke olurdu?
sevgili ekşililer;
proje ödevim için değerli cevaplarınıza ihtiyacım var.
sorum şu: elinize gerekli imkanlar verilse(maaş, ev, araba ..) hangi ülkede(türkiye hariç), hangi sebeplerle yaşamak isterdiniz? sebep kısmı çok önemli, belirtmek istiyorum.
lütfen cevap verirken duyuruyu sulandırmayalım. cevaplarınız gerçekten bana çok yardımcı olacak. şimdiden teşekkür ederim.
proje ödevim için değerli cevaplarınıza ihtiyacım var.
sorum şu: elinize gerekli imkanlar verilse(maaş, ev, araba ..) hangi ülkede(türkiye hariç), hangi sebeplerle yaşamak isterdiniz? sebep kısmı çok önemli, belirtmek istiyorum.
lütfen cevap verirken duyuruyu sulandırmayalım. cevaplarınız gerçekten bana çok yardımcı olacak. şimdiden teşekkür ederim.
yaşayacağımız ülke hakkında detaylı bilgimiz olmalı. orada yaşamadan şuraya yaşamak isterdim demek zor olur. hem ülkenin bile şehirleri arasında uçurum olabiliyor. çok parametre var. zor bi soru
- sttc (23.09.10 20:39:14)
avrupa(hollanda yada almanya) yada japonya(neden? kiraz agaçları en basitinden) şimdilik.ama tabii önce istanbul :)
şartlara gelince ne olsa şukela olur?ortalama bi maaş,belki bi studyo daire,(hem ev hem ofis:D)belki bi küçük araba.
şartlara gelince ne olsa şukela olur?ortalama bi maaş,belki bi studyo daire,(hem ev hem ofis:D)belki bi küçük araba.
- kokhucre (23.09.10 20:52:52 ~ 20:53:30)
İrlanda da isterdim. Hem tarihi dokusu hem doğası(yeşili havası suyu) hem yüksek yaşam standartları vs.
- skywalkeremre (23.09.10 20:55:22)
Singapurda yaşamak isterdim eğitim seviyesi yüksek,zeki,temiz bir ülke,milli geliri yüksek ee ekonomisi deseniz dünyanın sayılı dış borcu olmayan ülkelerinden muntazam bir ülke oturmuş bir işleyiş söz konusu her yerinde adamlar işini biliyorlar çok ülke gördüm singapur başka ya onun için singapuz diyorum
- anastra (23.09.10 20:59:57)
İngiltere - Londra.
Konuşulan dilin ingilizce olmasının avantajları büyük bi kere. Olası bir ayakta kalamayıp geri dönme durumunda boşa zaman kaybı olmaz orada geçen zaman böylelikle. Yani güzelleşmiş bir ingilizce her halükarda avantaj olur. İster orada kal ister Türkiye dahil başka ülkeye geç. İngilizcenin 2. avantajı da zaten bir nebze bilmen, ve öğrenmenin kolay olması.
Olayı Londra'ya özellersek, Londra'da ortalama ingilizce intermediate falan. O da konuşmada. Yazmada pre-intermediate falan çıkar ortalaması. Yani bi sürü yabancı var, göçmen turist falan var. Bu hem her türden adam bulmanı hem de ortalama bir ingilizceyle herkesle anlaşmanı sağlıyor. Kimse senden süper ingilizce beklemiyor. Bu bağlamda bir ayrımcılığa da maruz kalmıyosun. 20 kelime ingilizce bilmeyen ve hayatını idame ettiren bi sürü insan gördüm orada.
Multi kültürel olması can sıkıntısı, kafaya göre adam bulamama, yeni şeylerle (kültür,müzik) tanışamama ihtimalini ortadan kaldırıyor.
Türkiye'ye yakınlık da çok önemlidir bu mevzularda. Kardeşim Avustralya'da yaşıyor, inanılmaz farklı Avrupa'da yaşamakla. Londra'dan ya da Almanya'dan şimdi karar versen gidiş dönüş 300-400 lira bilet parası verip yarın gelebilme ihtimalin var. Çok acil bişey olsa sabah biner akşam burada olursun. Bunu bilmek bunun farkında olmak bile çok büyük avantaj oluyor psikolojik olarak. Avustralya'yı düşün, en ucuz gidiş dönüş bileti 2500 lira. Ve yolda 3 günün gidiyo. Ayrıca orta ve uzun vadede sevdiklerinin seni ziyaret etmesinin de hem ucuz hem de kolay olması da cazip kılıyor Avrupa ülkelerini. Bilhassa da uçuş imkanları bakımından Almanya ve Londra'yı.
