[]
yazarlikla ugrasan arkadaslara sorum.
yazarlik demisken, blog olur, gunluk tutuyorsaniz o olur, atiyorum cok uzun fb post u yazsaniz bile ben sizi yazar olrak gorurum.
yazi yazma motivasyonunuzu nasil sagliyorsunuz ? bazen yazmam gereken hallerde bile hic yazi yazasim gelmiyor.
yazi yazma motivasyonunuzu nasil sagliyorsunuz ? bazen yazmam gereken hallerde bile hic yazi yazasim gelmiyor.
motivasyon beklemiyorum. hergün belirli bir saatte, belirli bir yerde, belirli sayıda sözcük yazıyorum. bilinen en yaygın 'akıcılık' hilesi de bu.
- negatype (19.06.16 23:36:45)
alışkanlık meselesi biraz ya.
ben 7 ocak 2005'ten aralık 2015'e kadar düzenli günlük tuttum (her gün değil tabi ama düzenli), 2009 ile 2016 yılları arasında profesyonel dergi ve sitelerde editörlük yaptım.
2005'te yazmaya başlamamdaki amaç, konuşamamaktı. asosyallik, iki lafı bir araya getirememe falan durumları. konuşamıyordum, dedim bari yazayım. ilk motivasyon kaynağım bu herhalde. sonra da alışkanlık oldu, iyi de geldi. biriyle konuşmak isteyip de konuşamadığımda oturdum günlüğüme yazdım. iyice yazmaya alışınca (tabi okumayla da pekiştirmek gerek), profesyonel olarak yazı yazma işine atıldım. gerçi sonra da bıraktım. çünkü artık yazı yazmanın bir önemi kalmadı ülkede ve dünyada. herkes ağzını yamulta yamulta konuşmaktan başka bir halta yaramayan ergen youtuber'lara aşık artık.
ergenlikteki gibi asosyal değilim ama yine de gergin durumlarda pek konuşamam. ama biri beni mesaj gibi metin tabanlı bir platformda alt etmeye çalışırsa aklını alırım. (: zaten şu hayatta yapabildiğim tek şey yazabilmek. başka bir halta yaradığım söylemenez.
neyse konu nereye geldi. biraz şartlar elverecek (ben asosyal olmasaydım yazı yazma işini bu kadar ilerletemezdim mesela), biraz da alışkanlık işte (o da bu işle yoğun olarak ilgilenmeye başlayınca kendiliğinden geliyor). bu arada kimse yazı yazmak zorunda da değil. yani zorunlu mu hissediyorsun kendini, nedir?
yazı yazman gereken haller ne mesela?
ben 7 ocak 2005'ten aralık 2015'e kadar düzenli günlük tuttum (her gün değil tabi ama düzenli), 2009 ile 2016 yılları arasında profesyonel dergi ve sitelerde editörlük yaptım.
2005'te yazmaya başlamamdaki amaç, konuşamamaktı. asosyallik, iki lafı bir araya getirememe falan durumları. konuşamıyordum, dedim bari yazayım. ilk motivasyon kaynağım bu herhalde. sonra da alışkanlık oldu, iyi de geldi. biriyle konuşmak isteyip de konuşamadığımda oturdum günlüğüme yazdım. iyice yazmaya alışınca (tabi okumayla da pekiştirmek gerek), profesyonel olarak yazı yazma işine atıldım. gerçi sonra da bıraktım. çünkü artık yazı yazmanın bir önemi kalmadı ülkede ve dünyada. herkes ağzını yamulta yamulta konuşmaktan başka bir halta yaramayan ergen youtuber'lara aşık artık.
ergenlikteki gibi asosyal değilim ama yine de gergin durumlarda pek konuşamam. ama biri beni mesaj gibi metin tabanlı bir platformda alt etmeye çalışırsa aklını alırım. (: zaten şu hayatta yapabildiğim tek şey yazabilmek. başka bir halta yaradığım söylemenez.
neyse konu nereye geldi. biraz şartlar elverecek (ben asosyal olmasaydım yazı yazma işini bu kadar ilerletemezdim mesela), biraz da alışkanlık işte (o da bu işle yoğun olarak ilgilenmeye başlayınca kendiliğinden geliyor). bu arada kimse yazı yazmak zorunda da değil. yani zorunlu mu hissediyorsun kendini, nedir?
yazı yazman gereken haller ne mesela?
- avianthem (19.06.16 23:51:44)
eğer kağıda yazmak zor geliyorsa, sadece senin görebileceğin bir blog oluştur ve ruh halini bile yaz, kendi kendine konuştukça açılıyorsun.
- tiredpanda (20.06.16 00:55:20)
1