[]
Anksiyete
Biraz soru gibi biraz iç dökme gibi. Ekşi İtiraf'a döndüreceğim, affola.
Anksiyete kelimesinin anlamını öğreneli bir sene falan oldu. Ama çocukluktan beri bende var bu.
1 ay önce doktora gittim ilaç verdi, ilaç kesin çözüm değil psikoterapi lâzım dedi, psikoterapiye verecek param yok, ilaçla şimdilik yavaş da olsa ilerleme var gibi. Cuma tekrar gideceğim doktora. Bakalım ne diyecek.
Arkadaşlar bana bazen çok saçma geliyor bu durum. Yani sallıyorum KPSS'ye gireceksindir veya hoşlandığın kişiye açılacaksındır veya ilk defa bir canlı yayına çıkacaksındır heyecanlanırsın, kendini kötü, tedirgin hissedersin. Bunlar normal, çünkü ortada GERÇEK bir şey var. Ama ortada hiçbir şey yokken heyecanlanmak, çekinmek, ne yapacağını bilememek, kalp atışlarının hızlanması, soğuk terlemek falan... Kendimi bildim bileli bunu yaşıyorum ama çok saçma geliyor yine de. Sanki insanın kendi kendine yaptığı bir kötülük, bir salaklık gibi. Mutfakta ekmek doğrarken bilerek isteyerek parmağını kesip kanatmak gibi bir şey.
Bugün bir arkadaşın evindeyiz sabah, kahvaltı falan yapacağız. İlacımı da yanıma almamışım, bir şey olmaz dedim ama hakikaten oluyor. Başka bir ev, başka bir mutfak. Bıçaklar poşetler şunlar bunlar nerede. Peynir kesmek için hangi tabağı kullanmalıyım. Benim şu hareketim onlar için hijyensizlik olur mu. Böyle en küçük detaylara varıncaya kadar bir sürü konuda anlamsız bir kaygı içine düştüm. Tava yok tencere var, peki patates için ne kadar yağ koymalıyım, derken aşırı yağ koydum meselâ. Tamam yani dünyanın sonu değil, yağı fazla kullandım sadece, farkındayım. Öyle çok tepki de almadım zaten. Ama mesele yaşadığım heyecan ve endişe. Ulan bu kadar küçük, minik meseleler için endişe duyup elini ayağını birbirine dolar mı insan? Ben nasıl bu saçmalığın, bu anlamsızlığın içindeyim ve hâlâ çıkamıyorum?
İlaçtan önce kendimi biraz gazlayıp kafa olarak rahatlamaya başlamıştım, ilaçla da birlikte gözle görülür iyileşmeler olmaya başladı. O ara şöyle hayıflandığımı hatırlıyorum: Ulan ben şimdiye kadar yaşamamışım ya, hiç rahat nefes almamışım, hayattan zerre keyif almamışım, incik boncuktan endişelenmişim hep (bu arada büyük meselelerden yani sınav stresidir, iştir vs. bunlardan endişelenmem hatta o konularda aşırı rahat diye bilinirim hep)...
Arada kendime "Püü sana!" diyorum, "Aşamadığın şeye bak, kaldırımda yürürken karşıdakiyle göz göze gelmekten korkmak! hahahaha"
Ben bu durumu çok saçma buluyorum. Sıkılıyorum, daralıyorum, isyan ediyorum isyan.
Teşekkürler.
Anksiyete kelimesinin anlamını öğreneli bir sene falan oldu. Ama çocukluktan beri bende var bu.
1 ay önce doktora gittim ilaç verdi, ilaç kesin çözüm değil psikoterapi lâzım dedi, psikoterapiye verecek param yok, ilaçla şimdilik yavaş da olsa ilerleme var gibi. Cuma tekrar gideceğim doktora. Bakalım ne diyecek.
Arkadaşlar bana bazen çok saçma geliyor bu durum. Yani sallıyorum KPSS'ye gireceksindir veya hoşlandığın kişiye açılacaksındır veya ilk defa bir canlı yayına çıkacaksındır heyecanlanırsın, kendini kötü, tedirgin hissedersin. Bunlar normal, çünkü ortada GERÇEK bir şey var. Ama ortada hiçbir şey yokken heyecanlanmak, çekinmek, ne yapacağını bilememek, kalp atışlarının hızlanması, soğuk terlemek falan... Kendimi bildim bileli bunu yaşıyorum ama çok saçma geliyor yine de. Sanki insanın kendi kendine yaptığı bir kötülük, bir salaklık gibi. Mutfakta ekmek doğrarken bilerek isteyerek parmağını kesip kanatmak gibi bir şey.
