[]
Kutlama denince akla tatlı gelmesi
Neden bir şeyler kutlanacağı zaman direkt akla tatlı yiyecekler ve içecekler geliyor? Ve ikramlar o yönde oluyor? Bol kalorili, yağlı, kızartılmış ve de tatlı şeyler. Genel olarak insanlar şişman, kolesterol veya şeker hastalıkları var ama bunlar hep önlerine çıkıyor. Kafa yapısının değişip kutlama, tören, düğün, kokteyl gibi etkinliklerde daha sağlıklı atıştırmalılar ve içeceklerin olması geremiyor mu sizce? Tek alternatif havuç/salatalık, soda.
Bu tatlıyla kutlama kültürü nasıl oluşmuş merak ediyorum. Bilenler aydınlatırsa çok sevinirim.
Bu tatlıyla kutlama kültürü nasıl oluşmuş merak ediyorum. Bilenler aydınlatırsa çok sevinirim.
Sağlıklı olması gerekmiyor. Kutlama demek kafayı rahatlatmak, boşa almak, eğlenmek demek. Tatlı da insanın mutluluk hormonu salgılamasını sağladığına göre amaca hizmet ediyor ve her zaman yenmeyen ve genelin sevdiği bi item olduğundan da insanlar seviyor. En mutlu anlarda da sağlıklı olmayı, havuç kemirmeyi gerektirecek bi durum yok bence :(
- mg3929 (28.04.22 10:00:35)
Bir şey kutlarken mutlu eden yiyecekler yerine yağsız pişmiş tavuk göğsü ve sebze mi yiyelim? Doğum günümüzde kremalı pasta yerine keçi boynuzu unlu granola mı yiyelim? :(
@mg3929 +1
@mg3929 +1
- kobuzchu kiz (28.04.22 10:17:50)
Çünkü mutlu ediyor, enerji veriyor, ve tatlı işte :)
- John Bloor (28.04.22 11:47:54)
evrimsel olarak yüksek kalorili ve şekerli gıdaları seviyoruz. açıklaması sanırım vakt-i zamanında ortalıkta uga buga diye gezen dedelerimizin besine erişimde zorluk yaşaması şeklindeydi. yani iki parça et için üç gün hayvan kovalayıp canını tehlikeye atması gereken adam kalori ve enerji olarak patlama yaptıran bir şey görünce (şeker) seviyor bunu. genetik olarak kodlanmış beynimizde. zaten tatlı yiyince mutlu olmanın sebebi de bu sanırım, kimyasal olarak bizim cihazımız şekeri görünce ahey ahey diye halaya duracak biçimde dizayn edilmiş. daha doğrusu şeker verirsen ona uygun reseptörlerini çalıştıracak becerisi var.
bu durum belki yüzbinlerce yıl sorun olmamış çünkü insanoğlu hem çok ciddi fiziksel efor sarf etmesi gereken zamanlar yaşamış hem de şimdiki kadar bol besine erişimi yokmuş... haliyle zamanında at gibi kesme şeker kemirsen bile muhtemelen şimdiye kıyasla daha az sağlık sorunu yaşardın çünkü bu kalorinin vereceği zararı kısıtlama yöntemin vardı. şu an ise istemediğin kadar yiyeceğe (ve hormonlusuna, şekerlisine, zararlısına) erişimin var. haliyle karbonhidrat temelli besinlerin etkisi çok daha ağır ve yıkıcı oluyor.
insanın kendi sağlığı için yağlı, bol kalorili, tatlı şeylerden uzaklaşması fikrine çok büyük saygım var ama böyle yaşıyor olsam dahi gittiğim kutlamada önüme salatalık koysalar gülerdim. adı üstünde kutlama, her gün yapılmıyor ki. yemeyen yine yemesin ama bu tip durumlarda tatlının bulunması sorun değil bence. kaldı ki diyabet gibi bir sağlık sorunu yoksa kimse ayda bir dilim pasta yedi, kutlamada bir bardak kola içti diye sağlığından olmaz.
