[]
Şems ve mevlana
Sizce bu ikilinin arasında nasıl bir ilişki var?
Ben mevlana'nın şemse aşık olduğunu düşünüyorum. Şemse söyleyince de şems kaçıyor ordan gibi geliyor. Tamamen hayal dünyam tabi bu. Sizin de düşüncelerimizi merak ediyorum.
Ben mevlana'nın şemse aşık olduğunu düşünüyorum. Şemse söyleyince de şems kaçıyor ordan gibi geliyor. Tamamen hayal dünyam tabi bu. Sizin de düşüncelerimizi merak ediyorum.
Bence homo degil.
- stavro (20.08.19 19:22:52)
Bence eşcinseller. Zaten 17-18. Yüzyıla kadar eşcinsellik gayet normal bizim kültürde. Yanlış bilmiyorsam. Biliyorsam da birileri düzeltsin beni
- westblack (20.08.19 19:24:23)
çok bilgim yok ama şems'e yazdığı birkaç şeyi okumuştum. adam düz aşık olmuş işte. ama fazla idealize edilmiş bir aşk gibi anlatmış. mevlana romantik adam.
- sir gawain (20.08.19 20:08:51 ~ 20:09:14)
Benim anladığım şems geldikten sonra mevlana şems ile tabiri caizse kapanıyor saatlerce, elbette cemaatten de her şeyden de kopuyor.
Tabi ki zamanla eşi, oğlu, cemaat vs hep bundan rahatsız oluyorlar. Şems de bütün çevre baskısına dayanamıyor ve oradan gidiyor. (Artık tehdit mi nedir durum bilemem) ama bence de aralarında cinsel bir çekim ve gerilim var. Bunun adı da aşk. Hem de karşılıklı.
Tabi ki zamanla eşi, oğlu, cemaat vs hep bundan rahatsız oluyorlar. Şems de bütün çevre baskısına dayanamıyor ve oradan gidiyor. (Artık tehdit mi nedir durum bilemem) ama bence de aralarında cinsel bir çekim ve gerilim var. Bunun adı da aşk. Hem de karşılıklı.
- marsargo (20.08.19 20:38:32)
Aralarındaki durum da cloud atlas’taki sixsmith ve frobisher’ınkine benziyor.
- marsargo (20.08.19 20:40:45)
öncelikle eşcinsel ilişki islam'da haramdır, büyük günahtır. iskender döneminde, spartalılarda falan eşcinsel ilişki normal karşılanıyordu ama islam'da böyle bir durum söz konusu değil.
şems şam'dan döndükten sonra mevlana kızını şems'le evlendiriyor. kısa süre sonra kızı -çok genç yaşta- vefat ediyor. islami kaynakların anlattığı gibi aralarında tamamen felsefi-mistik bir arkadaşlık olabilir, kimya hatun da bir hastalıktan ölmüş oalbilir. diğer yandan şems ve mevlana arasında cinsel bir çekim de mantıklı görünüyor.
şems şam'dan döndükten sonra mevlana kızını şems'le evlendiriyor. kısa süre sonra kızı -çok genç yaşta- vefat ediyor. islami kaynakların anlattığı gibi aralarında tamamen felsefi-mistik bir arkadaşlık olabilir, kimya hatun da bir hastalıktan ölmüş oalbilir. diğer yandan şems ve mevlana arasında cinsel bir çekim de mantıklı görünüyor.
- rusd (20.08.19 20:47:54)
Bir şeyin haram olması onun yapılmadığı anlamına gelmez. Zaten cemaat de bundan rahatsız olmuştur.
Kuşkusuz gerçeğini mevlanayla şems bilir fakat aralarındaki o ‘ilahi’ aşk öyle bir aşktır ki islamdan ayrıdır. Tasavvuf ve islam başka şeylerdir.
Kuşkusuz gerçeğini mevlanayla şems bilir fakat aralarındaki o ‘ilahi’ aşk öyle bir aşktır ki islamdan ayrıdır. Tasavvuf ve islam başka şeylerdir.
- marsargo (21.08.19 00:02:42)
herşeyi kendimize benzetmeye çalışmamızın bir ürünü olarak eşcinsellikle karıştırılan aşk türüdür. eşcinsellik değil, eş'tinsellikdir bu ikilinin yaşadıkları.
öncelikle aşk kavramını tasavvufen ele almak lazım.
aşk dünyaya ait bir duygu değildir. aşk insanlara ait değildir. aşk allah'a aittir. ancak allah insanı halifesi olarak ilan ettikten sonra, ve ruhuna üfledikten sonra kendisindeki bu duygu insanın da mayasına karışmıştır. aslında bir kaç cümle önce yazdığım şu cümle yanlış, aşk insanlara ait değildir cümlesi...
aşk dünya'ya ait değildir. ama insan içinde "ruh" yani öte dünyaya ait olan o "öz" ü taşıdığı için bu duyguyu tadar. ancak bu duyguyu ruh tadarken beden asla bu duyguya ayak uyduramaz. iki sevgilinin ruhunun birbirine en yakın, en içeride olduğu an en kaba tarifiyle penisin uzunluğu kadardır. ancak ruh a bu da yetmez. hani hep çok sevdiğin insanları içine sokasın gelir ya... ruhun birleşme arzusunun bir dışavurumudur tümden bu olay.
yani kabaca aşk vahdet'e, vuslat'a işaret eder.. birleşmek isteyen ruhlarla alakalıdır. ancak bazı ruhlar, puzzle parçaları gibi, birbirlerini tamamlayan ruhlardır.... işte bu ruhlar arasındaki aşk nihayetine ermezse, (birleşmezse - not sexual content!!-) daha vahim bir acı çekiş meydana gelir. ruhların bu birleşmesinin en büyük durumu ise allah ile birleşmedir. allah en temel özdür. ve puzzle'ın oluşturabileceği en büyük resimin (mona lisa diyelim) mona lisasıdır. yaşayan mona lisa'sı değil, tablo olanı. (eğer yaşayan mona lisa dersek panteizm hatasına düşeriz. )
mevlana ile şems o kadar iyi uyan puzzle parçalarıydı ki, kendi birleşmelerinden çıkan sonuçta mona lisa'ya (allah affetsin) karşı tahminleri kuvvetlendi. anlayışları arttı. herşey sonuçta allah'ın kendisine çıkıyordu.