Bugün bir arkadaşın evindeyiz sabah, kahvaltı falan yapacağız. İlacımı da yanıma almamışım, bir şey olmaz dedim ama hakikaten oluyor. Başka bir ev, başka bir mutfak. Bıçaklar poşetler şunlar bunlar nerede. Peynir kesmek için hangi tabağı kullanmalıyım. Benim şu hareketim onlar için hijyensizlik olur mu. Böyle en küçük detaylara varıncaya kadar bir sürü konuda anlamsız bir kaygı içine düştüm. Tava yok tencere var, peki patates için ne kadar yağ koymalıyım, derken aşırı yağ koydum meselâ. Tamam yani dünyanın sonu değil, yağı fazla kullandım sadece, farkındayım. Öyle çok tepki de almadım zaten. Ama mesele yaşadığım heyecan ve endişe. Ulan bu kadar küçük, minik meseleler için endişe duyup elini ayağını birbirine dolar mı insan? Ben nasıl bu saçmalığın, bu anlamsızlığın içindeyim ve hâlâ çıkamıyorum?
İlaçtan önce kendimi biraz gazlayıp kafa olarak rahatlamaya başlamıştım, ilaçla da birlikte gözle görülür iyileşmeler olmaya başladı. O ara şöyle hayıflandığımı hatırlıyorum: Ulan ben şimdiye kadar yaşamamışım ya, hiç rahat nefes almamışım, hayattan zerre keyif almamışım, incik boncuktan endişelenmişim hep (bu arada büyük meselelerden yani sınav stresidir, iştir vs. bunlardan endişelenmem hatta o konularda aşırı rahat diye bilinirim hep)...
Arada kendime "Püü sana!" diyorum, "Aşamadığın şeye bak, kaldırımda yürürken karşıdakiyle göz göze gelmekten korkmak! hahahaha"
Ben bu durumu çok saçma buluyorum. Sıkılıyorum, daralıyorum, isyan ediyorum isyan.
Teşekkürler.
Öncelikle geçmiş olsun :) Ancak geçiyor bunu da söylemek isterim, doğru tedavi/ müdahalelerle.
Yaşadığınız kaygı durum/ anksiyete, geçmişte bilinç altına yerleşen yanlış bir kodlamanın tetiklenmesi üzerine gelişiyor.
Bu kaygı sağlığınız üzerine bir kodlama olabilir, hijyen üzerine olabilir, başarı üzerine olabilir...çok fazla sebep olabilir. Çok basit bir örnek olacak ancak durumu tamamen somutlaştırmak adına. Diyelim ki çok hijyen odaklı bir ebeveyn ya da ebeveynler tarafından büyütüldünüz. O kadar ki hijyen ile ilgili size küçüklüğünüzde doğru olmayan mübalağalarda bulundular. Örneğin ebeveyn ''mutfak işleri asla sana göre değil, sen beceremezsin''ya da işte ''yeterince hijyenik davranmıyorsun'' dedi. Bazen bilinçaltı bazı cümleleri alıp arka planda, gelecekte önümüze çıkartmak üzere arka plana yerleştiriyor. Ve bu zamanla bizim gündelik hayattaki davranışlarımızı, alışkanlıklarımızı, iş hayatımızı kısaca her şeyimizi etkilemeye başlıyor. Bunun ilk yaşandığı an bizim hayatımızdaki en stresli olduğumuz (örneğin önemli bir sınava hazırlanmak) bir zamanda patlak verebiliyor.
Bir yerden sonra bununla savaşamayacak konuma gelebiliyoruz. Çünkü bahsettiğiniz örnekte, kendinize itiraf ettiğiniz ancak sebebini bir türlü çözemediğiniz aslında saçma olan kaygı kaynağınız arka planda siz farkında olmadan çalışırken aslında o içinde bulunduğunuz sahnede (mutfakta) geçmişe bir gönderme yapıyor bilinç. Yani aslında siz farkında olmadan o anda geçmişe gidip, yanlış kodlamanızı yaşıyorsunuz. İlk ne zaman kaygılandınız? Örneğin kodlamanız mutfakta yemek yapmak ile ilgiliydi. Ya da çok basit olarak belki de başkalarına kendinizi ispat etmek ile ilgili bir tetikleyiciydi. Belki de mutfakta olmamanız, bunun tehlikeli olacağı kodlanmıştı size zamanında.
Sıradan bir psikiyatriste gittiğinizde size ilaç vermek onun açısından zaman ve nakit anlamında doğru orantılı olacağından, işine gelecektir. Ancak doğru olan ilaçlarla maskelemek değil, çünkü bunlar uzun vadede çözüm değiller, doğru olan ana kaynağın bulunup elemine edilmesidir.