kısacası tatlı, şekerli, bol kalorili şeyi sevmek insanoğlunun genetiğinde var ama vücudumuzun dizaynıyla bugün bizim onu kullanma tarzımız çok farklı. zamanında bünye, "bu aç kaldı diye ölmesin şimdi, gitsin avlansın" deyip açken daha çok enerji üretmeye başlamış örneğin. şimdi de öyle ama biz hiç aç kalmıyoruz, ayı gibi yiyoruz. elinde mızrakla gezen adam daldan iki meyve koparınca mutluluktan çıldırıyordu belki, biz gidip diyabet oluyoruz. niye? onun kadar hareket etmiyoruz, ondan ÇOK DAHA FAZLA şeker ve tahıl tüketiyoruz, şekere ona kıyasla çok daha fazla bağımlıyız.
sorun bunları kutlamada yemek değil, standart diyetin parçası bellemek. "nasılsa çayı şekersiz içiyorum" deyip günde üç ekmek yiyen, mısır gevreğinin ciddi ciddi sağlıklı ve iyi bir öğün olduğunu düşünen (kalorisi çok değilmiş diye) o kadar insan var ki...
bu durum belki yüzbinlerce yıl sorun olmamış çünkü insanoğlu hem çok ciddi fiziksel efor sarf etmesi gereken zamanlar yaşamış hem de şimdiki kadar bol besine erişimi yokmuş... haliyle zamanında at gibi kesme şeker kemirsen bile muhtemelen şimdiye kıyasla daha az sağlık sorunu yaşardın çünkü bu kalorinin vereceği zararı kısıtlama yöntemin vardı. şu an ise istemediğin kadar yiyeceğe (ve hormonlusuna, şekerlisine, zararlısına) erişimin var. haliyle karbonhidrat temelli besinlerin etkisi çok daha ağır ve yıkıcı oluyor.
insanın kendi sağlığı için yağlı, bol kalorili, tatlı şeylerden uzaklaşması fikrine çok büyük saygım var ama böyle yaşıyor olsam dahi gittiğim kutlamada önüme salatalık koysalar gülerdim. adı üstünde kutlama, her gün yapılmıyor ki. yemeyen yine yemesin ama bu tip durumlarda tatlının bulunması sorun değil bence. kaldı ki diyabet gibi bir sağlık sorunu yoksa kimse ayda bir dilim pasta yedi, kutlamada bir bardak kola içti diye sağlığından olmaz.
kısacası tatlı, şekerli, bol kalorili şeyi sevmek insanoğlunun genetiğinde var ama vücudumuzun dizaynıyla bugün bizim onu kullanma tarzımız çok farklı. zamanında bünye, "bu aç kaldı diye ölmesin şimdi, gitsin avlansın" deyip açken daha çok enerji üretmeye başlamış örneğin. şimdi de öyle ama biz hiç aç kalmıyoruz, ayı gibi yiyoruz. elinde mızrakla gezen adam daldan iki meyve koparınca mutluluktan çıldırıyordu belki, biz gidip diyabet oluyoruz. niye? onun kadar hareket etmiyoruz, ondan ÇOK DAHA FAZLA şeker ve tahıl tüketiyoruz, şekere ona kıyasla çok daha fazla bağımlıyız.
sorun bunları kutlamada yemek değil, standart diyetin parçası bellemek. "nasılsa çayı şekersiz içiyorum" deyip günde üç ekmek yiyen, mısır gevreğinin ciddi ciddi sağlıklı ve iyi bir öğün olduğunu düşünen (kalorisi çok değilmiş diye) o kadar insan var ki...
- der meister (28.04.22 11:57:57)
Der meister +1
Buna binaen bir kitap önerisinde bulunayım, bu gibi evrimsel olarak genetiğimize kodlanmış şeyleri anlatan akıcı bir kitap. Yazarını hatırlamıyorum. Yılanlar, Gündoğumları, Shakespeare - Metis Yayınları
Buna binaen bir kitap önerisinde bulunayım, bu gibi evrimsel olarak genetiğimize kodlanmış şeyleri anlatan akıcı bir kitap. Yazarını hatırlamıyorum. Yılanlar, Gündoğumları, Shakespeare - Metis Yayınları
- invictae (28.04.22 15:43:56)
1