[]
gerçeklik arkadaşlığı
Aklıma geldi de şöyle bir arkadaş grubu olsa,
1) karşındakinde hoşa gitmeyen şeyleri direk söyleyen
2) konuşmasından tarzına kadar eleştirebilen
3) arkasından konuşacağın şeyler direk yüzüne söyleyen yalansız dolansız.
hoş olmaz mı böyle bir arkadaş grubu olsa.? en azından kötü yönlerimiz varsa onları düzeltmemizde yardımı dokunabilir. sıfır alınganlık olacak tabii ki
1) karşındakinde hoşa gitmeyen şeyleri direk söyleyen
2) konuşmasından tarzına kadar eleştirebilen
3) arkasından konuşacağın şeyler direk yüzüne söyleyen yalansız dolansız.
hoş olmaz mı böyle bir arkadaş grubu olsa.? en azından kötü yönlerimiz varsa onları düzeltmemizde yardımı dokunabilir. sıfır alınganlık olacak tabii ki
sen dili kullanıldığında insanlar savunmaya geçecektir. eleştiriye açığım diyen her birey bunu gerçekten öyle olduğu için söylemez. ben dilini, önce aileye sonra topluma yaymak gerek. bu grup oluşsa dahi size olumlu bir getirisi olacağını garantileyemez.
- moody90 (14.11.16 01:25:28)
Zaten arkadas gruplarımın hepsi öyle. Ama her insan bunu kaldırabilir diye birşey Yok.
- Erensq06 (14.11.16 01:32:55)
Ben öyleyim kimsenin hosuna gitmiyo bazen en yakın arkadaslarım bi seyler sorup sen dogru söylersin falan diyolar ama onlar da genel olarak cok da haz etmiyorlar bu özelliğimden.
- pastörizesüt (14.11.16 01:44:22)
üstteki yorumlara ek olarak, bazı şeyleri bilmemek/duymamak lazım.
- 1adam (14.11.16 01:52:08)
Teorik olarak güzel de pratikte imkansıza yakın . Bazı insanlarda çekememezlik hazımsızlık oluyor kendilerini sürekli karşılarındaki ile kıyaslıyorlar üstelik bunu kabul etmiyorlar ve bu yüzden karşılarındaki insana asılsız eleştiri yapıyorlar buna hayranlık deniyor. Grupta bu durum göze batar evet ama grup bence 3 kişiyi geçmemeli. Az adam olsun has adam olsun. Adam derken insanı kastediyorum.
- AWD (14.11.16 02:03:42)
- yuvarlanantencereninkapagi (14.11.16 02:23:55)
Yapma.
Ailen de dahil insanlardan gaddarsın lafını duymak hoş olmuyor.
Ailen de dahil insanlardan gaddarsın lafını duymak hoş olmuyor.
- bir3iki7 (14.11.16 03:22:03)
Anlattığın gibi bi grubumuz vardı, oturup kalkma, diksiyon, kıyafet vs. kendimize çeki düzen vermemize yardımcı oldu.
Ancak ciddi ciddi konuşunca insan doğası gereği karşındaki savunmaya geçiyor. Ama işi gırgıra vurunca şaka yollu laf sokunca o savunma mekanizması daha az devreye giriyor.
Bu arada biz 18 yıllık arkadaşız.
Ancak ciddi ciddi konuşunca insan doğası gereği karşındaki savunmaya geçiyor. Ama işi gırgıra vurunca şaka yollu laf sokunca o savunma mekanizması daha az devreye giriyor.
Bu arada biz 18 yıllık arkadaşız.
- yemrem (14.11.16 08:36:29)
Evlen&işe gir zaten bu ortamlarda alakalı/alakasız bir sürü insan çıkıp dış görünüşün ve kişiliğin hakkında "ama bak iyiliğin için" diyerek yorum yapacak. Bazen onu da demeyecek direkt ego savaşı üstünden yürüyüp vuracak.
Böyle bir gruba ihtiyaç duyacak kadar korumalı bir ortamda yaşıyorsanız kıymetini bilin bence. Zaten az çok herkes kendini biliyor, bir de elalemden laf işitmenin lüzumu yok.
Böyle bir gruba ihtiyaç duyacak kadar korumalı bir ortamda yaşıyorsanız kıymetini bilin bence. Zaten az çok herkes kendini biliyor, bir de elalemden laf işitmenin lüzumu yok.
- Sulfoxaflor (14.11.16 09:02:37)
gelin hepinize tek tek sayayım. sövebilirim de... ben hepinizi çok seviyorum. ister misiniz?
- high anchor bunget (14.11.16 09:57:06)
Harika olur. Ama boyle arkadasliklar yok, boyle bir samimiyet yok.
