[]

Bu ayıp değil mi? (İş dünyası)

Biz bir aracı firmayız ve ofiste yabancılarla yazışmaları ben yapıyorum. Yurt dışındaki firma yanlış düzenlenen belge sebebiyle aracısı olduğumuz firmanın mallarına çıkış izni veremiyor (Suçlu onlar değil). "Yanlış düzenlenen belgeyi postalayın, düzenleyelim ve malların çıkışını yapalım." dediler. Yollandı ama yollanır yollanmaz bizim patron "m e b, şunları bir ara bakalım", "Şunlara bir e-posta at bakalım, gelmiş mi posta diye." diye diye günde 3-4 kez iletişime geçmek zorunda bırakıyor beni. Yurt dışındaki adam artık sinirden ağlayacak, küfretmiyor ama küfürden beter iğneleme yapıyor, aptala anlatır gibi "Alır almaz hepinize haber vereceğim, sizin gün içinde defalarca aramanız o postayı bize daha hızlı getirmeyecek." diyor. Bunları noktasına virgülüne kadar izah ediyorum bizim ofise ama çare yok. Az önce yine e-posta attım.

Bu tek örnek de değil, diğer işlerde de en iyi ihtimalle iki günde bir e-posta attırıyor, aratıyor diyebilirim. Hani, bizden cevap beklendiğinde anında cevap yazsak yüreğim gam yemeyecek. "X halledildiğinde dönüş yapacağız." cümlesinden anlaşılmayacak ne var?
Yav iş dünyasında normal mi bu? Ayıp değil mi? Yoksa Türk olarak yine odun olduğumuz bir konu mu bu?

 
patron kafasına akıl sır ermez. doğrusu makul biçimde darlamaktır ama onlar emir altında çalışmadıkları için kim olursa olsun sıkıştırarak iş yaptırabileceğimizi sanırlar. o yüzden he he de geç. imkan varsa aradım diye yalan söyle.


  • elorelia  (24.05.18 17:24:15) 
cahil patronların yaptıklarıdır bunlar. eger kurye ile gonderdiyseniz, ilgili siteyi acarak, belgenin son durumunu patrona gosterebilirsiniz.


  • for the record  (24.05.18 17:24:32) 
direkt sizin patronun odunluğu olmasın?


  • gkhncnzdgn  (24.05.18 17:25:39) 
senin patron eski kafadan. nato kafa nato mermer ve de ayrıca işsiz. Sende tekrar email atmayıp attım desen olmuyor mu veya aradım diyip arama tekrar. başında durup mu aratıyor.


  • Bysb  (24.05.18 17:27:28) 
benim patronun ağzından dürt lafı hiç düşmez. mail atılır, wechat üzerinden mail attık bak denir, ertesi gün cevap gelmemişse hatırlatma maili atılır. biraz zaman geçip yine sonuç yoksa telefonla aranır. dürt kelimesi devamlı kulakta yankılanır.

bu arada gerçekten merak ettim. malı onlar çıkaracakken sizin yanlış düzenlediğiniz hangi belge buna engel olabiliyor ki?
  • lazpalle  (24.05.18 17:40:42) 
benim müdür de böyle takıntılı oluyor bazı konularda, karşı tarafla onun arasında tampon bölge oluşturuyorum, gerekirse yalan söylüyorum.

"x bey, adamları en son aradığımda açıkça biz haber verene kadar tekrar aramayın dedi sert bir tonla, daha fazla azar yemek istemiyorum" diye kararlı bir şekilde söyle. "ben aramam kardeş istiyorsan sen ara" mesajını vermen lazım inceden inceden.

türkiye'de bu işler ittire kaktıra ilerliyor, iş yaptığın şirket dışı firmalara iş yaptırmak işkence. koskoca kurumsal dediğimiz akbankla bile en ufak şey için kaç kere görüşmek zorunda kalıyorum. sigortacılar, avukatlar; ikiletmeden iş bitirenini görmedim desem yeridir. bu açıdan patron işinin görülmesi için ısrar etmesi gerektiği gibi kodlamış kafasında. ben de nefret ediyorum ama ısrar etmek zorunda kalabiliyorum. yabancı şirket de bu kafada olabilir ancak sen durumdan rahatsız olduğunu belirt.
  • Bruce  (24.05.18 17:48:59) 
benim de öyle bir tane vardı.

iş bulup basmıştım istifayı o dönem. "dürt" "bunlar dürtmeden iş yapmaz" "mail at peşine ara" ağzından düşmezdi.

gerçekten ayıp ve işbilmezlik. başka bişey değil.
  • hakiki ssg  (24.05.18 17:51:51) 
Patronlukla ilgisi yok. Tamamen Türk insan yapısı işte. Benzer durumları her gün ben de yaşıyorum. Satın almacı, patron, satışçı vs hepsi aynı. Adama malzeme yolda gümrüğe girince haber vereceğim diyorum günde 5 kere arıyor geldi mi diye. Her defasında “gelir gelmez haber vereceğim” diyorum ama anlamıyorlar.

İşleri geciktirirler ya da sipariş geç verirler, yani hatalıdırlar ama böylece kendilerini tatmin ediyorlar “işin peşini bırakmıyorum kovalıyorum, elimden geleni yapıyorum” diye.

Aslında yalan duymak istiyorlar. Sen patrona de, mektup ellerine ulaşımş diye, bak bakalım sana bir daha o işle ilgili bişey soruyor mu :)
  • super kahraman olsaydim baba olurdum  (24.05.18 17:56:46) 
sadece patron şirketlerinde değil kurumsal firmalarda bile başına gelecek durumdur.

şöyle diyim, bir firmadan ürün gelecek ama bunun için devletten izin alınması gerekiyor. izni aldık tabi doğal olarak malzemeyi alacağımız şirketin de yaklaşık 1 haftalık prosedürü var. bu süreç de devlet kurumlarına bildiriliyor vs.

neyse ben bu süreci kendi müdürüme anlattım. o bi üstüne anlattı. en son bana tekrar arattırdı. ve noldu? adam azarladı beni. bugün 8. kişisin arayan, birdaha aramayın dedi. adam da sonuna kadar haklıydı. ben de sırıta sırıta kendi patronuma birebir anlattım. bir daha da bana ısrar edemedi birşeyi..
  • hosein  (24.05.18 18:07:34) 
tr'de sürekli dürtüklemeden hiç kimseye iş yaptıramayacağını deneyimleyen patronların geliştirdiği alışkanlıktır diyebiliriz. Aklı başında bir patronun klasik kafadaki şirketle profesyonel çalışan şirketin ayrımına varıp yerine göre hareket etmesi gerek.
Yabancı şirkete belki şuna benzer anlamda bir mesaj atabilirsiniz:
"Şirketimizin politikası / yöneticilerimizin talimatı gereği her gün mesaj atıp son durumu öğrenmekle görevliyim. Eğer bu durumun iş ilişkilerimizde sorun yaratacağını düşünüyorsanız bilgi veriniz."
Ya dürtmelerinizi bir daha dikkate almaz rahat edersiniz ya da "evet sorun yaratır" der siz de patrona söyler kurtulursunuz.
  • mikro patlama  (24.05.18 18:49:01) 
ayıp. ben böyle yapanlarla çalışmıyorum, o derece ayıp.


  • babilbaligi  (24.05.18 21:48:22) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.