[]
zenginden çalmak neden gayriahlaki olsun ki?
gayriahlaki belki doğru kelime değil.
neden bol sıfırlı bir meblağdan, ona zararı olmayacak bir birlik çalmak yanlış olsun?
neden bol sıfırlı bir meblağdan, ona zararı olmayacak bir birlik çalmak yanlış olsun?
e adamdan çalıyorsun sığlığında cevap vereceğim çünkü e adamdan çalıyorsun!!
- basond (02.04.18 22:48:02)
Çünkü çalmak size ait olmayan bir şeyi sahibinden habersizce almak demek.
- sopiro (02.04.18 22:48:29)
Hırsızlığın norm olduğu bir yerde toplumsal barış bozulur.
Bir de şöyle düşün fakirin fakiri vardır, hırsızlık zincirleme bir hale dönüverir.
Bildiğin yolsuzluğun da önünü açıyor.
Bir de şöyle düşün fakirin fakiri vardır, hırsızlık zincirleme bir hale dönüverir.
Bildiğin yolsuzluğun da önünü açıyor.
- idexo (02.04.18 22:53:59)
özel mülkiyet çalmak değil midir?
- lesemajeste (02.04.18 23:13:11)
senden fakir de senden çalsın o zaman?
hırsızlığa kılıf uydurulması beni aşırı sinirlendiriyor. ruhunuz çirkin.
hırsızlığa kılıf uydurulması beni aşırı sinirlendiriyor. ruhunuz çirkin.
- pinkpeony (02.04.18 23:18:31)
@lesemajeste Özel mülkiyet çalmak değildir. Kavramları karıştırmak, ideolojik çukurlara düşmek, hiçbir şeyi ispat edemedi asırlardır.
- idexo (02.04.18 23:20:02)
cunku kimden oldugundan bagimsiz calmak yanlis bir eylem, ahlaka uygun degil.
- in vino veritas (02.04.18 23:30:33)
Ahlaksızlık değilse senden fakir olan da senin paranı çalsın o zaman +1
- i m cool with that (02.04.18 23:50:16)
eğer iki çift ayakkabım varsa bir çift ayakkabısı olmayan benden çalabilir bunu ahlaksızlık olarak düşünmem, asıl ahlaksızlık olarak düşündüğüm insanların ihtiyaçlarından çok daha fazla şeye sahip olmaları.
- freebird5406_2 (03.04.18 00:30:19 ~ 00:31:50)
Neden olmasın ki?
- Fusha (03.04.18 02:42:46)
ben şöyle düşünüyorum: musa (a.s.) firavunun sarayında, onun için çalışıyordu. ama ilahlık iddiasındaki firavundan (bu kelime nemrut gibi, yezid gibi markalaşmıştır bu arada) dahi! çalmıyordu.
- runagain (03.04.18 04:55:05)
@background man +1+1+1+1+1
Dünyaya zengin ya da farklı olarak gelmek dogru ya da etik degil en basta. Sistem kurulmuş saat gibi tıkır tıkır.
Dünyaya zengin ya da farklı olarak gelmek dogru ya da etik degil en basta. Sistem kurulmuş saat gibi tıkır tıkır.
- mobydick (03.04.18 05:57:16)
'sistem' yaklaşımı tartışmalı bir konu. İnsanlar robot değil, ancak bir noktaya kadar yönlendirilebilirler. Limitleri vardır. Kapitalist birikim bir sistem değil, paradigmadır. Dolayısıyla sistemleri kapsar, sistemleri içerser(kapsamaya yönelir)
Etik ve ahlak, toplumsal ya da genel çıkarlar gözetilerek kabul edilmiş kurallardır. Bu kuralları 'ben beğenmedim o zaman hiçkimse beğenmesin' yaklaşımıyla yıkmak mümkün değildir. Öte yandan bir başkasının malını çalmamak kendi malının çalınmamasının garantisidir. Yani fikrini beğenmediğimiz kimselerin fikrini beyan edebilmesi gibi bir durum bu.