Dogruyu soyleyeni de dokuz koyden kovarlar. Her zaman her yerde boyledir. Samimiyet doesn't work.
Dogruyu soyleyeni de dokuz koyden kovarlar. Her zaman her yerde boyledir. Samimiyet doesn't work.
- stavro (14.11.16 11:56:01)
Olmaz. Bana karşı herkes yapmacık bir kibarlık içinde olsun mümkünse. Patavatsızlığı kaldırabilecek biri değilim. Kötü yönüm varsa da bunu bana söylemesin (ki büyük ihtimalle ben o kötü özelliğimin farkındayımdır zaten), benimle ilgili beğenmediği bir husus varsa direkt muhabbeti kessin.
Eleştiriden de dobralıktan da hoşlanan biri değilim. i.hizliresim.com
Eleştiriden de dobralıktan da hoşlanan biri değilim. i.hizliresim.com
- köstebek kurabiye (14.11.16 12:20:46)
Black Mirror s3e1 izlesin gerçeklik arkadaşlığını destekleyenler.
Ütopik ama eğlenceli olurdu.
Ütopik ama eğlenceli olurdu.
- cakabo (14.11.16 12:22:00)
Yapıcı bir doğruculukla söyleyecekse güzel ama 'Lafımı soktum ve moralini bozarak kaçtım' tarzı yıkıcı gerçekliğe sahipse güzel değil bence. Bir de gerçeklikle patavatsızlık arasında ince bir çizgi de var.
Birkaç sene önce halama gitmiştik ve çok özene bezene yemek yapmıştı ama yemeğe kuşburnu koyuyorum diye bütün topak topak karabiberleri atmış. Sonuçta yemek çok acı olmadı da, tadı biraz kayık oldu. Hani, o yemeğe 'Ne güzel olmuş, ohhh' diye yalan söylemesini beklemem kimsenin ama kadının o kadar uğraştığı yemeye bir akrabamın 'Çok iğrenç olmuş, leş gibi olmuş' demesi de gerçekçilik değil, başka bir şey bence. Hoş olmayan başka bir şey; patavatsızlık olabilir, düşüncesizlik olabilir. 'Tamam, pek güzel olmamış da bu da böyle olsun artık, ne yapalım. Ellerine sağlık' demek varken, kadın senin gözünün içine bakarken, sonucu değiştiremeyecekken birini üzmenin hiçbir anlamı ve gereği yok. Öyle bir durumda arkamdan konuşulmayacaksa, yüzüme yalan söylenmesini tercih ederim. Eğer boş umut peşinde koşuyorsam veya üzülmem sonucu değiştirecekse, hayatımı kendi elimle batırıyorsam ve doğrunun söylenmesi bir şeyleri değiştirecekse, saçmalıyorsam tabii ki acı acı vursun yüzüme.
Bir de acı bir gerçeği söyleyince, onu sindirdiğin anda o arkadaşın yanında olmak gerek. Örneğin, sınavdan kalacak bir kişiye 'Sen bu sınavdan kalırsın' demek %3-5 olan geçme olasılığını da moralini bozarak engellemek ve potansiyelini kullanmasını engellemek demek. Ya da kısa boylu ve basketbolcu olmak isteyen birine 'Sen basketbolcu olamazsın' demek, basketbolcu olmasa bile moralini bozarak sevdiği hobisini elinden almak demek. Birisi söylemişti 'Kanada'da kendi ülkesinin yasadışı göçmenini ihbar eden iki ülke vatandaşları var: Yunanistan ve Türkiye' diye, gerçekten kültürümüzde gerçeklik ile birini al aşağı etme arasındaki ince çizgiyi geçmek bol bol var. 'Hayatta yapamaz'lar, ciddiye almamalar kültürün parçası ve genelde gerçeklik adı altında 'Ben senin iyiliğin için söylüyorum' kisvesinde bu var bol bol. Tabii ki bu kısa boylu arkadaşımıza 'Çalışırsan basketbolcu olabilirsin' diyerek boş umut peşinde geçirmesine neden olmamak gerek ama aynı zamanda insanı hobisinden de etmemek gerek. 'Sen basketbolcu olamazsın' deyip gitmek yıkıcı bir gerçeklik; eğer gerçekten arkadaşsan bunun peşinden ya bir alternatif önerilir ya da bu sorunu nasıl çözeceği söylenebilir. 'İstatistikler şunu şunu gösteriyor; 1.60 boyunda şu var basketbolcu olan. Bu asla olamayacağın anlamına gelmez ama gerçekten zor, bu eforu göstermeye şu şu zorluklara rağmen hazır olup olmadığını bir düşün. Çalışırsan basketbolcu olamasan bile bir takımın koçu olabilirsin" deyip bir yandan işin zorluklarını ve neden olamayacağını göstermesi ve yapabiliyorsa alternatif önermesi, o da olmazsa moral bozuyorsa bunun önemli ve gerekli bir nedeninin olması önemli. Karşımızdakini 'He anam he' diyerek aptal yerine koymaya ve içinde bulunduğu yalanla vakit geçirmesine izin vermemek ne kadar önemliyse, motivasyonunu yıkıyorsak bunun bir nedeni olması da önemli. 'Kendi kafanda kurduğun bir gerçekle yaşıyorsun, kendine gel' deyip tokatlamak var, insanın potansiyeline çelme takmak var.