Bunun dışında hizmet sektörü (restaurant, bar vs) çok ağırlıklı olduğu için geçici işler bulmak kolay oluyor Londra'da. Gerçi iş, maaş, ev verilse demişsin, o yüzden burayı geçiyorum.
İngiltere son 20 senede çok geri gitti demelerine rağmen hala bireysel özgürlükler konusunda türkiyeyle ya da başka bir ülkeyle kıyaslanamayacak kadar ilerde. Kimse kimseye karışmaz ve herkes de karışamayacağını bilir. Çocuk yetiştirme konusunda ahlaki çöküntü ve çeteler gibi sebeplerden riskli olsa da eğitim, sosyal güvenlik gibi mevzulardan kurtarıyor. Özellikle eğitimden.
Şehir içi ulaşımı muazzam Londranın. Gece sabaha kadar otobüs. Ve çok yaygın bir metro ağı. Bu çok önemli bi faktör.
Ayrıca dünya'nın her yerine ucak kalkan tek şehir, ya da new yorkla 2 diyelim. Yani gezme imkanları da yüksek. Paris'e de trenle 4 saat manş tünelinden. Ayrıca ingiltere vatandaşına vize uygulayan ülke yok neredeyse. Maliyetlerde ucuz. Örneğin bir İspanya'ya turla ya da bireysel olarak uçakla tr'den gidenlerden çok daha uygun fiyatlara gidersin.
Bi de Londra politik görüşüne, hobine, ilgi alanına göre cidden en rafine tipleri, organizasyonları bulabileceğin yer. Bi gidip gelsen acaip özlersin.
Büyük grupların konserleri, futbol, tiyatro, müzikal gibi mevzularda zaten avrupa'nın merkezi. Akademik anlamda da çok önde. Bahçe gübreleme konusunda bile 2 tane profesör bulursun. Her yaşta bir eğitime başlayabilirsin herhangi bir branşta. Devlet yardımcı oluyor o konuda. 2 sene okuyup 40 yaşında elektrik mühendisi olan ve şu an deli para kazanan kuzenimden biliyorum.
Kişi hakları, bireysel haklar mevzusunda bireyin devlete karşı en güçlü olduğu ülkedir belki dünyada. He bu dediğimi bayaa törpülediler terör saldırılarını bahane ederek. Ama hala öndeler.
Tarihsel bi şehir bi de londra. Herşey eski, ya da eski görünümlü.
O boktan bulutlu havasına rağmen bu kadar övdüğüme de inanamıyorum.
İyi oldu, sayende hatırladım oraları. Bi ara gitmem şart.
Öyle kendi penceremden kafama estiği gibi yazdım. Yardımcı olabilmişimdir umarım. Kolay gelsin.
Konuşulan dilin ingilizce olmasının avantajları büyük bi kere. Olası bir ayakta kalamayıp geri dönme durumunda boşa zaman kaybı olmaz orada geçen zaman böylelikle. Yani güzelleşmiş bir ingilizce her halükarda avantaj olur. İster orada kal ister Türkiye dahil başka ülkeye geç. İngilizcenin 2. avantajı da zaten bir nebze bilmen, ve öğrenmenin kolay olması.
Olayı Londra'ya özellersek, Londra'da ortalama ingilizce intermediate falan. O da konuşmada. Yazmada pre-intermediate falan çıkar ortalaması. Yani bi sürü yabancı var, göçmen turist falan var. Bu hem her türden adam bulmanı hem de ortalama bir ingilizceyle herkesle anlaşmanı sağlıyor. Kimse senden süper ingilizce beklemiyor. Bu bağlamda bir ayrımcılığa da maruz kalmıyosun. 20 kelime ingilizce bilmeyen ve hayatını idame ettiren bi sürü insan gördüm orada.
Multi kültürel olması can sıkıntısı, kafaya göre adam bulamama, yeni şeylerle (kültür,müzik) tanışamama ihtimalini ortadan kaldırıyor.