Özgürlükler zarar verici düzeye girdiği anda bu durum yıkıcılığı beraberinde getirir. Çünkü bireyin zararı mikro düzeyde de olsa, bu yaygınlaşacak, yaygınlaştıkça piranaların et parçasını didiklediği gibi bir etki doğacaktır.
Eğer etiği ve ahlakı yıkarsanız da o toplum işte gerçek bir belirsizliğe düşüp kendini tüketir, yok olur. Ormanın da bir ahlakı vardır elbette. Bir sürüde barınmak için bireyin belli sorumlulukları üzerine alması gerekir. Yoksa sürü hayatını devam ettiremeyebilir. Yaşama şansını kaybeder. Ayrıca bu durum insanlardaki gibi içgüdüseldir. İnsanlar da topluma hayatta kalmak için uyum sağlarlar. Öyle 'yukarıdan indi' diye bir şey söz konusu değil.
Şans faktörünü yok saymamakla birlikte çalışma faktörü de önemlidir. Yani zorla güzellik olmaz belki, fakat bazı konularda insanlar kendi limitlerini keşfettikçe maddi manevi ödüllere de ulaşabilirler. Elbette ödül hiçbir zaman garanti değildir.
Son olarak çalacak bir şeyi üreten de rekabettir. Ödül yoksa rekabet azalır, ilerleme yavaşlar. Yani birikim yoksa iphone da yok. İleri medeni ülkelerdeki insanların iphone alabilmesi için Çin'de milyonlarca insan açlık ve sefaletle boğuşmak zorundadır. İphone'un gerçek değeri buradan gelir. Çin'deki atıl birikimi değerlendirip sömürmeden kimse iphone üretip bu kadar çok kişiye satamaz.
Etik ve ahlak, toplumsal ya da genel çıkarlar gözetilerek kabul edilmiş kurallardır. Bu kuralları 'ben beğenmedim o zaman hiçkimse beğenmesin' yaklaşımıyla yıkmak mümkün değildir. Öte yandan bir başkasının malını çalmamak kendi malının çalınmamasının garantisidir. Yani fikrini beğenmediğimiz kimselerin fikrini beyan edebilmesi gibi bir durum bu.
Özgürlükler zarar verici düzeye girdiği anda bu durum yıkıcılığı beraberinde getirir. Çünkü bireyin zararı mikro düzeyde de olsa, bu yaygınlaşacak, yaygınlaştıkça piranaların et parçasını didiklediği gibi bir etki doğacaktır.
Eğer etiği ve ahlakı yıkarsanız da o toplum işte gerçek bir belirsizliğe düşüp kendini tüketir, yok olur. Ormanın da bir ahlakı vardır elbette. Bir sürüde barınmak için bireyin belli sorumlulukları üzerine alması gerekir. Yoksa sürü hayatını devam ettiremeyebilir. Yaşama şansını kaybeder. Ayrıca bu durum insanlardaki gibi içgüdüseldir. İnsanlar da topluma hayatta kalmak için uyum sağlarlar. Öyle 'yukarıdan indi' diye bir şey söz konusu değil.
Şans faktörünü yok saymamakla birlikte çalışma faktörü de önemlidir. Yani zorla güzellik olmaz belki, fakat bazı konularda insanlar kendi limitlerini keşfettikçe maddi manevi ödüllere de ulaşabilirler. Elbette ödül hiçbir zaman garanti değildir.
Son olarak çalacak bir şeyi üreten de rekabettir. Ödül yoksa rekabet azalır, ilerleme yavaşlar. Yani birikim yoksa iphone da yok. İleri medeni ülkelerdeki insanların iphone alabilmesi için Çin'de milyonlarca insan açlık ve sefaletle boğuşmak zorundadır. İphone'un gerçek değeri buradan gelir. Çin'deki atıl birikimi değerlendirip sömürmeden kimse iphone üretip bu kadar çok kişiye satamaz.
- idexo (03.04.18 19:09:36)
1