[]
Bu ruh hastalığı mıdır? Değilse nedir?
Biri var uzun yıllardır sevdiğim. (12)Daha iki-üç ay önce benle flörtleşiyorken başkasını buldu, şimdi onunla beraber. Daha öncede yalnız kaldığında bana yönelip böyle gitmişti. Yani tam bi aşk değil bu garip bi sevgi. Kendisinden uzaklasmak istediğim her an beni kendine çekti.Neyse ben bu başkası olayını hazmedemiyorum şu an. Faceten filan takipteyim görüşüyorlar mı diye her allahım günü. Yani kaldıramıyorum ve kafamdan atamıyorum. Seviştiklerini düşünmek bile bana acı vermiyor. Bana acı veren şu o kişinin dizine yatıp gülmesi, eğlenmesi.Valla boğulcak gibi oluyorum düşününce. Olayın şu yönü var bir de adam hakitaten uygun değil ya, bu beni daha da delirtiyor. Boş beleş, kendini olduğundan daha zengin göstermeye çalışan, eğitim olarak uymayan bi herif. Arkadaşlarından biri vardı, benim hatuna baya uygun olduğunu düşündüğüm sanki onla olsa kabullencektim ben bu işi, kaderime razı olcaktım,öyle hissediyorum. Ama bu boş beleş herif turuyor ya elini deliricem. Geçen günde aklıma şey geldi,bu kişi doğal yollarla filan ölse ben rahatlıcam galiba.Yani ne yaptıgını filan düşünmücem.İğrenç bi düşünce biliyorum. Bu nası bi histir? Nasıl bu noktaya geldim? Hayatımın anlamı dediğim bir insan için bunları düşünmek gerçekten utanıyorum ama engel olamıyorum. Bir de aklıma şu geliyor biz tam bi match değildik, yani çokta imkanlı olan bi aşk kategorisine koyamam. Dedim yaşı vs tam birbirine uyan ve çok severken ayrılan insanlar nasıl dayanıyor başkasıyla olma olayına? Benimkinden daha zor sanırım. Nasıl başa cıktınız ya?
Takinti yapmissiniz, yasinizi bilmiyorum da gecen yillariniza yazik. Ama ben onun icin degil de, bu hanim arkadasin zerre kadar umrunda degilsiniz onu soylemek icin geldim. Hatta ay yazik ya/ezik falan diye dusunuyor muhtemelen. Cinsel olarak hic bir sekilde cekmediginiz gibi cok tiksiniyor da olabilir sizden. Ama 'lan koca bulamazsam en kotu @basuba'ya yamarim kendimi' diyor haberiniz olsun. Arkadaslari da ay sacmalama ya hic dusunemiyorum seni onunlaaa filan diyorlar.
Hayat boyle iste, siz onu yere goge sigdiramazsiniz, o gider tam hak ettigi kisiyi bulur. Insanlari gozunuzde fazla buyutmeyin, herkes hak ettigi hayati yasiyor. Boyle bir herifi bulduguna gore aslinda sizin inandiginiz kisi degil, boyle bir adama tav olacak bir kisi.
Hayat boyle iste, siz onu yere goge sigdiramazsiniz, o gider tam hak ettigi kisiyi bulur. Insanlari gozunuzde fazla buyutmeyin, herkes hak ettigi hayati yasiyor. Boyle bir herifi bulduguna gore aslinda sizin inandiginiz kisi degil, boyle bir adama tav olacak bir kisi.
- kassiopeia (30.12.16 22:04:16)
Bu kizi nasil unutursun soyleyeyim.
Oncelikle sunu bil, kimse unutulmaz degildir.
Kiza resti cek oncelikle. Sizin icin saglikli bir iliski yok. Birlikte olsaniz bile ipler kizin elinde olacaktir ve bu seni yipratir. Ona epey firsat vermissin.
Resti cektikten sonra kizi tum sosyal hesaplarindan hatta numarasini bile sil. Ona ulasamamalisin istesen bile. Bu sekilde gozunun onunde olmaz.
