[]
hayatı demi az olmuş ve soğumuş çay tadında yaşamak
1 yıl öncesine kadar kronikleşmiş bir depresyonum ve bir sürü içsel meselem vardı. hayatı zeki demirkubuz filmlerinde gibi yaşıyordum bir nevi. sonra korkularımın üstüne gittim, hayata atıldım. param var, istediğimi alıyorum, istediğimi yiyorum. işten geriye bolca zaman artıyor, kendime ve ilgilerime zaman ayırabiliyorum. hayatımda beni daima destekleyen, yargılamayan, tatlı bir adam var. psikolojik açmazlarımdan sıyrıldım.
AMA
bu yaşıma kadar bir şeylerin tuhaf ve kendine özgü lezzetleri vardı. üzgünsem üzülmenin, neşeliysem neşeli olmanın, özlemenin, eğlenmenin, bunalmanın... çok yoğun lezzetleri vardı. o lezzetler bana ne olursa olsun, en kötü günlerimde bile derin bir haz veriyordu.
şimdilerde bunların hiçbiri yok diyebilirim. duygularım seyreldi. eskiden mesela bir müzikale gidip onun güzelliğine hayran olurdum, bir saniyesini bile kaçırmamak için gözümü kırpmadan izlerdim. şimdi tv'den bir dizi açmışım gibi hissediyorum normalde beni çok etkileyecek şeyler karşısında bile. bir şeyler görmek, yeni şeyler tatmak şöyle hissettiriyor: "hmm, iyiymiş. tamam." kimseye karşı çok derin duygular besleyemiyorum, çok eğlenemiyorum, çok üzülemiyorum. her şeyin yoğunluğu çok çok düşük. sadece memnun ya da memnuniyetsiz hissedebiliyorum.
acaba bunun sebebi yaş almak mı (27 bitti 28 oldum) yoksa ülkenin genel havasından mı yoksa benim kişisel deneyimlerim mi beni bu noktaya getirdi? sizlerde de olmuş muydu böyle şeyler. normal olan bu mu? heyecansızlık ve tutkusuzluk içimde bir oyuğa dönüşüyor her geçen gün. acaba hayatım boyunca dengeli şeyler hissetmeye alışık olmadığım için şimdi sağlıklı olan bir şey bana tuhaf geliyor olabilir mi?
sizlerde durumlar nasıl?
AMA
bu yaşıma kadar bir şeylerin tuhaf ve kendine özgü lezzetleri vardı. üzgünsem üzülmenin, neşeliysem neşeli olmanın, özlemenin, eğlenmenin, bunalmanın... çok yoğun lezzetleri vardı. o lezzetler bana ne olursa olsun, en kötü günlerimde bile derin bir haz veriyordu.
şimdilerde bunların hiçbiri yok diyebilirim. duygularım seyreldi. eskiden mesela bir müzikale gidip onun güzelliğine hayran olurdum, bir saniyesini bile kaçırmamak için gözümü kırpmadan izlerdim. şimdi tv'den bir dizi açmışım gibi hissediyorum normalde beni çok etkileyecek şeyler karşısında bile. bir şeyler görmek, yeni şeyler tatmak şöyle hissettiriyor: "hmm, iyiymiş. tamam." kimseye karşı çok derin duygular besleyemiyorum, çok eğlenemiyorum, çok üzülemiyorum. her şeyin yoğunluğu çok çok düşük. sadece memnun ya da memnuniyetsiz hissedebiliyorum.
acaba bunun sebebi yaş almak mı (27 bitti 28 oldum) yoksa ülkenin genel havasından mı yoksa benim kişisel deneyimlerim mi beni bu noktaya getirdi? sizlerde de olmuş muydu böyle şeyler. normal olan bu mu? heyecansızlık ve tutkusuzluk içimde bir oyuğa dönüşüyor her geçen gün. acaba hayatım boyunca dengeli şeyler hissetmeye alışık olmadığım için şimdi sağlıklı olan bir şey bana tuhaf geliyor olabilir mi?
sizlerde durumlar nasıl?
ben de öyle, mutsuz değilim fakat yüksek duygular yaşamıyorum, şaşırıp heyecanlanmıyorum, kişisel deneyimlerle ilgili olduğunu düşünüyorum, 15-20 yaş arası her şey bizim için yeniydi hayatı deneyimlerken heyecanlanıyorduk, bir yerden sonra çoğu şey bunu daha önce görmüştüm hissi veriyor
- freebird5406_2 (05.01.23 00:55:20)
Ben de tam olarak bu durumdayım. Hayata ve uyaranlarına karşı nötr vaziyetteyim. Geçen yıllarda hayaline bile takla atacağım şeyler artık benim için bir etkisiz eleman. Ne olduysa pandemi sürecinden sonra oldu sanki.