şimdi eli münasip olmayan yerlerden çekip vicdana götürmek gerekliliği var. böyle bir hissedişin olduğu yerde cinsellik barınmaz, barınamaz... çünkü cinsellik bu dünyayla ilgili, dünyaya ayağından çakılan bir çivi gibi. çünkü zevkten, çünkü nefsten... adamların işaret etmeye çalıştıkları yer ise dünya ile alakası olmayan birşey...
homosexüellik ise bambaşka bir konu.. ve homosexüel aşk olabilir. buna karşı herhangi bir duruşum yok. hatta aşk'ın olduğu hiç bir şeye karşılığım yok ama doğruyu eğip bükmek ve bunu kendi nefsimizi meşru kılmak adına yapmakta zarar var... dikkat edilmesi gerek....
mevlana demiş ki, "ben peygamberin ayağının tozuyum, kim bunun aksini iddia ederse o sözden de o sözü söyleyenden de şikayetçiyim".(bizarım)..
kimin hakkına girip kimin hakkına girmediğine dikkat etmek lazım ağızımızı açarken...
öncelikle aşk kavramını tasavvufen ele almak lazım.
aşk dünyaya ait bir duygu değildir. aşk insanlara ait değildir. aşk allah'a aittir. ancak allah insanı halifesi olarak ilan ettikten sonra, ve ruhuna üfledikten sonra kendisindeki bu duygu insanın da mayasına karışmıştır. aslında bir kaç cümle önce yazdığım şu cümle yanlış, aşk insanlara ait değildir cümlesi...
aşk dünya'ya ait değildir. ama insan içinde "ruh" yani öte dünyaya ait olan o "öz" ü taşıdığı için bu duyguyu tadar. ancak bu duyguyu ruh tadarken beden asla bu duyguya ayak uyduramaz. iki sevgilinin ruhunun birbirine en yakın, en içeride olduğu an en kaba tarifiyle penisin uzunluğu kadardır. ancak ruh a bu da yetmez. hani hep çok sevdiğin insanları içine sokasın gelir ya... ruhun birleşme arzusunun bir dışavurumudur tümden bu olay.
yani kabaca aşk vahdet'e, vuslat'a işaret eder.. birleşmek isteyen ruhlarla alakalıdır. ancak bazı ruhlar, puzzle parçaları gibi, birbirlerini tamamlayan ruhlardır.... işte bu ruhlar arasındaki aşk nihayetine ermezse, (birleşmezse - not sexual content!!-) daha vahim bir acı çekiş meydana gelir. ruhların bu birleşmesinin en büyük durumu ise allah ile birleşmedir. allah en temel özdür. ve puzzle'ın oluşturabileceği en büyük resimin (mona lisa diyelim) mona lisasıdır. yaşayan mona lisa'sı değil, tablo olanı. (eğer yaşayan mona lisa dersek panteizm hatasına düşeriz. )
mevlana ile şems o kadar iyi uyan puzzle parçalarıydı ki, kendi birleşmelerinden çıkan sonuçta mona lisa'ya (allah affetsin) karşı tahminleri kuvvetlendi. anlayışları arttı. herşey sonuçta allah'ın kendisine çıkıyordu.
şimdi eli münasip olmayan yerlerden çekip vicdana götürmek gerekliliği var. böyle bir hissedişin olduğu yerde cinsellik barınmaz, barınamaz... çünkü cinsellik bu dünyayla ilgili, dünyaya ayağından çakılan bir çivi gibi. çünkü zevkten, çünkü nefsten... adamların işaret etmeye çalıştıkları yer ise dünya ile alakası olmayan birşey...
homosexüellik ise bambaşka bir konu.. ve homosexüel aşk olabilir. buna karşı herhangi bir duruşum yok. hatta aşk'ın olduğu hiç bir şeye karşılığım yok ama doğruyu eğip bükmek ve bunu kendi nefsimizi meşru kılmak adına yapmakta zarar var... dikkat edilmesi gerek....
mevlana demiş ki, "ben peygamberin ayağının tozuyum, kim bunun aksini iddia ederse o sözden de o sözü söyleyenden de şikayetçiyim".(bizarım)..
kimin hakkına girip kimin hakkına girmediğine dikkat etmek lazım ağızımızı açarken...
- luluki (21.08.19 06:44:53)
Elbette cinsel bir cekim var. Sevgi ve cinsellik bir birinden bagimsiz degil ki zaten.
O donemde bu tarz iliskiler yasak olmasina karsin hic nadir degildi. Mevlana gibi elit tabakada daha yaygindi.
O donemde bu tarz iliskiler yasak olmasina karsin hic nadir degildi. Mevlana gibi elit tabakada daha yaygindi.
- ebabil curnatasi (21.08.19 08:14:52)
1