[]
Çiftler arasında 2.el - sıfır eşya problemi
Selamlar duyuru, çiftlere bir sorum var. Ben kendi kullandığın şeylerde temiz ise 2.el i dert etmiyorum. Temiz bulduysam veya fiyatı çok uygunsa 2.el tercih ediyorum.
Daha önce çok 2.el telefon aldım. Şu an kullandığım klavye 2.el. Veya motor montumun biri 2.el. Fotoğraf makinem 2.el vs.. Şimdi ben bunları sıfır alamaz mıydım, alırdım ama bu sayede fazlada bir lens daha aldım mesela. Veya fazladan gittim bir mouse aldım en basitinden. Ölçeği küçültüp büyütebilirsiniz.
İstanbulda yaşarken sarıyerde sosyete pazarı gibi bir yer vardı arada oraya da giderdik ailece. CHP kadın kolları gibi teyzeler gelip orada kaliteli ama kullanmadığı eşyalarını satardı. Normalde 50k ise 10k ya alabiliyordun mesela temizliğine göre. Veya bin liralık bir şeyi 200 liraya alabiliyordun. Bunlar herhangi bir ev eşyası veya kıyafet olabilir.
Bana o yüzden bu tarz bir alışveriş tü-kaka gelmiyor. Temizler kullanırsın yani ne olabilir şimdiye kadar hiç sorun yaşayan görmedim. Ve bunu dert etmeyen bir sürü insan tanıyorum (statü farkı gözetmeksizin)
Daha önce eşimle böyle bir pazarı gezmiştik ama iğrenir şekilde baktığını hissettim. Pek bir şey de almadı. Halbuki oraya gelenlerde pek sınıf farkı da yoktu, karışıktı. Ama eşim çok lazımsa gider sıfır alırım kafasındaydı. Ya bi tadını çıkar belki güzel bir şey görücen, antika bir şey bulacaksın belki, ama ruhen hiç orada değildi.
Elektronikte de mesela faturalı, garantili alabilirsin, yine için rahat eder. Tabi anlamak lazım biraz almadan önce iyice kurcalamak lazım.
Sizde durumlar nasıl bu konuda fikirler örtüşüyor mu? Zıt olanlarınız varsa nasıl üstesinden geliyorsunuz bu farklılığın?
Eşim nedense bu konuya çok uzak. Mecbur kaldığımızda sesini pek çıkamıyor gerçi. Mesela evlenirken bir yazlık boşaltılıyordu komple. Pek kullanmamışlar, sadece yılları biraz eskiydi, komple bir evi almıştık 20k falan tutmuştu mobilyasından beyaz eşyasına kadar. O zaman sıfır dizsek 100k gidecekti ama nakitimiz yoktu o kadar mesela.
Ben de sevindim aa ne güzel normal karşıladı falan diye ama zaman içerisinde çok dillendirdi bunu bi ev eşyasını bile sıfır alamadık diye.
Şimdi yavaş yavaş ikimiz de kimin parası artarsa değiştiriyoruz parça parça gerçi ama yine de benim penceremden bakınca böyle sanki mutluluğu sıfırı mı getirecek yani evde huzur olsun yeter diye bakıyorum.
O nasıl bakıyor anlamıyorum. 2. el bir şey bakıyorum mesela ev için sahibindenden. Biraz "bana bunu mu reva görüyorsun" gibi bir vibe veriyor. O yüzden tam anlamıyorum ama ben yorumlamaya kalksam da şey gibi geliyor sanki böyle burnu havada bir şekilde "bunu mu hak ediyorum ben, hayatta herkes her şeyin en iyisini hak eder, kendimize uygun gördüğümüz şeylere pak püü, en kötü durumdaki arkadaşlarım bile her şeyin sıfırını alıyor" gibi düşünüyormuş gibi hissediyorum.
Fakat ben kendimi böyle bir yarış veya ölçüm içinde görmüyorum. Kendisi öyle geçim sıkıntısı görmemiş bir insan da değil yani normalde yetişirken yüksek bir refah içinde olmamasına rağmen büyük ihtimalle kendini yetiştirirken yüksek refah beklentisiyle ilerlemiş, tamam başarılı da yani her şeyin en iyisini hak ediyor fakat ben bir yerde ceo da olsam evimde niye 2.el berjer var demem yani. Sevdim, mantıklı geldi, 3'te 1 fiyatına aldım, artan parama da başka bir şey alırım derim.
Bu konuyu nasıl çözebiliriz sizce? Kendimce şey diyorum "ne güzel yeni alınmış temiz ürünü yarı fiyatına satan bulmuşum, ama eşimin takıntıları yüzünden gidip 2 kat daha fazla borca girip sıfır alacağım ve bu hayattan aldığı mutluluğu da diğerini aldığım senaryoya göre 2 kata mı çıkaracak gerçekten?"
Belli bir takıntı da söylemiyor mesela hijyen ile ilgiliyse temizletirsin falan ama yok direkt "ben niye 2.el alayım" gibi net bir görüşü var. Sizce bende mi bir varoşluk var yoksa hanımda mı fazla sofistikelik var anlamış değilim.