- msb (05.01.23 04:53:03)
28yasindayim ayni tatsizliktayim. sanatsal etkinliklere karsi hissim cok zayifladi bu da hayattan keyif almayi zorlastirdi. 1 sene olmadi konserlerde salya sumuk aglayali ama sanki cok eskidendi. sizden farkli olarak, hala sagligim iyi degil bu yuzden saglikliliga cok baglayamayacagim
- ala09 (05.01.23 07:44:14)
bence sen dertsizligin derdindesin.
paran var, calismak cok vaktini almiyor. sevgilin var falan. e haliyle kasiniyorsun.
mesela ben hayvan gibi calisiyorum yine param yok. yarim saat parkta otursam bile dunyalar benim oluyor adeta. uykumu almissam, guzel bir yemek yemissem mutluyum.
paran var, calismak cok vaktini almiyor. sevgilin var falan. e haliyle kasiniyorsun.
mesela ben hayvan gibi calisiyorum yine param yok. yarim saat parkta otursam bile dunyalar benim oluyor adeta. uykumu almissam, guzel bir yemek yemissem mutluyum.
- alperz (05.01.23 08:27:36)
hayattaki en güzel duygu farkındalık. ne yaşarsan yaşa farkında olarak yaşıyorsan zevk alıyorsun ya da kontrol altına alabiliyorsun. bunları değiştirmek senin elinde. dün uzun zamandır yoğun çalışmanın da etkisiyle eve geldiğimde yorgun, depresif bir haldeydim ve bunun farkında bir şekilde netflix'te bill burr açtım. o sırada telefonumda başka şeylerle ilgilenmedim. gülmeye ihtiyacım vardı, hiç bir şakasını kaçırmadım ve uzun zamandır bu kadar gülmemiştim. tüm modum değişti. sakinleşmek istediğimde güzel müzikler açıyorum. 2dots oynuyorum. meditasyon yapıyorum. ne hissettiğinin farkında olursan ve değiştirmek için harekete geçersen hayatı eskisi gibi ya da daha başka nasıl istiyorsan, yaşayabilirsin. yaşla alakası çok fazla yok bu işin. "hayatım boyunca dengeli şeyler hissetmeye alışık olmadığım için şimdi sağlıklı olan bir şey tuhaf geliyor" çok saçma, aşırı saçma bir ifade.
- gabe h coud (05.01.23 08:49:21)
ted kaczynski'nin manifestosunda buna benzer bi bölüm vardı. diyor ki, zamanında insanlar yiyecek yemeği zor buluyorlardı ama bulunca baya mutlu oluyorlardı, yemek bulmak için uğraşmak tatmin ediyordu insanları. şimdi yemek bulmak kolay, e herkesin de içinde "self realization" isteği yok, bu insanlar nasıl mutlu olacak kardeşim?
yanisi hissettiklerin normal. insan doğasının bir parçası. gelişmiş ülkelerde yaşayan herkes hissediyor, tr ekonomisi süper olsa ve dünyayı gezecek paran olsa falan o da yine bi süre oyalardı. sonra uyuşturucuya düşüyor insanlar.
"bir hedef belirleyip onun için çabala" desem dandik bir psikolog gibi konuşmuş olacağım, o yüzden demiyorum. ama 28 yaşında kadınsın, çocuğun yok, canın sıkılıyor. vücudun sana bişeyler söylemeye çalışıyor olabilir mi?
yanisi hissettiklerin normal. insan doğasının bir parçası. gelişmiş ülkelerde yaşayan herkes hissediyor, tr ekonomisi süper olsa ve dünyayı gezecek paran olsa falan o da yine bi süre oyalardı. sonra uyuşturucuya düşüyor insanlar.
"bir hedef belirleyip onun için çabala" desem dandik bir psikolog gibi konuşmuş olacağım, o yüzden demiyorum. ama 28 yaşında kadınsın, çocuğun yok, canın sıkılıyor. vücudun sana bişeyler söylemeye çalışıyor olabilir mi?
- plutongezegendegilmi (05.01.23 11:06:47)
1