Sonra kendini sosyal faaliyetlere ver. Cik, gez dolas. Kendine onu dusunecek ve stalklayacak firsati verme. Aklin hep mesgul olsun. Ilk baslarda sanki kendini onu dusunmemeye zorluyormus gibi olur. Ama bir de bakmissin gercekten onu dusunmuyorsun.
Her seyden once, senin onu unutmayi ve hayatindan cikarmayi istemen gerekiyor. Bu sekilde takinti yaparak hayattan da zevk alamazsin ki. Kendini ikna etmelisin onu unutmaya. Hayat kimse icin yas tutacak kadar uzun degildir.
Oncelikle sunu bil, kimse unutulmaz degildir.
Kiza resti cek oncelikle. Sizin icin saglikli bir iliski yok. Birlikte olsaniz bile ipler kizin elinde olacaktir ve bu seni yipratir. Ona epey firsat vermissin.
Resti cektikten sonra kizi tum sosyal hesaplarindan hatta numarasini bile sil. Ona ulasamamalisin istesen bile. Bu sekilde gozunun onunde olmaz.
Sonra kendini sosyal faaliyetlere ver. Cik, gez dolas. Kendine onu dusunecek ve stalklayacak firsati verme. Aklin hep mesgul olsun. Ilk baslarda sanki kendini onu dusunmemeye zorluyormus gibi olur. Ama bir de bakmissin gercekten onu dusunmuyorsun.
Her seyden once, senin onu unutmayi ve hayatindan cikarmayi istemen gerekiyor. Bu sekilde takinti yaparak hayattan da zevk alamazsin ki. Kendini ikna etmelisin onu unutmaya. Hayat kimse icin yas tutacak kadar uzun degildir.
- odunsu insan (30.12.16 22:51:42)
Bence psikiyatra gorunmelisin. Saglikli siniri asali epey olmus bence. 12 yil cok fazla. Ayrica kiz sizi yedekte tutuyor, kimse olmazsa kendimi mutsuz hissedersem, bana kendimi iyi hissettirir modunda sizi hayatinda tutuyor. Tavsiyem cok acil doktora gidin. Hayatinizin bi gununu daha bu hatuna ayirmayin yazik vallaha
- senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin_yine (31.12.16 10:57:21)
hava tatli bir soguga burunmus. biraz disari cikip keyfinize bakin. bu tur insanlar zaten zamaninizi calip, kafa karistiriyorlar. hayatinizi yasayin.
elle tutulur ve mantikli bir insan olmadiklari icin bu tur insanlari dakikasinda siliyorum. silmeniz lazim. hayatin gereksiz puruzleri. kendi kafalari dar oldugu icin kendileri elle tutulur bir sey yaptiklarini ve bundan zevk aldiklarini dusunuyorlar.
elle tutulur ve mantikli bir insan olmadiklari icin bu tur insanlari dakikasinda siliyorum. silmeniz lazim. hayatin gereksiz puruzleri. kendi kafalari dar oldugu icin kendileri elle tutulur bir sey yaptiklarini ve bundan zevk aldiklarini dusunuyorlar.
- evimin paspasi (31.12.16 11:06:35)
arkadaşın 12 yıl dediği, 12 yıldır bu durumda olması değildir. 12 yıl önce tanışmıştır, bir şekilde hep hoşlanıp, sevmiştir ve bu sene de böyle bir şeyler olmuştur. her neyse bunu geçersek;
yaptığın şeyler ve hissettiğin kötü his; "yanlış" ana bir "kaynak" düşünce sebebiyle oluyor. onu da zaten kendi ağzınla sarfetmişsin; "Hayatımın anlamı dediğim bir insan için bunları düşünmek."
bir insan hayatımızın anlamı olamaz. olmamalı. hayatımızın anlamını bırak bir başka insanda görmek şurada dursun, kendimizde bile görmemeliyiz. hayatın başrolünde ya da merkezinde bile değiliz. esasında aslında "yokuz." neyse şimdi sahte benlik, ego konusuna girmeyeceğim.. ama her şeyin sebebi odur bilesin.