Türkiye'ye yakınlık da çok önemlidir bu mevzularda. Kardeşim Avustralya'da yaşıyor, inanılmaz farklı Avrupa'da yaşamakla. Londra'dan ya da Almanya'dan şimdi karar versen gidiş dönüş 300-400 lira bilet parası verip yarın gelebilme ihtimalin var. Çok acil bişey olsa sabah biner akşam burada olursun. Bunu bilmek bunun farkında olmak bile çok büyük avantaj oluyor psikolojik olarak. Avustralya'yı düşün, en ucuz gidiş dönüş bileti 2500 lira. Ve yolda 3 günün gidiyo. Ayrıca orta ve uzun vadede sevdiklerinin seni ziyaret etmesinin de hem ucuz hem de kolay olması da cazip kılıyor Avrupa ülkelerini. Bilhassa da uçuş imkanları bakımından Almanya ve Londra'yı.
Bunun dışında hizmet sektörü (restaurant, bar vs) çok ağırlıklı olduğu için geçici işler bulmak kolay oluyor Londra'da. Gerçi iş, maaş, ev verilse demişsin, o yüzden burayı geçiyorum.
İngiltere son 20 senede çok geri gitti demelerine rağmen hala bireysel özgürlükler konusunda türkiyeyle ya da başka bir ülkeyle kıyaslanamayacak kadar ilerde. Kimse kimseye karışmaz ve herkes de karışamayacağını bilir. Çocuk yetiştirme konusunda ahlaki çöküntü ve çeteler gibi sebeplerden riskli olsa da eğitim, sosyal güvenlik gibi mevzulardan kurtarıyor. Özellikle eğitimden.
Şehir içi ulaşımı muazzam Londranın. Gece sabaha kadar otobüs. Ve çok yaygın bir metro ağı. Bu çok önemli bi faktör.
Ayrıca dünya'nın her yerine ucak kalkan tek şehir, ya da new yorkla 2 diyelim. Yani gezme imkanları da yüksek. Paris'e de trenle 4 saat manş tünelinden. Ayrıca ingiltere vatandaşına vize uygulayan ülke yok neredeyse. Maliyetlerde ucuz. Örneğin bir İspanya'ya turla ya da bireysel olarak uçakla tr'den gidenlerden çok daha uygun fiyatlara gidersin.
Bi de Londra politik görüşüne, hobine, ilgi alanına göre cidden en rafine tipleri, organizasyonları bulabileceğin yer. Bi gidip gelsen acaip özlersin.
Büyük grupların konserleri, futbol, tiyatro, müzikal gibi mevzularda zaten avrupa'nın merkezi. Akademik anlamda da çok önde. Bahçe gübreleme konusunda bile 2 tane profesör bulursun. Her yaşta bir eğitime başlayabilirsin herhangi bir branşta. Devlet yardımcı oluyor o konuda. 2 sene okuyup 40 yaşında elektrik mühendisi olan ve şu an deli para kazanan kuzenimden biliyorum.
Kişi hakları, bireysel haklar mevzusunda bireyin devlete karşı en güçlü olduğu ülkedir belki dünyada. He bu dediğimi bayaa törpülediler terör saldırılarını bahane ederek. Ama hala öndeler.
Tarihsel bi şehir bi de londra. Herşey eski, ya da eski görünümlü.
O boktan bulutlu havasına rağmen bu kadar övdüğüme de inanamıyorum.
İyi oldu, sayende hatırladım oraları. Bi ara gitmem şart.
Öyle kendi penceremden kafama estiği gibi yazdım. Yardımcı olabilmişimdir umarım. Kolay gelsin.
- dogumdansancili (23.09.10 21:00:45 ~ 21:07:16)
norveç olurdu.
bikere yaşam standartları çok yüksek, sağlık hizmetleri babalar gibi, güneş yakmıyo abi bundan güzel bişey yok. ve evet, kızlar da güzel..
bikere yaşam standartları çok yüksek, sağlık hizmetleri babalar gibi, güneş yakmıyo abi bundan güzel bişey yok. ve evet, kızlar da güzel..
- deeperdown (23.09.10 21:04:37)
Yazmak istediğim ve aklımdan geçen her şeyi fazlasıyla @dogumdansancili yazmış.
Benim de oyum Londra'ya.
Benim de oyum Londra'ya.
