[]

En iyi üniversiteler sıralamaları

Atıf sayısı makale sayısı öğretim üyesi başına düşen makale sayısı vs gibi kriterler sizce önemli midir? Ayrıca aklıma takılan önemli bi husus da boun hem yurtiçi hem yurtdışı sıralamalarında ilk 5 in dışında yer alıyor olması. Nedir bunun sebebi?




 
Tabii ki onemlidir. Yalniz atif sayisi digerlerine gore daha onemlidir. Turkiye'de cogunlukla atif almayan, oylesine basilan yayinlar cikiyor. Yayin sayisindan ziyade kalite daha onemli hale geliyor.

Turkiye'de siralamalarda genelde Istanbul Universitesi ust siralarda olur. Ogretim uyesi sayisi cok fazla ve iki tane tip fakultesi var. Tip Fakultelerinde ellerine gecen vaka sayisi fazla, arastirma ayaklarina geliyor denebilir.

Bogazici Universitesinden gorece daha kaliteli ve daha az sayida yayin cikiyor.
  • evrim halkasi  (08.01.17 18:51:07) 
türkiyedeki prestijli okulların yurtiçindeki prestiji yabancı dil eğitimlerinin iyi olmasından geliyor. bazılarında eğitim de aynı oranda kaliteli elbette ama yine de akademik yeterlilikleri dünya standartlarının çok gerisinde. istanbul üniversitesinin nobel ödüllü iki mezunu olması da bazı sıralamalarda üste çıkmasına neden oluyor. ve öğrenci sayısı fazla olsa da akademisyen sayısı ve bazı fakültelerde akademisyen niteliği gerçekten iyi.


  • skayas  (08.01.17 18:58:37) 
Sabancı ve bilkentte de tıp fakültesi yok. Onların üst sırada yer almasının nedeni vakıf destekli olması mıdır?


  • sack jparrow  (08.01.17 19:01:21) 
Vakif destekli olmasindan ziyade kaliteli akademisyenleri daha fazla para vererek bunyelerinde toplamalari denebilir. Yurtdisinda calisip, kaliteli uretim yapan bilimcileri almaya calisiyorlar. Adamin halihazirda var olan baglantilari sayesinde uluslararasi bircok calismaya katiliyor, kaliteli uretime devam ediyor. Sadece vakif destegi dersek catkati universitelerine haksizlik olur :)


  • evrim halkasi  (08.01.17 19:20:51) 
Ben Boğaziçi'yi herkesin gelip geçtiği bir yer olarak görüyorum. Buraya gelen öğretim görevlisi burada kalmıyor. Yurt dışına gidiyor. Boğaziçi bir uğrak yeri, sıçrama noktası gibi. Bu nedenle kemikleşmiş bir kadrosunun olduğunu düşünmüyorum. Batı'da, iyi sayılabilecek bir üniversitenin, iyi sayılabilecek bir mühendislik bölümünde okuyorum. Bölümde 30. yılını tamamlamış hocalar var. Çalışma yapacakları zaman büyük bir koordinasyon içerisinde çalışıyorlar. Normalde akademisyenler pek toplu gezmez ama bizim bölümde belli gruptaki hocalar sürekli iletişim halinde. Artık araştırma grubu mu denir bilmiyorum ama ortada bir birliktelik söz konusu. Durum böyle olunca kısa sürede bile kaliteli makaleler çıkabiliyor. Çünkü hocaların rekabeti söz konusu değil. Aynı makaleye hepsinin adı yazılıyor. Öyle muhteşem şeyler keşfedeyim, herkes benden bahsetsin durumu yok. Hatta bence hocaların çevirdiği kitaplar bile önemli. Bizim bölümdeki iki hoca malzeme bilimi ile akışkanlar mekaniği kitabının çevirmeni. Düşünün yani, tüm Türkiye'de okutulan kitapların çevirmenleri Boğaziçili değil. Tamamen bireysel çabaya bakıyor akademik başarı.


  • dissendium  (08.01.17 19:25:03) 
Üniversiteleri değerlendirirken dünyada kullanılan üç ölçek var.

İlki QS ölçeği. QS ölçeği Amerika bazlıdır ve akademik ün, çalışan kişilerin ünleri, doktoralı fakülte elemanı oranı, makale sayısı, atıf sayısı, yabancı öğrenci oranı, yabancı öğretim üyesi oranı, öğretim üyesi çeşitliliği, patent sayısı, vb. çeşitli kriterlere göre değerlendirilerler. İkinci ölçek Times ölçeği ve Avrupa bazlı. Bunda da benzer kriterler var. Daha az sayıda. Örneğin, üniversite ile işbirliği bir kriter ama yabancı öğrenci sayısı bir kriter değil. Bir de Uzak Doğuluların bir ölçeği var ama onu hiç öğrenemedim. Unutup duruyorum.

Bir üniversitenin puanını hesaplarken bu kriterlere uzmanlar ağırlık verir. Örneğin, makale sayısı %10 önemli gibi. QS ölçeği Amerika bazlı olduğu için kriterleri Amerikan üniversitelerini kayırma bazlıdır; Times'ın ölçeği de Avrupa üniversitelerini kayırma bazlıdır. Uzak Doğu'nun kendi ölçeği de kendi üniversitelerini yüksek gösterir mesela. Örneğin, Amerika'dakiler öğretim üyelerinin çeşitliliğine 'inbreeding' açısında önem verirken Avrupalılar 'Bu hiç önemli değil, saçmalıyorsunuz' der. İkisinin de haklı ve haksız tarafı vardır. Bundan öğreneceğimiz tek şey de, herhangi bir ölçeğin %100 doğru olmadığıdır.

Bir de bu ölçekler ilk sıralardaki üniversitede çok fark etmez de; QS'te 200. sıradaki bir üniversite Times'da 500. olabilir. Tam tersi Times'da önemli olan bir üniversite QS için önemli görülmeyebilir. Dolayısıyla, hedef Amerika üniversiteleri ise QS, Avrupa üniversiteleri ise Times'ı kullanmak mantıklı olur.

Örneğin, Times ölçeğinde Boğaziçi ve Koç'u karşılaştıralım. (Kriter sayısı daha az ve anlaması kolay diye Times'ı seçtim)
www.timeshighereducation.com
www.timeshighereducation.com

En büyük farklardan biri endüstriden gelir elde etmede. Demek ki Koç'un hocaları sanayiden çok fazla proje alıyorlar veya girişimciler ama Boğaziçi'ninkiler daha teorik çalışıyor ve sanayi ile Koç kadar iç içe değiller. (Bazı bölümler istisna olabilir). Öğretim de de Koç %5'lik fark atmış Boğaziçi'ne. Öğretimin içinde de akademisyen/öğrenci oranı, laboratuvar koşulları gibi alt kriterler var. Demek ki Koç'ta öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısı az ve daha modern laboratuvarları var. Aynı şekilde, Koç Boğaziçi'ne göre uluslararası alanda %10 daha görünürmüş. Demek ki yurtdışındaki hocalarla işbirlikleri ve uluslararası proje sayıları daha fazla. Makale ve yayın sayısında da %6'lık bir fark var. Atıflarda da %13'lük bir fark var. Demek ki bu nedenle Boğaziçi girememiş.

Atıf ve makale sayısı en önemli kriterlerden biri sayılır.
  • aychovsky  (08.01.17 19:28:01) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.