[]
Son Yıllardaki Sinema Yapımları Neden Çok Kötü?
2000'lerin başında ve öncesindeki filmlerdeki kaliteyi pek bulamıyorum yeni filmlerde.
Sürekli bir kendini tekrar etme, sürekli bir süper kahraman konsepti son 5-6 senedir birkaç özgün yapım haricinde sanki sinema yerinde sayıyor.
Senaryolar kötü, dövüş sahneleri bile kötü. Bir Matrix'teki dövüş sahnelerinin kalitesine bakıyorum bir de 2012 ve sonrasına, yok yahu eski tadı yok.
Oyunculuklar desek onda da pek bir numara yok sanki. Altın jenerasyon olarak düşündüğüm o Edward Norton, Di Caprio, Keanu Reeves, Johnny Depp, Matt Damon, Orlando Bloom vs yaşlandı artık ama yerlerine yenisi de gelmedi. Geldi de bizim mi haberimiz yok ya da?
Noldu böyle?
Sürekli bir kendini tekrar etme, sürekli bir süper kahraman konsepti son 5-6 senedir birkaç özgün yapım haricinde sanki sinema yerinde sayıyor.
Senaryolar kötü, dövüş sahneleri bile kötü. Bir Matrix'teki dövüş sahnelerinin kalitesine bakıyorum bir de 2012 ve sonrasına, yok yahu eski tadı yok.
Oyunculuklar desek onda da pek bir numara yok sanki. Altın jenerasyon olarak düşündüğüm o Edward Norton, Di Caprio, Keanu Reeves, Johnny Depp, Matt Damon, Orlando Bloom vs yaşlandı artık ama yerlerine yenisi de gelmedi. Geldi de bizim mi haberimiz yok ya da?
Noldu böyle?
geldi de haberin yok.
klasik nostalji sevdası, normal. sinema adına endişelenmene gerek yok, yolunu buluyor. hatta mainstream sinemadan ilgisini bağımsız yapımlara kaydırıyor yeni yetişenler, amerikadaki sinema sektörü bile bağımsız sinemaya kaymaya başladı. sinemayı sanat dalı açısından değerlendirdiğinde iyiye gidiyor bile.
klasik nostalji sevdası, normal. sinema adına endişelenmene gerek yok, yolunu buluyor. hatta mainstream sinemadan ilgisini bağımsız yapımlara kaydırıyor yeni yetişenler, amerikadaki sinema sektörü bile bağımsız sinemaya kaymaya başladı. sinemayı sanat dalı açısından değerlendirdiğinde iyiye gidiyor bile.
- Bruce (27.09.18 14:18:00 ~ 14:18:55)
indie ve mainstream sinema eskiden daha kol kola giderken artık bıçakla kesilmiş gibi birbirinden ayrıldı.
mainstream sinema net biçimde alt yaş gruplarına ve düşük profilli insanlara eğlence sunan bir varyete haline geldi. sanata sırtını çevirdi, bundan da rahatsızlık duymuyor. prodüksiyon şirketleri, yönetmenler, oyuncular, dağıtımcılar vs. eskiden kazandıklarından daha fazla kazanıyor.
içinde sanat olan bir filmi şu dönemde mainstream'e sokmak imkansız. hiçbir şirket ne kadar kazandıracağı önceden belli olan bir jason statham, liam neeson, dwayne johson vs. filmine ya da daha büyük bütçeli süper kahraman filmine para yatırmak dururken gidip de bir fight club'a, plup fiction'a, ne bileyim goodfellas'a falan yatırmaz. adamlar da iş yapıyor, enayi değiller. sinemaya giden izleyici profili de değişti. gerçi bu saydığım filmler çıktıkları dönemde zaten bu kadar büyük değillerdi, kült olmak uzun bir süre gerektiriyor ama bu apayrı bir konu.