Mesela bir çok kadın dolap gibi uygulamalar falan kullanıyor. Alıyor, satıyor vs. Kendi çevresinde pek kullanan yok mu veya böyle bir şeyin ayıp ya da tü-kaka karşılandığı bir çevrede mi büyümüş bilmiyorum. Ama çok uzak böyle şeylere. Kullanmıyorsam kardeşime veririm diyor. Beğendiysem de gider sıfır alırım diyor. Kontrol etmeyecek kadar paramız olsa tamam yapsın da sonuçta mantıklı kullanmak lazım parayı da.
Eşim bana veya eve lazım olan bir şeyi "askim bunu iş yerinin orada buldum çok az kullanmış güzel yakaladım" diye getirse ben çok mutlu olurum. Çok kötü durumda olmadıktan sonra sıfır ile 2.el arasında bir fark gözetmem. Sonuçta bir ihtiyaç var, giderildi mi, giderildi. E daha ne. Ben biraz kullanınca 2.el olacak zaten.
Ama buralarda insanlar pek 2.eli hoş karşılamıyor sanırım, kültürel olabilir mi? (gaziantep) gösteriş falan da had safhada. eşimde öyle çok bir karşılığı yok aslında düğün çok mütevaziydi, e eşyaların çoğu sıfır değildi zaten dediğim gibi. Ama bunlar böyle olması gerektiği ve hayatı yavaş yavaş kendimiz kurarız diye düşündüğüm için bana çok üzüntü verici şeylermiş gibi gelmiyor. Ben mesela eşimle olmak istedikten sonra yere minder koyar otururum yani onu mu dert edicem. Kendisi de belki oturur imkan yoksa ama bu ona üzüntü verir işte fark o sanki.
Bazı çiftler tanıyorum, bir şeyi uyguna düşürünce çok sevinen koşa koşa mutlu mutlu eve giden. Ama eşimde bir burukluk, üzüntü oluyor. Acaba ah o diğer fabrikatör zengin koca adayını reddetmeseydim mi diyordur içinden :( (öyle bir şey yok da misalen diyorum, belki de öyledir bilemeyiz)
Edit: araç konusunda böyle bir takıntısı yok, 2.el alabiliyor.
Daha önce çok 2.el telefon aldım. Şu an kullandığım klavye 2.el. Veya motor montumun biri 2.el. Fotoğraf makinem 2.el vs.. Şimdi ben bunları sıfır alamaz mıydım, alırdım ama bu sayede fazlada bir lens daha aldım mesela. Veya fazladan gittim bir mouse aldım en basitinden. Ölçeği küçültüp büyütebilirsiniz.
İstanbulda yaşarken sarıyerde sosyete pazarı gibi bir yer vardı arada oraya da giderdik ailece. CHP kadın kolları gibi teyzeler gelip orada kaliteli ama kullanmadığı eşyalarını satardı. Normalde 50k ise 10k ya alabiliyordun mesela temizliğine göre. Veya bin liralık bir şeyi 200 liraya alabiliyordun. Bunlar herhangi bir ev eşyası veya kıyafet olabilir.
Bana o yüzden bu tarz bir alışveriş tü-kaka gelmiyor. Temizler kullanırsın yani ne olabilir şimdiye kadar hiç sorun yaşayan görmedim. Ve bunu dert etmeyen bir sürü insan tanıyorum (statü farkı gözetmeksizin)
Daha önce eşimle böyle bir pazarı gezmiştik ama iğrenir şekilde baktığını hissettim. Pek bir şey de almadı. Halbuki oraya gelenlerde pek sınıf farkı da yoktu, karışıktı. Ama eşim çok lazımsa gider sıfır alırım kafasındaydı. Ya bi tadını çıkar belki güzel bir şey görücen, antika bir şey bulacaksın belki, ama ruhen hiç orada değildi.
Elektronikte de mesela faturalı, garantili alabilirsin, yine için rahat eder. Tabi anlamak lazım biraz almadan önce iyice kurcalamak lazım.
Sizde durumlar nasıl bu konuda fikirler örtüşüyor mu? Zıt olanlarınız varsa nasıl üstesinden geliyorsunuz bu farklılığın?
Eşim nedense bu konuya çok uzak. Mecbur kaldığımızda sesini pek çıkamıyor gerçi. Mesela evlenirken bir yazlık boşaltılıyordu komple. Pek kullanmamışlar, sadece yılları biraz eskiydi, komple bir evi almıştık 20k falan tutmuştu mobilyasından beyaz eşyasına kadar. O zaman sıfır dizsek 100k gidecekti ama nakitimiz yoktu o kadar mesela.
Ben de sevindim aa ne güzel normal karşıladı falan diye ama zaman içerisinde çok dillendirdi bunu bi ev eşyasını bile sıfır alamadık diye.
Şimdi yavaş yavaş ikimiz de kimin parası artarsa değiştiriyoruz parça parça gerçi ama yine de benim penceremden bakınca böyle sanki mutluluğu sıfırı mı getirecek yani evde huzur olsun yeter diye bakıyorum.
