[]

İşyerinde insan ilişkileri

Selamlar,

Sorudan ziyade iç dökme gibi olacak. Neden Türkiye'de her çalışan (şirketlerden bahsediyorum diyelim ve beyaz yakalılar söz konusu) kendini bu kadar çok düşünürken yapılan işin kalitesini sallamaz? Bencilliğimiz haklı sebeplere mi dayanıyor yoksa yapımız ve yetişme tarzımız mı bu?

Konuyu açarsam:

Yoğun iş yükü nedeniyle herkes kendi işine odaklanır. İşi bilen tek kişidir, diğer ekiplere kendi işini öne sürerek destek vermez, deadline'ları önemli olduğu için yardım etmez.

Sonra siz bir aksiyon alırsınız, ucu kendisine dokunacak gibi olursa dünyaları yıkar. Halbuki günlerce ne maillere cevap vermiştir ne yardım etmiştir.

Bu IT'de 3. işim, her şirkette üç aşağı beş yukarı aynı şeyi gördüm.

Bilmiyorum ne düşünüyorsunuz, bende durum bu.

Teşekkürler.

 
herkes ya da her yer böyle değil. çalıştığın kurumların ve yöneticilerin kalitesi burada devreye giriyor. iyi bir yönetici altında bu tarz durumlar daha az görünür.

benim naçizane önerim: sen yardım et, destek ol ve bilgini paylaş. Şikayet etme ve suçlama. Karanlıkta ışık ol. Bunun meyvesini her zaman alırsın.
  • ebabil curnatasi  (18.12.18 14:24:34) 
Türkiyede çalışana verilen ile çalışandan istenen arasında avrupa birliği ülkelerine göre dünya kadar fark vardır. bu nedenle kalite istemek lüks kalır. türkiye'de çalışandan kalite beklemek, mc donald's daki kasiyerden işine aşkla tutunmasını beklemek gibidir. dünyaca ünlü bir finans devinin tr iştirakinin finansal risk müdürü'yüm. benim sorumluluğumdaki 15 konudan birini grubun avrupa birliği ülkelerindeki iştiraklerinden birinde 3 kişilik bir ekip it ve danışmanlık desteği alarak yapıyor.


  • twelfth  (18.12.18 16:24:30) 
Burada asıl dar boğaz "işi bilen tek kişi"nin olması. Açıkça konuşmak gerekirse o kişi de bunca senelik tecrübesinden şunu biliyordur ki herkese yardım etse kendi işini bitiremez. Kimse diğer ekiplere destek verdi diye ona aferin demez, işini zamanında bitirmediği için bir de fırça yer. Muhtemeldir ki o zamana kadar ona-buna yardım edip sırtına basarak onu geçen bir sürü yeni yetmenin de ardından bakakalmıştır.
Bunun çözümü o kişinin bir tür yönetici olarak atanması, maaş ve haklarının ona göre düzenlenmesi, işinin de bu koordinasyonu sağlamak olması. Ama o zaman bir ilave yönetici kadro açıp beslemek zorunda olan işveren buna yanaşmıyor. Sorumlu bencil o işi bilen kişi değil. Daha yukarıdaki.

  • SiyamkedisiZorro  (18.12.18 16:40:42) 
Hocam eğer karşıdaki elemanın size yardımcı olmak / işi öğretmek gibi bir sorumluluğu yoksa ve/veya size işi öğretmekten bir fayda elde etmeyecekse niye uğraşsın ki?

Ben yazılım sektöründeyim, danışmanlık için ek para almıyorum, ama işe her gelen junior bir sürü soru soruyor. Onları eğitmekle uğraşsam kendi işimi yapamayacağım, onu da geçtim kendimi geliştirmeye de fırsat kalmayacak. E ben ne yapayım?
  • plutongezegendegilmi  (18.12.18 18:45:49) 
@plutongezegendegilmi

Neden uğraşsın? Çünkü aynı kurum çatısı altında bir değer üretmeye çalışıyoruz ve takdir edersiniz ki hiçbirimiz her şeyi öğrenerek doğmadık. Sancılı bir süreçte elimizden birileri mutlaka tutmuştur. Biz de başkasının elinden tutalım ki ürünümüz kaliteli olsun, işler savsaklanmasın, bir "yaratı" ortaya koyabilelim.

Benim gözümün önüne gelen figür "Feridun Bitir", kısa yoldan köşe dönmeye çalışan milyonlar var ve bencillik kanımıza işlemiş.

Gözümün içine baka baka "Ben her şeyi kendim öğrendim, sen de öğren" diyen adamın işe girerken sunduğu projeyi okul arkadaşından alıp kendi yapmış gibi sunduğunu biliyorum.
  • monogram  (19.12.18 08:12:41) 
@monogram hocam ben pluton'a katılıyorum. sen anekdotal örnek veriyorsun. eğer ilgili kişiye sen operasyonel olarak çalışmayacaksın, görevin takımının eğitimini sağlamak olacak, onların yeterliliklerinden sorumlu olacaksın. maaşın ve ünvanın da şöyle olacak deseler tabiki bunu yapsın. ama böyle bir görev ve maaş vermek istemeyen işverenin amatörlük ve cimriliğini sen o adama yüklemiş oluyorsun. problem kapitalizmin cost cutting'i "yapabildiği" yerden yapması.


  • twelfth  (19.12.18 09:54:22) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.