20 sene öncesinin iyi yönetmenleri artık ya prodüktörlük yapıyor, ya da kendi filmini kendi parasıyla çekiyor. yine mainstream değil. özel ilgi alanın değilse çoğundan haberin bile olmaz.
yeni oyuncular geliyor ama elinde tüfek tutan cgi rakunun yanında oynattıkları için oyunculuklarını gösteremiyor. özellikle marvel ve dc tüm yeni jenerasyonu kapatmış durumda. çoğunu ben de tanımıyorum. bir de şu var ki dediğin dönemler otör sinemanın hala var olduğu yıllardı. şu devirde her şey bu denli profesyonelleşmiş, oyuncuların film çekimine harcayacakları saat bile kontrata yazılmaya başlanmışken kimse kubrick gibi bir filmi 10 ayda çeken, oyuncusundan ışıkçısına bütün seti delirten manyak adamların tribini çekmez. vakit ve para kaybı. diğer tarafta çok daha temiz ve pahalı iş var. yeni oyuncuların hipnotize olmuş gibi süper kahraman filmlerine yönelmesinin sebebi bu olsa gerek.
kısacası, eskinin sineması artık entertaintment, gerçek sinema da indie sinema oldu. indie sinema pr yapmıyor, zaten çoğu film türkiye'de vizyona bile girmiyor. o yüzden iyi film izlemek için artık çaba sarf edip araştırmak lazım, önüne getirmiyorlar.
mainstream sinema net biçimde alt yaş gruplarına ve düşük profilli insanlara eğlence sunan bir varyete haline geldi. sanata sırtını çevirdi, bundan da rahatsızlık duymuyor. prodüksiyon şirketleri, yönetmenler, oyuncular, dağıtımcılar vs. eskiden kazandıklarından daha fazla kazanıyor.
içinde sanat olan bir filmi şu dönemde mainstream'e sokmak imkansız. hiçbir şirket ne kadar kazandıracağı önceden belli olan bir jason statham, liam neeson, dwayne johson vs. filmine ya da daha büyük bütçeli süper kahraman filmine para yatırmak dururken gidip de bir fight club'a, plup fiction'a, ne bileyim goodfellas'a falan yatırmaz. adamlar da iş yapıyor, enayi değiller. sinemaya giden izleyici profili de değişti. gerçi bu saydığım filmler çıktıkları dönemde zaten bu kadar büyük değillerdi, kült olmak uzun bir süre gerektiriyor ama bu apayrı bir konu.
20 sene öncesinin iyi yönetmenleri artık ya prodüktörlük yapıyor, ya da kendi filmini kendi parasıyla çekiyor. yine mainstream değil. özel ilgi alanın değilse çoğundan haberin bile olmaz.
yeni oyuncular geliyor ama elinde tüfek tutan cgi rakunun yanında oynattıkları için oyunculuklarını gösteremiyor. özellikle marvel ve dc tüm yeni jenerasyonu kapatmış durumda. çoğunu ben de tanımıyorum. bir de şu var ki dediğin dönemler otör sinemanın hala var olduğu yıllardı. şu devirde her şey bu denli profesyonelleşmiş, oyuncuların film çekimine harcayacakları saat bile kontrata yazılmaya başlanmışken kimse kubrick gibi bir filmi 10 ayda çeken, oyuncusundan ışıkçısına bütün seti delirten manyak adamların tribini çekmez. vakit ve para kaybı. diğer tarafta çok daha temiz ve pahalı iş var. yeni oyuncuların hipnotize olmuş gibi süper kahraman filmlerine yönelmesinin sebebi bu olsa gerek.
kısacası, eskinin sineması artık entertaintment, gerçek sinema da indie sinema oldu. indie sinema pr yapmıyor, zaten çoğu film türkiye'de vizyona bile girmiyor. o yüzden iyi film izlemek için artık çaba sarf edip araştırmak lazım, önüne getirmiyorlar.