O nasıl bakıyor anlamıyorum. 2. el bir şey bakıyorum mesela ev için sahibindenden. Biraz "bana bunu mu reva görüyorsun" gibi bir vibe veriyor. O yüzden tam anlamıyorum ama ben yorumlamaya kalksam da şey gibi geliyor sanki böyle burnu havada bir şekilde "bunu mu hak ediyorum ben, hayatta herkes her şeyin en iyisini hak eder, kendimize uygun gördüğümüz şeylere pak püü, en kötü durumdaki arkadaşlarım bile her şeyin sıfırını alıyor" gibi düşünüyormuş gibi hissediyorum.
Fakat ben kendimi böyle bir yarış veya ölçüm içinde görmüyorum. Kendisi öyle geçim sıkıntısı görmemiş bir insan da değil yani normalde yetişirken yüksek bir refah içinde olmamasına rağmen büyük ihtimalle kendini yetiştirirken yüksek refah beklentisiyle ilerlemiş, tamam başarılı da yani her şeyin en iyisini hak ediyor fakat ben bir yerde ceo da olsam evimde niye 2.el berjer var demem yani. Sevdim, mantıklı geldi, 3'te 1 fiyatına aldım, artan parama da başka bir şey alırım derim.
Bu konuyu nasıl çözebiliriz sizce? Kendimce şey diyorum "ne güzel yeni alınmış temiz ürünü yarı fiyatına satan bulmuşum, ama eşimin takıntıları yüzünden gidip 2 kat daha fazla borca girip sıfır alacağım ve bu hayattan aldığı mutluluğu da diğerini aldığım senaryoya göre 2 kata mı çıkaracak gerçekten?"
Belli bir takıntı da söylemiyor mesela hijyen ile ilgiliyse temizletirsin falan ama yok direkt "ben niye 2.el alayım" gibi net bir görüşü var. Sizce bende mi bir varoşluk var yoksa hanımda mı fazla sofistikelik var anlamış değilim.
Mesela bir çok kadın dolap gibi uygulamalar falan kullanıyor. Alıyor, satıyor vs. Kendi çevresinde pek kullanan yok mu veya böyle bir şeyin ayıp ya da tü-kaka karşılandığı bir çevrede mi büyümüş bilmiyorum. Ama çok uzak böyle şeylere. Kullanmıyorsam kardeşime veririm diyor. Beğendiysem de gider sıfır alırım diyor. Kontrol etmeyecek kadar paramız olsa tamam yapsın da sonuçta mantıklı kullanmak lazım parayı da.
Eşim bana veya eve lazım olan bir şeyi "askim bunu iş yerinin orada buldum çok az kullanmış güzel yakaladım" diye getirse ben çok mutlu olurum. Çok kötü durumda olmadıktan sonra sıfır ile 2.el arasında bir fark gözetmem. Sonuçta bir ihtiyaç var, giderildi mi, giderildi. E daha ne. Ben biraz kullanınca 2.el olacak zaten.
Ama buralarda insanlar pek 2.eli hoş karşılamıyor sanırım, kültürel olabilir mi? (gaziantep) gösteriş falan da had safhada. eşimde öyle çok bir karşılığı yok aslında düğün çok mütevaziydi, e eşyaların çoğu sıfır değildi zaten dediğim gibi. Ama bunlar böyle olması gerektiği ve hayatı yavaş yavaş kendimiz kurarız diye düşündüğüm için bana çok üzüntü verici şeylermiş gibi gelmiyor. Ben mesela eşimle olmak istedikten sonra yere minder koyar otururum yani onu mu dert edicem. Kendisi de belki oturur imkan yoksa ama bu ona üzüntü verir işte fark o sanki.
Bazı çiftler tanıyorum, bir şeyi uyguna düşürünce çok sevinen koşa koşa mutlu mutlu eve giden. Ama eşimde bir burukluk, üzüntü oluyor. Acaba ah o diğer fabrikatör zengin koca adayını reddetmeseydim mi diyordur içinden :( (öyle bir şey yok da misalen diyorum, belki de öyledir bilemeyiz)
Edit: araç konusunda böyle bir takıntısı yok, 2.el alabiliyor.
şayet evli olsaydım ve eşim ikinci el bir eşyadan rahatsızlık duysaydı asla almazdım. bekarken alabilirim ama..
ikinci el eşya başkasının yaşanmışlığın izlerini taşıyor. hele yazlıkta ikinci el eşya beni tiksindirirdi.
şu an bekarım, sorun değil ama evli olsaydım gerçekten çok ihtiyaç yoksa ikinci el eşya almazdım.
eşyaları eşimle kullanmaya başlamak isterdim.
şu an evlensem ve eşim evdeki çatal bıçak bardağı atacak olsa, buna bile itiraz etmem.
ikinci el eşya başkasının yaşanmışlığın izlerini taşıyor. hele yazlıkta ikinci el eşya beni tiksindirirdi.
şu an bekarım, sorun değil ama evli olsaydım gerçekten çok ihtiyaç yoksa ikinci el eşya almazdım.
eşyaları eşimle kullanmaya başlamak isterdim.