onun dışında geçiyor. gerçekten. ben de çektim. muhtemelen herkes tadına baktı bu aşk denilen hastalığın böylesi yan etkilerini. inan ki hiç tadına bakılmamasından iyidir şu durum. her şekilde deneyimdir. hiç koşmamış insanlar ile koşup yere düşüp dizini parçalamış insanlar arasındaki fark gibi işte.
ben de çektim ve yeri geldi yataktan çıkıp, yemek yemek gibi "idsel" dürtülerimi bile gereksiz, anlamsız buldum. ama geçti. mesela az önce kalktım kendime filtre kahve hazırladım. o demlenirken yazıyorum bunları. oda mis gibi kahve koktu. dışarıdan yağmur sesi geliyor. ayağımın arasında kedim kuyruğu ile oynaşıyor benimle. az önce torrent download listeme baktım, sabırla beklediğim 1-2 film download oldu. gibi gibi. yani tüm bu şeylerden şu an keyif alamazdım "geçmemiş" olsa idi. buna ek bir başka bombayı patlatacağım yazının sonunda. "senin tuzun kuru tabi" dememeniz için. :) ona gelmeden önce şunu da diyeyim. hayat sonlu bir şey. bu yüzden değerli. bir gün bitecek. şu an o kızla istediğin en optimum hayalleri de yaşamış olsaydın bir gün o da bitecekti. yani günü geldiğinde şu yazılarımızın düştüğü interneti taşıyan dünya bile yerinde kalmayacak. tuz buz olacak uzaya dağılacak. zaten istesen de o mutlu anların içinde kalamayacaktın sonsuza kadar. haliyle mutsuzlarının da içinde kalma. ömrüne yazık. 70 yaşına geldiğinde sen ve o kız, hayat sana şey demeyecek; "hadi gel la, al sana bir şans daha, dönüyorsun 20 yaşına ve baştan başlıyorsun koç" falan. :) sarılmayacak da. tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok şeysindeki dağ eşittir hayat. ona anca bakış açını değiştirip sen sarıldığın zaman o da sana karşılık veriyor. karma-sal şeyler bunlar. ve bu modda (yani bu çemberin içinde) tutarsan kendini 70 yaşında sen geriye baktığında ne göreceksin? o kız ne görecek? öyle düşün..
bomba da şu. ben son sevgilimle şu anda arkadaşım mesela. reelde görüşmüyoruz elbette (ki zaten farklı illerdeyiz) ama dün gece mesela 1 saat boyunca kitaplar hakkında konuştuk. ondan önceki bir günde de çocukluk fotolarımızdan seçkiler seçip birbirimize yollayıp üstüne gülüştük falan. kıyısını, köşesini, olurunu, olmazını düşünmüyorum. kurgulu zihinde kalmıyorum. sadece "olan bu" diyip, olanın içinde kalıyorum. sevgili olarak yapamadık (o istemedi ayrıldı vs vs) falan ama varlığından da tiksinti duymuyorum işte. insani olarak sevdiğim bir çok yönü var. tabi dengemi sarsmamak için de anlaşmalı bir arkadaşlık oldu bu. flörtleşmek, sevgi sözcükleri sarfetmek gibi şeyler olmayacak dedik. yani bunu neden anlattım. böylesi de var mesela.
fakat şu stalk olayından kurtulmaya bak. o seni çemberde tutuyor. senin çemberi kırman gerek. oyun olarak yap bunu en azından başla. 1 gün stalklamadığını başardığında bir takvime çentik at. 2. gün 2. çentiği at. kendinle yarış. inan ki x bir çentiğe ulaştığında çentik atmayı bile unutacaksın. bir de onu öyle çok düşünme "elemanı haketmiyor" bla bla gibi. herkes karmasını yaşar bu hayatta...
yaptığın şeyler ve hissettiğin kötü his; "yanlış" ana bir "kaynak" düşünce sebebiyle oluyor. onu da zaten kendi ağzınla sarfetmişsin; "Hayatımın anlamı dediğim bir insan için bunları düşünmek."