- sir gawain (27.09.18 14:43:59 ~ 14:46:21)
@sir gawain +1
ayrıca sinemada ROI (return on investment) süresi çok kısadır diğer sektörlere göre
ortalama filmi 6 ayda çekseniz, 3 ay da vizyonda kalsa yatırımınızın geri dönüşünü 9 ay sonra toplamaya başlıyorsunuz. bir çok sektörde bu süre uzun yıllarla ölçülüyor.
nakit sahipleri de bu sektöre yatırım yapıyor, ne kadar çok filmle yatırım yaparlarsa yüksek gelir elde etme ihtimalleri artıyor, bu kadar çok film olunca kalite de düşüyor
ayrıca sinemada ROI (return on investment) süresi çok kısadır diğer sektörlere göre
ortalama filmi 6 ayda çekseniz, 3 ay da vizyonda kalsa yatırımınızın geri dönüşünü 9 ay sonra toplamaya başlıyorsunuz. bir çok sektörde bu süre uzun yıllarla ölçülüyor.
nakit sahipleri de bu sektöre yatırım yapıyor, ne kadar çok filmle yatırım yaparlarsa yüksek gelir elde etme ihtimalleri artıyor, bu kadar çok film olunca kalite de düşüyor
- superb (27.09.18 14:49:13)
Bence bağımsız sinema adına daha güzel bir dönemdeyiz. Oyunculuk olarak da gayet iyi oyuncular yetişiyor. Matrix serisinde keanu reeves'in mesela iyi bir oyunculuk sergilediğini söyleyemem. Şu an çok daha iyi oyunculuk örnekleri var.
- bir fincan kahve ile film izlemek (27.09.18 14:53:04)
bence her sey ayni seyrinde devam ediyor. Sanirim sorun artik daha cok film cekilmesi.
Yani ben bir ara dovus filmi furyasi hatirlarim. Sonra gelen romantik film furyasi. Simdi de super kahramanlar. Oluyor boyle.
Ama onun disinda ben sinemaya sanat olarak bakip entertainment kismini es gecmeyi cok sevmiyorum. yukaridaki ornekler gibi fight club olsun efendim pulp fiction olsun bunlar gayet de buyuk isimler oynatan entertainment sinemasi ama bu daha derin degerler tasidiklari gercegini degistirmiyor tabii ki.
ama bence bir diger sorun da herkesin her sey hakkinda konusabilmesi. Yani eskiden filmleri sadece belli baslardan dinlerdin. elestiriler oneriler bu film olmus veya olmamislar belli kriterlere gore secilirdi falan. simdi sosyal medya, elde twitter su bu olunca buyuk butceli filmlerin bu tebaaya gore cekilmesi de normal. o arkadaslar da malum papaya incil oku diyen insanlar cogunlukta.
ama ben super kahraman filmlerini seviyorum. cgi ile bir alip veremedigim yok. yani herkesin cok sevdigi heath ledger'in jokeri de bir super kahraman filminde mesela. her sey dozunda oldugu muddetce cagin getirdiklerinden zevk almak en guzeli.
Yani ben bir ara dovus filmi furyasi hatirlarim. Sonra gelen romantik film furyasi. Simdi de super kahramanlar. Oluyor boyle.
Ama onun disinda ben sinemaya sanat olarak bakip entertainment kismini es gecmeyi cok sevmiyorum. yukaridaki ornekler gibi fight club olsun efendim pulp fiction olsun bunlar gayet de buyuk isimler oynatan entertainment sinemasi ama bu daha derin degerler tasidiklari gercegini degistirmiyor tabii ki.
ama bence bir diger sorun da herkesin her sey hakkinda konusabilmesi. Yani eskiden filmleri sadece belli baslardan dinlerdin. elestiriler oneriler bu film olmus veya olmamislar belli kriterlere gore secilirdi falan. simdi sosyal medya, elde twitter su bu olunca buyuk butceli filmlerin bu tebaaya gore cekilmesi de normal. o arkadaslar da malum papaya incil oku diyen insanlar cogunlukta.
ama ben super kahraman filmlerini seviyorum. cgi ile bir alip veremedigim yok. yani herkesin cok sevdigi heath ledger'in jokeri de bir super kahraman filminde mesela. her sey dozunda oldugu muddetce cagin getirdiklerinden zevk almak en guzeli.