şu an evlensem ve eşim evdeki çatal bıçak bardağı atacak olsa, buna bile itiraz etmem.
- tabudeviren (07.02.24 18:31:14)
Eşyanın anısını düşünüyordur, uğursuzluk vs.
- Kahvedesu (07.02.24 18:39:44)
@tabudeviren, çok dokunaklı, tabii ki her şeyin sıfırından oluşan bir düğün paketi elimizin altında olsaydı hayır demezdim fakat benim önceliklerim farklı sanırım.
hayatımdaki insanın gayesi mutlu olmaksa her şeyle mutlu olabilirmiş gibi geliyor.
veya sürekli mutsuz olabilecek şeyler bulabilecek bir potansiyeldeyse baştan tırnağa sıfır ve altın kaplama olsun her şeyimiz, benim için hiç bir önemi yok ki.
hiç mi öğrencilik hayatı yaşamadınız veya hiç mi elinizde yüklü nakit para yokken yuva kurmak istemediniz, bir şekilde olur, yavaş yavaş beğenmediğin şeyler varsa değiştirirsin.
bir eşyanın yaşanmışlığı varsa sen üstüne koyarsın başka yaşanmışlıklar katarsın. Mesela araba almak istediğinde 2.el bakıyor onda sorun yok, onun yaşanmışlığı yok mu? İç dış yıkatırım diyor belki. E koltuğu da yıkatırsın yani dert mi şimdi.
@Kahvedesu, belki de evet diğer yoruma da yakın aslında. bilmiyorum belki üstüne kafa yorsam biraz kabul edilebilir bir hal alabilir benim için de.
hayatımdaki insanın gayesi mutlu olmaksa her şeyle mutlu olabilirmiş gibi geliyor.
veya sürekli mutsuz olabilecek şeyler bulabilecek bir potansiyeldeyse baştan tırnağa sıfır ve altın kaplama olsun her şeyimiz, benim için hiç bir önemi yok ki.
hiç mi öğrencilik hayatı yaşamadınız veya hiç mi elinizde yüklü nakit para yokken yuva kurmak istemediniz, bir şekilde olur, yavaş yavaş beğenmediğin şeyler varsa değiştirirsin.
bir eşyanın yaşanmışlığı varsa sen üstüne koyarsın başka yaşanmışlıklar katarsın. Mesela araba almak istediğinde 2.el bakıyor onda sorun yok, onun yaşanmışlığı yok mu? İç dış yıkatırım diyor belki. E koltuğu da yıkatırsın yani dert mi şimdi.
@Kahvedesu, belki de evet diğer yoruma da yakın aslında. bilmiyorum belki üstüne kafa yorsam biraz kabul edilebilir bir hal alabilir benim için de.
- ananiyimioguz (07.02.24 18:40:27 ~ 18:43:06)
tabudevirrn+1
erk arkim hoslanmadigini o kadar anlatti ki daha yeni anladim ve konu tamamen kapandi. ikinci eli sevdirmenihtimaliniz yok. bir de komple bir yerden hazir esya almak tatsiz zaten butce olarak makul olmus ama bir iki eve uyan esya alsan neyse, kendi zevkini tamamen gozardi etmissin gibi olmus ve uzulmekte hakli sanki o konuda. ben tr de satilmayan, stock out urunlerden kendime aldigim oluyor ikinci el, ona karisan yok, zaten sifir urun. ortak alanda hoslanmadigi bi seyi gozune sokamam
erk arkim hoslanmadigini o kadar anlatti ki daha yeni anladim ve konu tamamen kapandi. ikinci eli sevdirmenihtimaliniz yok. bir de komple bir yerden hazir esya almak tatsiz zaten butce olarak makul olmus ama bir iki eve uyan esya alsan neyse, kendi zevkini tamamen gozardi etmissin gibi olmus ve uzulmekte hakli sanki o konuda. ben tr de satilmayan, stock out urunlerden kendime aldigim oluyor ikinci el, ona karisan yok, zaten sifir urun. ortak alanda hoslanmadigi bi seyi gozune sokamam
- ala09 (07.02.24 18:48:12)
@ala09, evet o konuda hak veriyorum çok zevkimize uyan şeyler değildi idareten böyle olması gerekiyordu ve yavaş yavaş değiştiriyoruz dediğim gibi.
ama işte mesela sevdiği bir şey var, 50k diyelim. Ben yakınlarda birisinin 35k ya sattığını gördüm daha 1 ay olmuş alalı. Bunu almak neden yanlış olsun sonuçta zevkimize de uyuyor.
ama işte mesela sevdiği bir şey var, 50k diyelim. Ben yakınlarda birisinin 35k ya sattığını gördüm daha 1 ay olmuş alalı. Bunu almak neden yanlış olsun sonuçta zevkimize de uyuyor.
