[]

Fabrikaların öncülleri neydi?

Nasıl bir gelişim geçirdiler? Aynı özelliklere sahip bir üründen belli miktarda üretilmek istendiğinde nasıl bir yol izleniyordu?




 
Kırılma noktası herhalde Ford’un model T ile seri üretim modelini geliştirmesi. Oradan harekete araştırabilirsiniz.


  • orient blue  (14.07.24 21:23:47) 
hayır t model değil, sanayi devrimi zaten fabrikasyon süreci demek, teknik sebebi buhar gücü. öncesinde el işçiliği ve basit makinelere dayanan atölyeler mevcut. adam smith'in bahsettiği toplu iğne örneği mesela, bu tür atölyelere işaret eder. zira kendisi, sanayi devrimi öncesinde yazdı eserini.

iktisadi ve teknolojik olarak degisime bakmanız gereken eser, alandaki en iyilerden Eric Hobbsbawn'in devrim çağı, ilk cildi.
  • anlatamıyorum  (14.07.24 21:30:04) 
Marx Kapital cilt 1. Fabrika öncesinde manifaktür üretimi vardı. Ama kalitalizme geçişe ilişkin değişik teoriler var. Yine de başlaman gereken yer Kapital 1. Ardından bkz. Geçiş tartışmaları.


  • prole  (15.07.24 00:07:36 ~ 00:08:17) 
Size doğrudan ilk fabrika şuydu, şu yenilikleri getirdi diyemem ancak sorduğunuz kadarıyla fabrikaların zeminini hazırlayan şey birkaç çalışanla iş yürüten ufak üretim atölyelerinin iş bölümüne ve uzmanlaşmaya dayalı üretim modellerini benimsemeye başlamasıyla oluyor.

Bir kişinin yaptığı kompleks haldeki çeşitli işleri doğrudan bir makinaya devredemezsiniz. Ancak bir kişinin yaptığı tek bir işi makinaya devredebilirsiniz. Uzmanlaşma ve iş bölümü bunun anlaşılmasını sağladı.

Bu iş bölümü aynı zamanda verimliliği de artırıyordu, bu da fark edildi. Aynı zamanda işçinin nitelikli olması gereksinimini de azaltıyordu. Herkes bir alet üretemez, ancak herkes atıyorum bir demir parçasını eşit uzunlukta kesebilir.

Adam Smith'in çivi fabrikası örneği bunu çok detaylı ele alıyor.

Yani temel olarak bir işçinin a'dan z'ye tek bir aletin üretimini gerçekleştirmesiyle 10 işçinin o aletin üretim aşamasında sadece tek bir işi yapması (eritme, dövme, kesme, şekil verme vs.) verimlilik açısından çok büyük farka yol açıyordu. iş bölümüne dayalı çalışma işin hızını çok büyük oranda artırıyor. İş bölümüne dayalı bu sistemse icat edilen yeni sanayi araçlarının işçilerin yerini almasına yol açıyor.

Neticede fabrikalar ortaya çıkıyor.

Yani fabrikalardan önce atölyeler vardı. Atölyeler çalışan sayılarını artırıp iş bölümünü geliştirdikçe fabrikavari geniş üretim tesisleri haline geldiler ve iş bölümüyle basit parçalara bölünen her task için çalışanlar yerine makinalar atanmaya başladı. Bundan da seri üretim yapabilen fabrikalar oluştu.
  • akhenaten  (15.07.24 12:05:23 ~ 12:14:47) 
Engels'in "İngiltere'de Emekçi Sınıfların Durumu" kitabı da sanayiye dönüşümü güzel anlatıyor. En azından tekstil bazında, İngiltere için:

İlk başlarda üretim lokal, evde ve neredeyse tamamen insan gücüyle sınırlı. Bir yandan tarımsal aktiviteler de devam ediyor.

Önce "Jenny" diye bir makine icat ediliyor geliyor. Bu makine üretim sürecini baya bir hızlandırıyor; bu üretim artışı son ürün fiyatlarını düşürüyor, tekstil ürünlerine talep arttığı için dokuma işini yapacak insanların gelirleri yükseliyor. Bu insanlar tarımı bırakıp ailece dokuma işine odaklanmaya başlıyorlar ve sadece bu işle geçinen işçiler ortaya çıkıyor.

Bu arada "Jenny" denilen makine sürekli geliştiriliyor ve"Katır" (Mule) diye başka, daha güçlü bir makine daha icat ediliyor. Evinde üretim yapan işçi sınıfı bu yenilikleri takip etmekte zorlanıyor. Sermayesi olan kişiler dağıtık üretimi ufak ufak ortak alanlarda toplamaya başlıyorlar (1700 lerin ikinci yarısı) böylece de fabrikalar ortaya çıkıyor.
  • salihdt  (15.07.24 12:06:37 ~ 12:09:28) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.