- tanaka (27.09.18 18:16:12)
/Bruce yeni yapımlardan beğendiklerini yazar mısın izleyip biz de mutlu olalım madem. Karı koca evde hangi yeni yapım filmi izlesek kabız oluyoruz. Sorun bizdedir belki.
- bos gezenin bos ustasi (27.09.18 20:00:08)
Ben hala koşa koşa takip ettiğim isimleri izlemeye gidiyorum.
Genel kanısı sinema izleyicisinin, bence dediğin gibi değil. Geçen sene İstanbul'da iki film festivalinin filmlerine gidebilme şansı yakalamıştım ve orada da insanlar bilet için deliler gibi kuyruğa giriyorlardı. Kimse yapılan işi beğenmese ve kimsenin yeni sinemadan umudu olmasa, kalkıp o sıralara girilmezdi bence.
Matt Damon, Orlando Bloom... bu isimleri takip etmiyorum, beni heyecanlandırmıyorlar. Diyeceğim o ki, çok subjektif bir konu. S. Lee seviyorsundur belki? Onun yeni filmine bakabilirsin?
Geçen sene Haneke, Coppola, Lanthimos gibi isimlerin yeni filmleri gösterildi. Östlund zevkten bitirdi, gebertti izleyiciyi. Yeni sinema daha ne yapsın? Dün Todos lo saben'i izledim, geçen hafta Ali Abbasi'nin Border'ini. Bu Kasım'da NBC filmi için Hollanda'ya gideceğim, Almanya'da hala ne zaman gösterileceği belirlenmedi çünkü. Kısacası, beni hala heyecanlandırıyor sinema ve bu seneden de çok umutluyum.
Genel kanısı sinema izleyicisinin, bence dediğin gibi değil. Geçen sene İstanbul'da iki film festivalinin filmlerine gidebilme şansı yakalamıştım ve orada da insanlar bilet için deliler gibi kuyruğa giriyorlardı. Kimse yapılan işi beğenmese ve kimsenin yeni sinemadan umudu olmasa, kalkıp o sıralara girilmezdi bence.
Matt Damon, Orlando Bloom... bu isimleri takip etmiyorum, beni heyecanlandırmıyorlar. Diyeceğim o ki, çok subjektif bir konu. S. Lee seviyorsundur belki? Onun yeni filmine bakabilirsin?
Geçen sene Haneke, Coppola, Lanthimos gibi isimlerin yeni filmleri gösterildi. Östlund zevkten bitirdi, gebertti izleyiciyi. Yeni sinema daha ne yapsın? Dün Todos lo saben'i izledim, geçen hafta Ali Abbasi'nin Border'ini. Bu Kasım'da NBC filmi için Hollanda'ya gideceğim, Almanya'da hala ne zaman gösterileceği belirlenmedi çünkü. Kısacası, beni hala heyecanlandırıyor sinema ve bu seneden de çok umutluyum.
- buf-e kür (27.09.18 20:26:58 ~ 20:35:08)
@bos gezenin bos ustasi, geçişin kolay olsun diye izlemesi daha kolay amerikanvari bağımsızlardan söyleyeyim, hoşunuza giderse oradan devam edersiniz zaten. arlarında her türden film var, biraz bakınıp seçersiniz artık...
captain fantastic, the lobster, le tout nouveau testament, ex machina, district 9, raw, it follows, busanhaeng, true grit(en bağımlı bu aralarında ama güzeldir), what we do in shadows, pan's labyrinth, maps to the stars, split(bu da bağımlı), white bird in a blizzard, the neon demon, drive, thelma
captain fantastic, the lobster, le tout nouveau testament, ex machina, district 9, raw, it follows, busanhaeng, true grit(en bağımlı bu aralarında ama güzeldir), what we do in shadows, pan's labyrinth, maps to the stars, split(bu da bağımlı), white bird in a blizzard, the neon demon, drive, thelma
- Bruce (27.09.18 22:57:16 ~ 22:57:56)
senaryolar bence de çok kötü, ama bu hızlanan dünyanın etkisi bence. Sevdiğimiz filmler 1980-90'lı yılların filmleri ve öyküleri. 2000'den sonra ise internet jenerasyonuna uygun filmler yapılmaya başlandı.