- ananiyimioguz (07.02.24 18:51:09 ~ 18:52:05)
Ben hiç ikinci el bir şey almadım şimdiye kadar. Giysileri hijyen probleminden dolayı istemem,
Çok sevdiğim bir şeyin de ikinci el olmasını istemem. Neden diyecek olursanız bu tür şeylerde "kullanılmışlık" çok bariz belli oluyor. Siz temiz kullanılmış diyorsunuz ama ne kadar temiz olursa olsun birleşme yerlerindeki birikip silinmiş toz izleri, mikro çizikler vs. kullanımdan kaynaklı doğal izler "yeni bir şey aldığınız" hissi vermiyor. Eskimek eşyanın doğasında var, ikinci el ürün ne kadar iyi olursa olsun o eskiliği hissettiriyor. Ben böyle bir durumda da illa sıfır olsun deyip sıfırını almıyorum, ama bunun yerine "olmasa da olur, alabilirsem sonra alırım" diyorum. 2. El olan ürün bende herhangi bir heyecan uyandırmıyor. Çünkü o kullanılmışlık görüntüsü heves baltalayıcı geliyor. Ancak bunun bir mantığı yok, müzik zevki gibi bir şey bu. Kimi de çok sever o kullanılmış görüntüyü.
2. Eli tercih edebileceğim tek şey artık satışı olmayan eski şeyler, süs objeleri, koleksiyon ürünleri vs gibi şeyler. Ancak 2. El piyasasıyla hiç alakam olmadığı için arada aklıma gelse de hiç uğraşıp bakmadım mesela bunlara da.
Eşinizin hevesiyle ilgili bir durum olabilir. Siz ucuzu varken neden pahalısı olsun sonuçta aynı işi yapacak diyor olabilirsiniz ancak belki ikinci el alacağınız şeyi hiç almamak eşinize daha iyi hissettirecektir. Ayrıca bazı şeyleri hiç almazsanız diğerlerinin sıfırını alacak kadar bütçe de ayırabilirsiniz.
Çok sevdiğim bir şeyin de ikinci el olmasını istemem. Neden diyecek olursanız bu tür şeylerde "kullanılmışlık" çok bariz belli oluyor. Siz temiz kullanılmış diyorsunuz ama ne kadar temiz olursa olsun birleşme yerlerindeki birikip silinmiş toz izleri, mikro çizikler vs. kullanımdan kaynaklı doğal izler "yeni bir şey aldığınız" hissi vermiyor. Eskimek eşyanın doğasında var, ikinci el ürün ne kadar iyi olursa olsun o eskiliği hissettiriyor. Ben böyle bir durumda da illa sıfır olsun deyip sıfırını almıyorum, ama bunun yerine "olmasa da olur, alabilirsem sonra alırım" diyorum. 2. El olan ürün bende herhangi bir heyecan uyandırmıyor. Çünkü o kullanılmışlık görüntüsü heves baltalayıcı geliyor. Ancak bunun bir mantığı yok, müzik zevki gibi bir şey bu. Kimi de çok sever o kullanılmış görüntüyü.
2. Eli tercih edebileceğim tek şey artık satışı olmayan eski şeyler, süs objeleri, koleksiyon ürünleri vs gibi şeyler. Ancak 2. El piyasasıyla hiç alakam olmadığı için arada aklıma gelse de hiç uğraşıp bakmadım mesela bunlara da.
Eşinizin hevesiyle ilgili bir durum olabilir. Siz ucuzu varken neden pahalısı olsun sonuçta aynı işi yapacak diyor olabilirsiniz ancak belki ikinci el alacağınız şeyi hiç almamak eşinize daha iyi hissettirecektir. Ayrıca bazı şeyleri hiç almazsanız diğerlerinin sıfırını alacak kadar bütçe de ayırabilirsiniz.
- akhenaten (07.02.24 19:08:33 ~ 19:11:55)
kadınlar bu konuda daha katı oluyor. bundan sonra değiştirebileceğini sanmıyorum. kendi kişisel kullanacağın şeylerde yine ikinci el al. fakat eşinle ortak kullanım alanlarında hiç alma gerekirse. sevmiyorsa zorlama yani.
- adivar (07.02.24 19:22:33)
@akhenaten, teşekkürler biraz daha anladım o tarz bakış açısını.
Sanırım ben mala veya kendime mi acaba.. çok önem vermiyor olabilir miyim?
beni x bir üründeki çiziksizlik veya toz zerrelerinin olmayışı çok mutlu etmiyor.
sadece o şeye sahip olup olmamakla ilgileniyorum çünkü ben kullanırken de çizilecek tozlanacak zaten.
o yüzden genelde 2.ele bakıyorum. bakıyorum ki sıfırı ile arasında çok bir fark yok, e gideyim sıfır alayım deli miyim diyorum. ama temiz bulduysam ve fiyat avantajı yüksek ise sıfırına vereceğim paranın birazını ona veriyorum, artanına da başka bir ihtiyacı alıyorum mesela.
sıfır aldık her şeyi diyelim. taşındık falan illaki eskidi çizildi kırıldı bir şey oldu. benim temiz 2.el bulabileceğim durumdan daha kötü bir hale geldi. Demek ki sizler için "sonuçta benim, ilk ben kullandım, ne olduğunu biliyorum, kusurları varsa da benim yaşantımda bir karşılığı var" gibi bir düşünce oluşuyor ve bunu sorun etmiyorsunuz anladım.