- gyroscope (23.09.10 21:13:45)
avustralya, kocaman ülke havalarda o kadar değişken değil. her milletten insanlar var çok kozmopolit. üniversal eğitim, öyle ki avustralyalı bilim adamları isveçli bilim adamlarından sonra gelir. sıkıldığında alır başına çöle kaçarsın, istediğinde medeniyete geri dönersin, keşfedilcek çok çeşit canlılar var. kanguru var lan düşün birtek o bile yeter, öyle keseli meseli.
- ceo (23.09.10 21:21:53)
Kanada.
- Dünya'nın en gelişmiş ülkelerinden biri.
- ABD'ye komşu, ondan daha az nüfüslu ve daha büyük.
- Vatandaşlarına imkanları çok geniş, devlet sistemi çok iyi işliyor.
- İki resmi dili var. İngilizce ve Fransızca. Ve bence çok avantajlı.
- Yaşam standartları yüksek. İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda'ya benzer ama daha iyi bence.
- Kurallar sıkı ve kurallara uyulan bir yer. Ama aynı zamanda özgürlüğün yüksek olduğu bir ülke.
- Doğası ve keşfedecek yerleri o kadar fazla ki gez gez bitmez. Dünyanın en büyük ikinci ülkesi ve çok farklı coğrafyalar var.
- Bu ülkeden diğer ülkelere seyahat çok rahat, ve vatandaşı olursan nerdeyse hiçbir ülkeye vize gerekmiyor.
- İş imkanları fazla. ABD'de iş bulma imkanı veriyor. Gelir ve gelir dağılımı iyi.
- Tek kötü yanı olabilecek şey kışın soğuk olması ki önlemini aldıktan sonra o da pek dert değil. Zaten ısıtma sistemleri çok iyi ve karda kışta hayat durmuyor orda...
edit: Şehir olarak da Toronto derim. Kanada'nın en büyük şehri. Çok güzel şehirlere yakın. İstanbul'a uçak var. :)
- Dünya'nın en gelişmiş ülkelerinden biri.
- ABD'ye komşu, ondan daha az nüfüslu ve daha büyük.
- Vatandaşlarına imkanları çok geniş, devlet sistemi çok iyi işliyor.
- İki resmi dili var. İngilizce ve Fransızca. Ve bence çok avantajlı.
- Yaşam standartları yüksek. İngiltere, Avustralya ve Yeni Zelanda'ya benzer ama daha iyi bence.
- Kurallar sıkı ve kurallara uyulan bir yer. Ama aynı zamanda özgürlüğün yüksek olduğu bir ülke.
- Doğası ve keşfedecek yerleri o kadar fazla ki gez gez bitmez. Dünyanın en büyük ikinci ülkesi ve çok farklı coğrafyalar var.
- Bu ülkeden diğer ülkelere seyahat çok rahat, ve vatandaşı olursan nerdeyse hiçbir ülkeye vize gerekmiyor.
- İş imkanları fazla. ABD'de iş bulma imkanı veriyor. Gelir ve gelir dağılımı iyi.
- Tek kötü yanı olabilecek şey kışın soğuk olması ki önlemini aldıktan sonra o da pek dert değil. Zaten ısıtma sistemleri çok iyi ve karda kışta hayat durmuyor orda...
edit: Şehir olarak da Toronto derim. Kanada'nın en büyük şehri. Çok güzel şehirlere yakın. İstanbul'a uçak var. :)
- ermanen (23.09.10 21:58:18 ~ 22:06:06)
monaco.
orda normal bi vatandaş olarak altımdaki araba porsche evimde ufaktan bi şato olurdu heralde.
orda normal bi vatandaş olarak altımdaki araba porsche evimde ufaktan bi şato olurdu heralde.
- duygusal pehlivan (23.09.10 22:37:39)
İspanya..
Deniz, güneş, sıcakkanlı insanlar, futbol tutkusu, yemekler.
Deniz, güneş, sıcakkanlı insanlar, futbol tutkusu, yemekler.
- pozzecco (23.09.10 23:40:59)
japonya
-çekik gözlü insanlar
-olduğu gibi kültürleri
-teknolojinin bizimle alakasız bir noktada olması
-okyanus okyanus okyanus
-çekik gözlü insanlar
-olduğu gibi kültürleri
-teknolojinin bizimle alakasız bir noktada olması
-okyanus okyanus okyanus
- redlinetheturk (24.09.10 02:34:13)
1