Her uzmanım diyen iyi değil, iyi bir araştırma yapmak gerekir ancak bunun en etkili yollardan biri ''emdr''. Şu dönemde biraz pahalı olabilir. Ancak size tavsiyem gerekirse bunun için para biriktirmeniz, ya da bütçenizi biraz zorlamak benim şiddetle tavsiyemdir.
Zira bu konuda gerçek anlamda tedavi olduğunuzda, iyi ki diyeceksiniz. Bu bilimsel yöntem sizin yanlış kodlama/ kodlamalarınızın tamir edilmesi üzerine çalışan bir yöntem. Seanstan sonra bilinç altında process çalışmaya devam ediyor ve en sağlıklı sonucu yine bir süre daha sonra alıyorsunuz. Kaç seansa ihtiyaç duyduğunuzu uzman terapist/ psikiyatrist ya da psikolog söylüyor. Belki ilk seansta çözeceksiniz bile. Bu yüzden maddi kısmı çözebilmenizi yürekten arzu ediyor, şimdiden şifa diliyorum.
Yaşadığınız kaygı durum/ anksiyete, geçmişte bilinç altına yerleşen yanlış bir kodlamanın tetiklenmesi üzerine gelişiyor.
Bu kaygı sağlığınız üzerine bir kodlama olabilir, hijyen üzerine olabilir, başarı üzerine olabilir...çok fazla sebep olabilir. Çok basit bir örnek olacak ancak durumu tamamen somutlaştırmak adına. Diyelim ki çok hijyen odaklı bir ebeveyn ya da ebeveynler tarafından büyütüldünüz. O kadar ki hijyen ile ilgili size küçüklüğünüzde doğru olmayan mübalağalarda bulundular. Örneğin ebeveyn ''mutfak işleri asla sana göre değil, sen beceremezsin''ya da işte ''yeterince hijyenik davranmıyorsun'' dedi. Bazen bilinçaltı bazı cümleleri alıp arka planda, gelecekte önümüze çıkartmak üzere arka plana yerleştiriyor. Ve bu zamanla bizim gündelik hayattaki davranışlarımızı, alışkanlıklarımızı, iş hayatımızı kısaca her şeyimizi etkilemeye başlıyor. Bunun ilk yaşandığı an bizim hayatımızdaki en stresli olduğumuz (örneğin önemli bir sınava hazırlanmak) bir zamanda patlak verebiliyor.
Bir yerden sonra bununla savaşamayacak konuma gelebiliyoruz. Çünkü bahsettiğiniz örnekte, kendinize itiraf ettiğiniz ancak sebebini bir türlü çözemediğiniz aslında saçma olan kaygı kaynağınız arka planda siz farkında olmadan çalışırken aslında o içinde bulunduğunuz sahnede (mutfakta) geçmişe bir gönderme yapıyor bilinç. Yani aslında siz farkında olmadan o anda geçmişe gidip, yanlış kodlamanızı yaşıyorsunuz. İlk ne zaman kaygılandınız? Örneğin kodlamanız mutfakta yemek yapmak ile ilgiliydi. Ya da çok basit olarak belki de başkalarına kendinizi ispat etmek ile ilgili bir tetikleyiciydi. Belki de mutfakta olmamanız, bunun tehlikeli olacağı kodlanmıştı size zamanında.
Sıradan bir psikiyatriste gittiğinizde size ilaç vermek onun açısından zaman ve nakit anlamında doğru orantılı olacağından, işine gelecektir. Ancak doğru olan ilaçlarla maskelemek değil, çünkü bunlar uzun vadede çözüm değiller, doğru olan ana kaynağın bulunup elemine edilmesidir.
Her uzmanım diyen iyi değil, iyi bir araştırma yapmak gerekir ancak bunun en etkili yollardan biri ''emdr''. Şu dönemde biraz pahalı olabilir. Ancak size tavsiyem gerekirse bunun için para biriktirmeniz, ya da bütçenizi biraz zorlamak benim şiddetle tavsiyemdir.
Zira bu konuda gerçek anlamda tedavi olduğunuzda, iyi ki diyeceksiniz. Bu bilimsel yöntem sizin yanlış kodlama/ kodlamalarınızın tamir edilmesi üzerine çalışan bir yöntem. Seanstan sonra bilinç altında process çalışmaya devam ediyor ve en sağlıklı sonucu yine bir süre daha sonra alıyorsunuz. Kaç seansa ihtiyaç duyduğunuzu uzman terapist/ psikiyatrist ya da psikolog söylüyor. Belki ilk seansta çözeceksiniz bile. Bu yüzden maddi kısmı çözebilmenizi yürekten arzu ediyor, şimdiden şifa diliyorum.
- shineonyoucrazydiamond (13.06.22 02:46:08)
Çok teşekkür ederim.
- istambul (13.06.22 22:55:08)
1