ama onu öyle görmek yine kullanılmış, eski bir ürün kullanıyor hissiyatı yaratıp da sizi mutsuzluğa götürüyorsa orada hala bana hiç mantıklı gelmeyen bir durum vardır bana göre.
her şeyin sürekli sıfırının alınmasını düşündürten bir psikolojik düşünce de sanki kapitalizmin oyunları gibiymiş de gelmiyor değil bir yerde :(
Sanırım ben mala veya kendime mi acaba.. çok önem vermiyor olabilir miyim?
beni x bir üründeki çiziksizlik veya toz zerrelerinin olmayışı çok mutlu etmiyor.
sadece o şeye sahip olup olmamakla ilgileniyorum çünkü ben kullanırken de çizilecek tozlanacak zaten.
o yüzden genelde 2.ele bakıyorum. bakıyorum ki sıfırı ile arasında çok bir fark yok, e gideyim sıfır alayım deli miyim diyorum. ama temiz bulduysam ve fiyat avantajı yüksek ise sıfırına vereceğim paranın birazını ona veriyorum, artanına da başka bir ihtiyacı alıyorum mesela.
sıfır aldık her şeyi diyelim. taşındık falan illaki eskidi çizildi kırıldı bir şey oldu. benim temiz 2.el bulabileceğim durumdan daha kötü bir hale geldi. Demek ki sizler için "sonuçta benim, ilk ben kullandım, ne olduğunu biliyorum, kusurları varsa da benim yaşantımda bir karşılığı var" gibi bir düşünce oluşuyor ve bunu sorun etmiyorsunuz anladım.
ama onu öyle görmek yine kullanılmış, eski bir ürün kullanıyor hissiyatı yaratıp da sizi mutsuzluğa götürüyorsa orada hala bana hiç mantıklı gelmeyen bir durum vardır bana göre.
her şeyin sürekli sıfırının alınmasını düşündürten bir psikolojik düşünce de sanki kapitalizmin oyunları gibiymiş de gelmiyor değil bir yerde :(
- ananiyimioguz (07.02.24 19:24:54)
Hayatımda hiç ikinci el kullanmadım, bir keresinde kız kardeşim popüler bir bit pazarına götürmüştü beni. Orada vintage güneş gözlükleri denerken tansiyonum düşmüştü o şeyi nasıl yüzüne değdirebiliyor, alsa nasıl içine sinerek kullanacak diye. Ve hayat sonrasında bana benim gibi bir hayat arkadaşı armağan etti.
İkinci el belki tüketim çılgınlığının önüne geçmeye ne bileyim para pul tasarrufuna falan yardımcı oluyor olabilir. Ama sevmeyen, iğrenen insan da bu konuda düşüncesini değiştiremez. Çok zor. Hiç param yokken bile sırf ikinci el almamak için aylarca koltuksuz yaşamıştım ve sonrasında içime sinen, rengini ve tarzını çok beğendiğim sıfır bir koltuk almıştım.
İkinci el belki tüketim çılgınlığının önüne geçmeye ne bileyim para pul tasarrufuna falan yardımcı oluyor olabilir. Ama sevmeyen, iğrenen insan da bu konuda düşüncesini değiştiremez. Çok zor. Hiç param yokken bile sırf ikinci el almamak için aylarca koltuksuz yaşamıştım ve sonrasında içime sinen, rengini ve tarzını çok beğendiğim sıfır bir koltuk almıştım.
- ruhen hastayim ben (07.02.24 19:58:25 ~ 20:00:58)
"sıfır aldık her şeyi diyelim. taşındık falan illaki eskidi çizildi kırıldı bir şey oldu. benim temiz 2.el bulabileceğim durumdan daha kötü bir hale geldi. Demek ki sizler için "sonuçta benim, ilk ben kullandım, ne olduğunu biliyorum, kusurları varsa da benim yaşantımda bir karşılığı var" gibi bir düşünce oluşuyor ve bunu sorun etmiyorsunuz anladım"
Kendi adıma aynen durum bu. Kendi eşyamı kullanılmış görmek moralimi bozmuyor ama, hatta eşyalarımı ziyadesiyle eskitirim ben. Evde ıvır zıvır hatıra bıraktığım eşyam da çoktur. Ama yeni bir şey alırken genelde heves ettiğim için alırım ve bu olurken de tabiri caize onun da aynı hevesi taşıdığını görmek isterim. Yani böyle düşünmüyorum tabi ama size anlatırken söze nasıl dökerim diye düşününce bunlar çıkıyor ağzımdan.
Örneğin yakın olduğum insanlar evlerinden bir şey hediye etse de bunu takmam sanırım bu daha ziyade yaşanmışlıkla ilgili. Uğursuzluk ya da enerji gibi şeylerle de ilgisi yok. Bir şeye bakınca onun tanıdık gelmesi gibi daha çok. Tanımadığım birinin eşyası evdeki yabancı biri gibi.
Tabi bu benim, detaya indikçe daha çok benle ilgili oluyor konu :D eşiniz de üç aşağı beş yukarı böyle bir şeyler hissediyordur belki.
Demek istediğim işin maddi boyutuyla çok ilgili olmayabilir.