İnsanın yıkıcı gerçekliğe ihtiyacı olduğu anlar veya dönemler de oluyor, ara ara moral bozulmasına ihtiyaç var ki hayatımıza devam edip başka seçenekleri keşfedelim ama bunun arkadaşlığın en önemli tabanına tek başına ve yıkıcı şekilde oturması güzel değil bence.
Birkaç sene önce halama gitmiştik ve çok özene bezene yemek yapmıştı ama yemeğe kuşburnu koyuyorum diye bütün topak topak karabiberleri atmış. Sonuçta yemek çok acı olmadı da, tadı biraz kayık oldu. Hani, o yemeğe 'Ne güzel olmuş, ohhh' diye yalan söylemesini beklemem kimsenin ama kadının o kadar uğraştığı yemeye bir akrabamın 'Çok iğrenç olmuş, leş gibi olmuş' demesi de gerçekçilik değil, başka bir şey bence. Hoş olmayan başka bir şey; patavatsızlık olabilir, düşüncesizlik olabilir. 'Tamam, pek güzel olmamış da bu da böyle olsun artık, ne yapalım. Ellerine sağlık' demek varken, kadın senin gözünün içine bakarken, sonucu değiştiremeyecekken birini üzmenin hiçbir anlamı ve gereği yok. Öyle bir durumda arkamdan konuşulmayacaksa, yüzüme yalan söylenmesini tercih ederim. Eğer boş umut peşinde koşuyorsam veya üzülmem sonucu değiştirecekse, hayatımı kendi elimle batırıyorsam ve doğrunun söylenmesi bir şeyleri değiştirecekse, saçmalıyorsam tabii ki acı acı vursun yüzüme.
Bir de acı bir gerçeği söyleyince, onu sindirdiğin anda o arkadaşın yanında olmak gerek. Örneğin, sınavdan kalacak bir kişiye 'Sen bu sınavdan kalırsın' demek %3-5 olan geçme olasılığını da moralini bozarak engellemek ve potansiyelini kullanmasını engellemek demek. Ya da kısa boylu ve basketbolcu olmak isteyen birine 'Sen basketbolcu olamazsın' demek, basketbolcu olmasa bile moralini bozarak sevdiği hobisini elinden almak demek. Birisi söylemişti 'Kanada'da kendi ülkesinin yasadışı göçmenini ihbar eden iki ülke vatandaşları var: Yunanistan ve Türkiye' diye, gerçekten kültürümüzde gerçeklik ile birini al aşağı etme arasındaki ince çizgiyi geçmek bol bol var. 'Hayatta yapamaz'lar, ciddiye almamalar kültürün parçası ve genelde gerçeklik adı altında 'Ben senin iyiliğin için söylüyorum' kisvesinde bu var bol bol. Tabii ki bu kısa boylu arkadaşımıza 'Çalışırsan basketbolcu olabilirsin' diyerek boş umut peşinde geçirmesine neden olmamak gerek ama aynı zamanda insanı hobisinden de etmemek gerek. 'Sen basketbolcu olamazsın' deyip gitmek yıkıcı bir gerçeklik; eğer gerçekten arkadaşsan bunun peşinden ya bir alternatif önerilir ya da bu sorunu nasıl çözeceği söylenebilir. 'İstatistikler şunu şunu gösteriyor; 1.60 boyunda şu var basketbolcu olan. Bu asla olamayacağın anlamına gelmez ama gerçekten zor, bu eforu göstermeye şu şu zorluklara rağmen hazır olup olmadığını bir düşün. Çalışırsan basketbolcu olamasan bile bir takımın koçu olabilirsin" deyip bir yandan işin zorluklarını ve neden olamayacağını göstermesi ve yapabiliyorsa alternatif önermesi, o da olmazsa moral bozuyorsa bunun önemli ve gerekli bir nedeninin olması önemli. Karşımızdakini 'He anam he' diyerek aptal yerine koymaya ve içinde bulunduğu yalanla vakit geçirmesine izin vermemek ne kadar önemliyse, motivasyonunu yıkıyorsak bunun bir nedeni olması da önemli. 'Kendi kafanda kurduğun bir gerçekle yaşıyorsun, kendine gel' deyip tokatlamak var, insanın potansiyeline çelme takmak var.