Bak çok net örnek vereceğim, ilk Jumanji filmi dramatik yapısı olan, Campbell'in "Hero's Journey" muhabbetine uygun, baba-oğul (aile) ve arkadaşlık ilişkisine fantastik bir yerden bakan aslında baya baya dolu bir film.
Şimdi gel 2017 yapımı "Jumanji: Welcome to the Jungle"ı izleyelim. Bugünün gençliğinin seveceği aksiyonlarla donatılmış ve bilgisayar oyununa girip role playing yapmalı bir dünya kurulmuş. Tamam güzel. Peki duygu ve karakter derinlikleri nerede? Yok. Sadece karşı cinsle iletişim kuramayan karton bir oğlan ile karton bir kız ve birkaç yan karakter daha var.
Dramatik yapı için uğraşılmıyor artık, anlatmak isteyip anlatamadığınız şey bence o.
Herkesin gidip "Her Şey Çok Güzel Olacak"ı bu kadar sevmesinin, mesela benim "As Good As It Gets"e bayılmamın sebebi bu. Ki Hollywood oyuncuları bile söylüyor, eskiden orta (ne blockbuster ne bağımsız) filmlere yer vardı. Bunlar yenilikçi filmlerdi. Şimdi bunların yapılması maddi olarak imkansız.(bir oyuncu demişti ama kim hatırlamıyorum)
Çünkü 150+ milyon dolarlık süper kahraman filmi yapmazsan tutmuyor. Bağımsızlar da kendi festivallerinde kendi çaplarında dolaşıyorlar.
Eğer 90'lar bugünkü kafayla yönetilseydi çok sevdiğimiz bir çok film çekilemezdi.
Ama tabii her dönem kendi tarzını yaratır, zamanının ruhu falan filan. Bu dönemden de "ah be ne filmdi" diyeceğimiz şeyler çıkacaktır.
son yıllarda en sevdiklerim: safety not guaranteed, a cure for wellness, little death, mother!, le tout nouveau testament,
Bak çok net örnek vereceğim, ilk Jumanji filmi dramatik yapısı olan, Campbell'in "Hero's Journey" muhabbetine uygun, baba-oğul (aile) ve arkadaşlık ilişkisine fantastik bir yerden bakan aslında baya baya dolu bir film.
Şimdi gel 2017 yapımı "Jumanji: Welcome to the Jungle"ı izleyelim. Bugünün gençliğinin seveceği aksiyonlarla donatılmış ve bilgisayar oyununa girip role playing yapmalı bir dünya kurulmuş. Tamam güzel. Peki duygu ve karakter derinlikleri nerede? Yok. Sadece karşı cinsle iletişim kuramayan karton bir oğlan ile karton bir kız ve birkaç yan karakter daha var.
Dramatik yapı için uğraşılmıyor artık, anlatmak isteyip anlatamadığınız şey bence o.
Herkesin gidip "Her Şey Çok Güzel Olacak"ı bu kadar sevmesinin, mesela benim "As Good As It Gets"e bayılmamın sebebi bu. Ki Hollywood oyuncuları bile söylüyor, eskiden orta (ne blockbuster ne bağımsız) filmlere yer vardı. Bunlar yenilikçi filmlerdi. Şimdi bunların yapılması maddi olarak imkansız.(bir oyuncu demişti ama kim hatırlamıyorum)
Çünkü 150+ milyon dolarlık süper kahraman filmi yapmazsan tutmuyor. Bağımsızlar da kendi festivallerinde kendi çaplarında dolaşıyorlar.
Eğer 90'lar bugünkü kafayla yönetilseydi çok sevdiğimiz bir çok film çekilemezdi.
Ama tabii her dönem kendi tarzını yaratır, zamanının ruhu falan filan. Bu dönemden de "ah be ne filmdi" diyeceğimiz şeyler çıkacaktır.
son yıllarda en sevdiklerim: safety not guaranteed, a cure for wellness, little death, mother!, le tout nouveau testament,
- nhk ni youkosu (27.09.18 23:14:39)
1