[]
İnsan Kaynakları'nın genel tavrına dair
Merhaba,
Birçok durumda şirketlerin İK'ları olumlu buldukları adaylara ulaşıp diğerlerine olumsuz dönüş yapmıyorlar başvurunun ilk aşamasında, bunu anlayabiliyorum. Ancak şöyle durumlar da oluyor:
- 2 yüzyüze görüşme yapılıyor, İK "Süreç devam ediyor, en geç 2 hafta içinde sizi bilgilendireceğiz." gibi bir şeyler söylüyor. Ama dönmüyor.
- Bir başka durumda size e-mail atıp görüşme taleplerini ilettikten sonra siz o an uygun olmadıktan sonra bir daha sizi aramıyorlar. (Ki çalışan biriyseniz mesai saati içinde uygun olmamanız gayet doğal değil mi? Onların schedule'larını ayarlamaları ne kadar doğal bir haklarıysa sizin de öyle değil mi?)
İK'da çalışanların iş yükünü anlıyor ve saygıyla karşılıyorum. Merak ettiğim nokta acaba onlar da bazı İK davranışlarını gayri profesyonel buluyorlar mı?
Gerçekten İK bakışını merak ettiğimden soruyorum. Olayları o açıdan göremediğim için merak ettim.
Aydınlatan olursa sevinirim.
Teşekkürler.
Birçok durumda şirketlerin İK'ları olumlu buldukları adaylara ulaşıp diğerlerine olumsuz dönüş yapmıyorlar başvurunun ilk aşamasında, bunu anlayabiliyorum. Ancak şöyle durumlar da oluyor:
- 2 yüzyüze görüşme yapılıyor, İK "Süreç devam ediyor, en geç 2 hafta içinde sizi bilgilendireceğiz." gibi bir şeyler söylüyor. Ama dönmüyor.
- Bir başka durumda size e-mail atıp görüşme taleplerini ilettikten sonra siz o an uygun olmadıktan sonra bir daha sizi aramıyorlar. (Ki çalışan biriyseniz mesai saati içinde uygun olmamanız gayet doğal değil mi? Onların schedule'larını ayarlamaları ne kadar doğal bir haklarıysa sizin de öyle değil mi?)
İK'da çalışanların iş yükünü anlıyor ve saygıyla karşılıyorum. Merak ettiğim nokta acaba onlar da bazı İK davranışlarını gayri profesyonel buluyorlar mı?
Gerçekten İK bakışını merak ettiğimden soruyorum. Olayları o açıdan göremediğim için merak ettim.
Aydınlatan olursa sevinirim.
Teşekkürler.
işe girdikten sonra onları gör sen bir de :) en ufak bir sorununu bile çözmüyorlar.
türkiye’deki ik birimleri dejenere olmuş, insana zerre değer vermeyen birimler.
kimseyi umursadıkları yok, ağıldaki koyundan farksızsın onlar için.
acemi’ye de katılıyorum sabahtan akşama sahibinden’de hepsiburada’da filan geziyorlar.
türkiye’deki ik birimleri dejenere olmuş, insana zerre değer vermeyen birimler.
kimseyi umursadıkları yok, ağıldaki koyundan farksızsın onlar için.
acemi’ye de katılıyorum sabahtan akşama sahibinden’de hepsiburada’da filan geziyorlar.
- cedex (24.07.18 15:06:56 ~ 15:08:01)
İK bakışı diye bi şey yok. hatta İK yok. Şirketlerde İK olmasa daha iyi olabilir her yer.
- lcha (24.07.18 15:09:33)
ik hep sirketlerde kimsenin sallamadigi bolumler. tek onemsendikleri yer ise alim yaptiklari adaylar. onlarda ise girerken etrafinda dondukleri ik uzmanina, ise girdikten sonra ydisina cikicam vize evraklarimi hazirlar misin diye mail atiyorlae
bence ik nin boyle olmasinin altinsa bu yatiyor, ezik bir departman
bence ik nin boyle olmasinin altinsa bu yatiyor, ezik bir departman
- oscar (24.07.18 15:16:18)
biz size olumlu veya olumsuz döneriz demek bu dönemde = biz sizi ararız demekle eş değer. sizi kırmamak öyle diyorlar.
bazı ik'lar sizleri aramadan saatleri ayarlıyorlar. sizi arayıp bu saatte gelebilir misiniz diyorlar.
bazıları da sırf görüşmek için çağırıyor. kimseyi işe almıyorlar.
bazı ik'lar sizleri aramadan saatleri ayarlıyorlar. sizi arayıp bu saatte gelebilir misiniz diyorlar.
bazıları da sırf görüşmek için çağırıyor. kimseyi işe almıyorlar.
- tragedystreets (24.07.18 15:17:20)
bunların hepsi şirketlerin resmi ik prosedürlerinin olmamasından kaynaklanıyor. bu sadece küçük ya da patron şirketleri için geçerli değil, koç'un büyük bir fabrikasında yıllık izin çizelgesinin bile tutulmadığı durumda özel sektörde profesyonel ik yönetiminden bahsedilemez. buralarda yeni gelişen bir yönetim biçimi, zaten çoğu şirketin ik birimi bile yok, personel işleri ve muhasebe halleder; onlar da elzem konuları.
o aramayı ik'cının inisiyatifine bırakırsan aramaz tabii, görevini eksik yaptığı için yazılı savunmasını alırsan bir dahakine paşa paşa arayacaktır. bu sistemi kuracak olan kim; işveren, şirket. şu anda şirket sahiplerinin çoğu günümüz gerçeklerine uzak, yaşını başını almış insanlar ve onların zamanında işler bir şekilde yürüyordu. çoğu için ik birimi kendilerine ayakçı olarak hizmet eden, kurumsal numarası yapanlar için de gösteriş amaçlı bir birim. haliyle aldıkları personel de ucuz işgücü ya da kalifiye olmayan insanlardan oluşuyor, ucu da çalışana ve adaya yansıyor.
1-2 senede çözülecek bir problem değil bu, zaman içinde çalışanların ve adayların baskısıyla bir seçilim gerçekleşir ya da daha çağa uygun işverenler şirketleri devraldığında bu atılım yapılır.
o aramayı ik'cının inisiyatifine bırakırsan aramaz tabii, görevini eksik yaptığı için yazılı savunmasını alırsan bir dahakine paşa paşa arayacaktır. bu sistemi kuracak olan kim; işveren, şirket. şu anda şirket sahiplerinin çoğu günümüz gerçeklerine uzak, yaşını başını almış insanlar ve onların zamanında işler bir şekilde yürüyordu. çoğu için ik birimi kendilerine ayakçı olarak hizmet eden, kurumsal numarası yapanlar için de gösteriş amaçlı bir birim. haliyle aldıkları personel de ucuz işgücü ya da kalifiye olmayan insanlardan oluşuyor, ucu da çalışana ve adaya yansıyor.
1-2 senede çözülecek bir problem değil bu, zaman içinde çalışanların ve adayların baskısıyla bir seçilim gerçekleşir ya da daha çağa uygun işverenler şirketleri devraldığında bu atılım yapılır.
- Bruce (24.07.18 15:17:26 ~ 15:20:21)
1