Kendi adıma aynen durum bu. Kendi eşyamı kullanılmış görmek moralimi bozmuyor ama, hatta eşyalarımı ziyadesiyle eskitirim ben. Evde ıvır zıvır hatıra bıraktığım eşyam da çoktur. Ama yeni bir şey alırken genelde heves ettiğim için alırım ve bu olurken de tabiri caize onun da aynı hevesi taşıdığını görmek isterim. Yani böyle düşünmüyorum tabi ama size anlatırken söze nasıl dökerim diye düşününce bunlar çıkıyor ağzımdan.
Örneğin yakın olduğum insanlar evlerinden bir şey hediye etse de bunu takmam sanırım bu daha ziyade yaşanmışlıkla ilgili. Uğursuzluk ya da enerji gibi şeylerle de ilgisi yok. Bir şeye bakınca onun tanıdık gelmesi gibi daha çok. Tanımadığım birinin eşyası evdeki yabancı biri gibi.
Tabi bu benim, detaya indikçe daha çok benle ilgili oluyor konu :D eşiniz de üç aşağı beş yukarı böyle bir şeyler hissediyordur belki.
Demek istediğim işin maddi boyutuyla çok ilgili olmayabilir.
- akhenaten (07.02.24 20:01:51)
İkinize de hak veriyorum. Ben ikinci el hiç sevmiyorum ama kocam vintage filan sever alıp kullanırdı bekarken. Saat alırdı mesela. 2.el markalı bir saat alacağına daha düşük markadan sıfır da alabilir ama o gidip 2.el tercih ediyordu. Ben sıfır ve kötü marka tercih ederim.
Hijyen takıntısı belki de. Evlendikten sonra galiba adama bu konuda biraz yüzümü ekşittim ki bir iki kez teklif etti daha da söylemedi böyle bir şey.
Daha kötü marka olsun ama sıfır olsun boşverin. :)
Hijyen takıntısı belki de. Evlendikten sonra galiba adama bu konuda biraz yüzümü ekşittim ki bir iki kez teklif etti daha da söylemedi böyle bir şey.
Daha kötü marka olsun ama sıfır olsun boşverin. :)
- kaptan maydanoz (07.02.24 22:21:53)
halen daha evli kalabildiğin için seni tebrik ederek yazmaya başlıyorum.
eşinin çoğu huyunu abartılı bulsam da ikinci el konusundaki hassasiyetlerini anlıyorum. ben de kullanamam. hem temiz bulmam hem de ölmüş gitmiş birinindir kötü enerjisi vardır o yüzden almam.
eşin bir kere anlayış göstermiş yazlıktan çıkma eşyaları satın alarak. ki yazlık olması beni de tiksindirdi. ha bence sıfır eşya alacak paranız yoksa hemen evlenmeyebilirdiniz öyle bir durum da var.
eşinin çoğu huyunu abartılı bulsam da ikinci el konusundaki hassasiyetlerini anlıyorum. ben de kullanamam. hem temiz bulmam hem de ölmüş gitmiş birinindir kötü enerjisi vardır o yüzden almam.
eşin bir kere anlayış göstermiş yazlıktan çıkma eşyaları satın alarak. ki yazlık olması beni de tiksindirdi. ha bence sıfır eşya alacak paranız yoksa hemen evlenmeyebilirdiniz öyle bir durum da var.
- Hallegadola (08.02.24 14:26:04)
@Hallegadola, sdfjsgh yuvarlanıp gidiyoruz gördüğün gibi.
Eşyalardan anladığım kadarıyla alamancı yaşlı bir çift kendi dizmiş ama uzun yıllar pek kullanmamışlar. Evi satarken eşyaları da ayrı elden çıkarmışlar.
Ben pek iğrenmedim ama hanım biraz titizdir şimdi yazılanları görünce iyi dayanmış diyorum :(
Artık kendi eşyalarım dışında 2.el herhangi bir şey düşünmesem iyi olacak.
Ha bu arada evet bekleseydik de 4/4lük hazır bir yere geçseydik daha iyi olabilirdi belki ama hem onun ailesi bu tarz bir birlikteliği kabul edemezdi (biz birlikte yaşamaya başlamıştık) hem de canına yandığım ülkesinde bekleyip para biriktirdikçe malların fiyatı senin biriktirme hızından daha fazla artıyor, o yüzden biz hiç evlenemezdik ev dizmeyi bekleseydik gibi geliyor. E tabi bir de hatılıyorsun belki, eldeki nakit ile önceliğimiz bir klinik açmaktı. Ev dizmek çok geri planda kaldı.
Yine de en azından bu şekilde borcumuz falan çok çabuk bitti, eğlence ve gezmelerden de ödün vermemiş olduk bu geçen yıl içerisinde. Şimdi yavaş yavaş değiştiriyoruz zevkimize göre. Ama işte ben yine 2.el temiz bulsam alırım diyordum vazgeçtim mecbur.