bir insan hayatımızın anlamı olamaz. olmamalı. hayatımızın anlamını bırak bir başka insanda görmek şurada dursun, kendimizde bile görmemeliyiz. hayatın başrolünde ya da merkezinde bile değiliz. esasında aslında "yokuz." neyse şimdi sahte benlik, ego konusuna girmeyeceğim.. ama her şeyin sebebi odur bilesin.
onun dışında geçiyor. gerçekten. ben de çektim. muhtemelen herkes tadına baktı bu aşk denilen hastalığın böylesi yan etkilerini. inan ki hiç tadına bakılmamasından iyidir şu durum. her şekilde deneyimdir. hiç koşmamış insanlar ile koşup yere düşüp dizini parçalamış insanlar arasındaki fark gibi işte.
ben de çektim ve yeri geldi yataktan çıkıp, yemek yemek gibi "idsel" dürtülerimi bile gereksiz, anlamsız buldum. ama geçti. mesela az önce kalktım kendime filtre kahve hazırladım. o demlenirken yazıyorum bunları. oda mis gibi kahve koktu. dışarıdan yağmur sesi geliyor. ayağımın arasında kedim kuyruğu ile oynaşıyor benimle. az önce torrent download listeme baktım, sabırla beklediğim 1-2 film download oldu. gibi gibi. yani tüm bu şeylerden şu an keyif alamazdım "geçmemiş" olsa idi. buna ek bir başka bombayı patlatacağım yazının sonunda. "senin tuzun kuru tabi" dememeniz için. :) ona gelmeden önce şunu da diyeyim. hayat sonlu bir şey. bu yüzden değerli. bir gün bitecek. şu an o kızla istediğin en optimum hayalleri de yaşamış olsaydın bir gün o da bitecekti. yani günü geldiğinde şu yazılarımızın düştüğü interneti taşıyan dünya bile yerinde kalmayacak. tuz buz olacak uzaya dağılacak. zaten istesen de o mutlu anların içinde kalamayacaktın sonsuza kadar. haliyle mutsuzlarının da içinde kalma. ömrüne yazık. 70 yaşına geldiğinde sen ve o kız, hayat sana şey demeyecek; "hadi gel la, al sana bir şans daha, dönüyorsun 20 yaşına ve baştan başlıyorsun koç" falan. :) sarılmayacak da. tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok şeysindeki dağ eşittir hayat. ona anca bakış açını değiştirip sen sarıldığın zaman o da sana karşılık veriyor. karma-sal şeyler bunlar. ve bu modda (yani bu çemberin içinde) tutarsan kendini 70 yaşında sen geriye baktığında ne göreceksin? o kız ne görecek? öyle düşün..
bomba da şu. ben son sevgilimle şu anda arkadaşım mesela. reelde görüşmüyoruz elbette (ki zaten farklı illerdeyiz) ama dün gece mesela 1 saat boyunca kitaplar hakkında konuştuk. ondan önceki bir günde de çocukluk fotolarımızdan seçkiler seçip birbirimize yollayıp üstüne gülüştük falan. kıyısını, köşesini, olurunu, olmazını düşünmüyorum. kurgulu zihinde kalmıyorum. sadece "olan bu" diyip, olanın içinde kalıyorum. sevgili olarak yapamadık (o istemedi ayrıldı vs vs) falan ama varlığından da tiksinti duymuyorum işte. insani olarak sevdiğim bir çok yönü var. tabi dengemi sarsmamak için de anlaşmalı bir arkadaşlık oldu bu. flörtleşmek, sevgi sözcükleri sarfetmek gibi şeyler olmayacak dedik. yani bunu neden anlattım. böylesi de var mesela.
fakat şu stalk olayından kurtulmaya bak. o seni çemberde tutuyor. senin çemberi kırman gerek. oyun olarak yap bunu en azından başla. 1 gün stalklamadığını başardığında bir takvime çentik at. 2. gün 2. çentiği at. kendinle yarış. inan ki x bir çentiğe ulaştığında çentik atmayı bile unutacaksın. bir de onu öyle çok düşünme "elemanı haketmiyor" bla bla gibi. herkes karmasını yaşar bu hayatta...
- matrix (31.12.16 17:12:31)
1