İnsanın yıkıcı gerçekliğe ihtiyacı olduğu anlar veya dönemler de oluyor, ara ara moral bozulmasına ihtiyaç var ki hayatımıza devam edip başka seçenekleri keşfedelim ama bunun arkadaşlığın en önemli tabanına tek başına ve yıkıcı şekilde oturması güzel değil bence.
- aychovsky (14.11.16 19:32:49 ~ 19:35:48)
erkekler arasındaki ilişki temelde böyle zaten.
eğer bir duyuru leydisi değilseniz, arkadaşlarınızda sorun var demektir.
eğer bir duyuru leydisi değilseniz, arkadaşlarınızda sorun var demektir.
- elestirman (14.11.16 19:36:48)
yapsak böyle bir buluşma gelecek kimler olur? ama o kadar eleştiriye açık olmalı ki böyle bir buluşmada olanlar sanki 3. bir göz ile ortamdalarmışçasına izlemeleri gerekir.
İlk tanışmadan itibaren rahat ve yalansız ne olduğunu ortaya koymaktan kimler korkmaz acaba?
İlk tanışmadan itibaren rahat ve yalansız ne olduğunu ortaya koymaktan kimler korkmaz acaba?
- seindfeld (14.11.16 20:49:49)
@aychovsky +1
gerçeklik kisvesi altında sadece yıkıcı konuşan kişiler dürüst değil, acımasız, engelleyici ve kırıcı.
dürüstlüğün her zaman sınırları vardır. bir insanın dürüst olabilmesi için ilk önce kendine dürüst olması gerekir ve kimse kendine %100 dürüst olamaz. kimse başkasına da %100 dürüst davranamaz, insan doğasına aykırı bu. ama dürüstlük, gerçeklik yüksek dozlarda iyidir ve her zaman yapıcıdır.
yüksek dozda gerçek olabildiğim ve onun bana gerçek olabildiği bir arkadaşım var. böyle bir arkadaşlığın olması için iki tarafında birbirinin düşüncesine, fikirlerine değer vermesi gerekiyor öncelikle. yoldan geçen, hayatı boyunca az ve yüzeysel düşünmüş adamın gerçekliğine ben gerçeklik demem, o bana dürüst yaklaştığını söylese de onun hakkımdaki fikirlerini yanlış bulurum. çünkü basit bir yerden bakar kendine göre dürüsttür ama bu gerçeklik değildir. bu arkadaşlıkta iki tarafın da gerçek olması gerekiyor. çünkü gerçek davranılmadığını düşünen bir kişi uzun vadede gerçek davranamaz. en önemlisi bu arkadaşlıkta iki tarafın da birbirini sevmesi ve değer vermesi gerekli. çünkü önemsediğin kişinin daha iyi olmasını istersin, onun yaşadıklarını daha çok özümsersin. onun daha iyi olması için ona gerçek davranırsın, onun iyiliği için.
gerçeklik kisvesi altında sadece yıkıcı konuşan kişiler dürüst değil, acımasız, engelleyici ve kırıcı.
dürüstlüğün her zaman sınırları vardır. bir insanın dürüst olabilmesi için ilk önce kendine dürüst olması gerekir ve kimse kendine %100 dürüst olamaz. kimse başkasına da %100 dürüst davranamaz, insan doğasına aykırı bu. ama dürüstlük, gerçeklik yüksek dozlarda iyidir ve her zaman yapıcıdır.
yüksek dozda gerçek olabildiğim ve onun bana gerçek olabildiği bir arkadaşım var. böyle bir arkadaşlığın olması için iki tarafında birbirinin düşüncesine, fikirlerine değer vermesi gerekiyor öncelikle. yoldan geçen, hayatı boyunca az ve yüzeysel düşünmüş adamın gerçekliğine ben gerçeklik demem, o bana dürüst yaklaştığını söylese de onun hakkımdaki fikirlerini yanlış bulurum. çünkü basit bir yerden bakar kendine göre dürüsttür ama bu gerçeklik değildir. bu arkadaşlıkta iki tarafın da gerçek olması gerekiyor. çünkü gerçek davranılmadığını düşünen bir kişi uzun vadede gerçek davranamaz. en önemlisi bu arkadaşlıkta iki tarafın da birbirini sevmesi ve değer vermesi gerekli. çünkü önemsediğin kişinin daha iyi olmasını istersin, onun yaşadıklarını daha çok özümsersin. onun daha iyi olması için ona gerçek davranırsın, onun iyiliği için.
- cikis yolu (14.11.16 21:05:08)
1