Bu arada insanlar mala mülke o kadar yatırım yapıyor, biz buraya gelir gelmez depreme yakalandık, sıfır eşyalar aldığımızı ve göçtüğünü düşünüyorum da.. tamam bir can değil belki ama içler acısı bir durum yine. O yüzden çok şaşaya veya maddi açıdan uçuk şeylere çok önem vermemek lazım sanki bilemiyorum :|
"Ucuzundan olsun sıfır olsun" da temiz hissettirebilir ama ucuzu da basit duruyor beğenmiyoruz. Taksit maksit girişicez artk..
Edit: Ayrıca sevmediğim huy falan diyorsun da o da benim için nelere katlandı bir bilsen.. bak biri bu 2.el eşya muhabbeti mesela :D
Eşyalardan anladığım kadarıyla alamancı yaşlı bir çift kendi dizmiş ama uzun yıllar pek kullanmamışlar. Evi satarken eşyaları da ayrı elden çıkarmışlar.
Ben pek iğrenmedim ama hanım biraz titizdir şimdi yazılanları görünce iyi dayanmış diyorum :(
Artık kendi eşyalarım dışında 2.el herhangi bir şey düşünmesem iyi olacak.
Ha bu arada evet bekleseydik de 4/4lük hazır bir yere geçseydik daha iyi olabilirdi belki ama hem onun ailesi bu tarz bir birlikteliği kabul edemezdi (biz birlikte yaşamaya başlamıştık) hem de canına yandığım ülkesinde bekleyip para biriktirdikçe malların fiyatı senin biriktirme hızından daha fazla artıyor, o yüzden biz hiç evlenemezdik ev dizmeyi bekleseydik gibi geliyor. E tabi bir de hatılıyorsun belki, eldeki nakit ile önceliğimiz bir klinik açmaktı. Ev dizmek çok geri planda kaldı.
Yine de en azından bu şekilde borcumuz falan çok çabuk bitti, eğlence ve gezmelerden de ödün vermemiş olduk bu geçen yıl içerisinde. Şimdi yavaş yavaş değiştiriyoruz zevkimize göre. Ama işte ben yine 2.el temiz bulsam alırım diyordum vazgeçtim mecbur.
Bu arada insanlar mala mülke o kadar yatırım yapıyor, biz buraya gelir gelmez depreme yakalandık, sıfır eşyalar aldığımızı ve göçtüğünü düşünüyorum da.. tamam bir can değil belki ama içler acısı bir durum yine. O yüzden çok şaşaya veya maddi açıdan uçuk şeylere çok önem vermemek lazım sanki bilemiyorum :|
"Ucuzundan olsun sıfır olsun" da temiz hissettirebilir ama ucuzu da basit duruyor beğenmiyoruz. Taksit maksit girişicez artk..
Edit: Ayrıca sevmediğim huy falan diyorsun da o da benim için nelere katlandı bir bilsen.. bak biri bu 2.el eşya muhabbeti mesela :D
- ananiyimioguz (08.02.24 15:07:42 ~ 15:16:13)
Keşke Türkiye'de daha yaygın bir ikinci el alışkanlığı olsa, charity/thrift shoplar olsa diye çok istiyorum ben ya. Tutup günlük giysilerimi ikinci el almam ama vintage elbise, ayakkabı, güneş gözlüğü bulsam alırım, üzerinde leke olmadığı sürece temizlenebilen bir şey giysi. "Önceki sahibinin enerjisi" gibi batıl şeylere de inanmıyorum. (Güneş gözlüğünün camını UV filtreli camla değiştirtmek isteyebilirim, şimdi düşündüm de...)
İkinci el elektronik almam çünkü sürekli telefon/bilgisayar değiştirmiyorum, kullanılmaz hale gelene kadar kullanıyorum. Ama eşim ikinci el amfi, kolonlar, subwoofer falan alıp ses sistemi yaptı mesela. Evdeki amfinin sıfır fiyatı şu an 80 bin liradan fazlaymış, mis gibi ikinci el kullanıyoruz. Bir de "ikinci el alsam düzgün çıkar mı acaba ya" diye kitchenaid mikser bakıyorum ben ara sıra.
Özetle biz karı koca ikinci ele karşı değiliz ama özellikle ikinci el eşya peşinde de koşmuyoruz. Birimiz bir şeyi ikinci el alırsa diğeri "iyi yapmışsın, güle güle kullan/kullanalım" diyor.
İkinci el elektronik almam çünkü sürekli telefon/bilgisayar değiştirmiyorum, kullanılmaz hale gelene kadar kullanıyorum. Ama eşim ikinci el amfi, kolonlar, subwoofer falan alıp ses sistemi yaptı mesela. Evdeki amfinin sıfır fiyatı şu an 80 bin liradan fazlaymış, mis gibi ikinci el kullanıyoruz. Bir de "ikinci el alsam düzgün çıkar mı acaba ya" diye kitchenaid mikser bakıyorum ben ara sıra.
Özetle biz karı koca ikinci ele karşı değiliz ama özellikle ikinci el eşya peşinde de koşmuyoruz. Birimiz bir şeyi ikinci el alırsa diğeri "iyi yapmışsın, güle güle kullan/kullanalım" diyor.
- kobuzchu kiz (08.02.24 17:05:17)
1