[]

Gece yarısı durmadan öten iş hanı alarmı

Aslında soracağım soru 'Teknik' kategorisine pek uymuyor ama buna uygun bir kategori de yok ne yazık ki. Mazur görün.
---

Bir iş hanının arka cephesine bakan binalardan birinde oturuyorum ve bu iş hanınınarka tarafındaki dış cephesine yaklaşık 1-1,5 ay önce sensörlü bir alarm takıldı. Sensörün görüş alanı da, iş hanı biraz yüksekte kaldığı için, kendi etrafındaki binaların çatılarını kapsıyor(hani o çatılardan hırsız tırmanıp da, iş hanına girmeye çalışır diye) Ve bu alarm, akşam 17.00'den, sabah 8-9 sularına kadar aktif. Ama sıkıntı şu ki, o çatılarda hırsız hariç her türlü canlı var(kedi, fare, kuş, yarasa, vs.) Ve bu sensör, bunları her algılayışında bangır bangır ötmeye başlıyor.
Bakın, dün gece hiç üşenmedim ve hazır sabahlıyorum diye, akşam 10'dan, sabah 7'ye kadar alarm her öttüğünde, yanımdaki not defterine bir çentik attım. Peki, sabah o çentikleri topladığımda sonuç kaç çıktı?

179!!!!!

Yani bu demek oluyor ki, gece yarıları, her 3 dakikada bir, bangır bangır öten bir alarm kabusu yaşıyoruz son 1,5 aydır.
Deliksiz uyku nedir? Hepimiz unuttuk. Deliksizi geç, uykuyu da unuttuk.
179 diyorum bak, hızlıca okuyup geçmeyin lütfen. şaka gibi, ama gerçek!

Şimdi gelelim bu duyuruyu yapma sebebime;
diyeceksiniz ki "gidin konuşun," ya da "şikayet edin yetkili birimlere."
eh, yapmadık mı sanıyorsunuz bu 1,5 ay boyunca..? Kaç kere iş hanı güvenliğiyle, kaç kere iş hanı yönetimiyle, kaç kere polisle, kaç kere zabıtayla, kaç kere belediyenin diğer birimleriyle konuştuk ama yok, yok, yok...
Diyoruz ki iş hanı yönetim kurulundaki adama; "beyefendi, alarm neden dışarıda ötüyor? içerde güvenlik görevlisi var. sensör bir şeyi algıladığında, yalnızca güvenlik görevlisine gitsin alarm sesi. mahalleye neden bangır bangır canlı yayın yapıyorsunuz? biz mi kovalayacağız hırsızı? amaç, hırsızı korkutmaksa, burası dağ başındaki bir fabrika binası değil ki öttüresiniz o alarmı amansızca; etrafınız yerleşim yerleriyle dolu. sizin bizi her gece 5 dakikada bir uykumuzdan uyandırmaya ne hakkınız var?"
ama herifin verdiği cevap da, pişmiş pişmiş "ne güzel işte, o alarm her öttüğünde çevredeki evlerden pencerelere çıkıyorsunuz hepiniz ve bir bakıma bizim fahri bekçiliğimizi yapıyorsunuz. bu sayede hırsızlar da yaklaşmaya korkuyor binaya," oluyor sadece.
"iyi de uykumuzdan uyanıyoruz! hırsız olduğu için ötse o alarm, eyvallah. çekirdeğimizi alır, izleriz güvenlik-hırsız kovalamacasını ama ortada hırsız-mırsız yok; fare var, kedi var, yarasa var. lütfen sadece iş hanının içinde ötsün alarm ve güvenlik görevlileri de hemen kontrol etsin çatıları! zaten mantıklı olan da bu değil mi, allah aşkına?" diyoruz ama yok, anlatamıyoruz derdimizi. bir de adam demesin mi, "içeride de ötüyor zaten" diye..? ulan o zaman dışarıda neden ötüyor!? sırf gıcıklığına mı koydunuz onu dışarıya!? adamlara hava hoş tabii. nasıl olsa onların evleri başka yerde, gece yarısı alarm sıkıntısını çeken biziz. adam, dükkanına zarar gelmesin diye, etraftaki insanların huzurunu bozmaktan hiç çekinmiyor. Biri bana dese ki "sizin şu alarm bizi uyandırıyor, rahatsız ediyor," hemen özür dilerim ve hatta üstüne de epeyce utanırım, "insanlara huzursuzluk vermişim farkında olmadan" diye. Sonrasında da insanları rahatsız etmeyecek başka bir çözüm yolu ararım ama adamlar ne yapıyor? "keh keh keh, ne güzel işte... fahri bekçimiz olmuşsunuz, keh keh..."
haliyle elimizden bir kaza çıkmasın diye Polise iletiyoruz şikayetimizi ama polisin yaptığı bir şey yok. zaten yapacağı bir şey de yok uyarmaktan başka ama onu bile yapmıyorlar. çünkü geçen sefer şikayet ettik, 15 dakika sonra geri dönüş sağlayıp "tamam, biz uyarımızı yaptık, 2 güne sökeceklermiş alarmı," diyor polis ama 2 gün sonra sökülmeyince, iş hanı güvenliğiyle tekrar muhatap oluyoruz ve "yoo, polis-molis gelmedi buraya" diyor. yahu belediyeye şikayet ediyoruz, bir sürü prosedür çıkıyor karşımıza... şikayetçi olup, dava açsan, onun sonuçlanması kaç ayı bulacak? biz tüm o zaman zarfı boyunca uyuyamayacak mıyız? Saçmalık... Onu da geç!

velhasıl kelam, cinnet geçiren insanları ilk defa bu kadar iyi anlamaya başladım. ve de korkuyorum... bir gece ansızın sinirlerime hakim olamayıp, iş hanını basmaktan ve de haneye tecavüzle suçlanmaktan, ya da darp edeceğim o iş hanı yönetimindeki pişkin herifin benden şikayetçi olmasından ve de yok yere başıma iş açılmasından korkuyorum.

Peki, bunun bir çözümü yok mudur?
Uzun vadede var gibi(dava açarak vs.) ama ben neyleyeyim 2-3 ay(belki daha da uzun bir süre) sonra çözülecek derdi? Ben bu gece uyumak istiyorum. Ve de yarın gece... Ondan sonraki gece ve sonrasındaki her gün... Düşüncesiz insanların, en temel ihtiyacım olan uykumu benden çalması karşısında daha ne kadar sabırlı davranabilirim bilmiyorum ama adaletine sıçtığımın dünyasını çok iyi biliyorum ki, yarın-öbür gün gidip, o alarmı parçalasam ve iş hanını 100-200 liralık zarara uğratsam, hukuk önünde suçlu ben olurum. oysaki onların bize verdiği ruhsal zarar, kaç yüz liraya bedel, kimsenin umurunda değil.

şimdi diyeceksiniz ki, "eee? polis olmuyor, zabıta olmuyor; dava açıp da onun sonucunu bekleyemeyeceğini söylüyorsun; biz ne diyelim sana?"
evet, haklısınız, zaten benim de aklıma başka bir çözüm yolu geliyor olsaydı, buraya bu yazıyı yazmadan, direkt olarak onu uygulamaya çalışırdım ama ne bileyim, belki aranızdan biri dahiyane bir fikir verir diye yazdım bunları buraya. kim bilir, belki aranızda amansız bir keskin nişancı vardır ve bir gece ansızın, indiriverir o şerefsiz sensörlü alarmı sırf benim için =)
iş hanı da suçlayacak kimseyi bulamaz ve olur da yeniden koyarsa o alarmı, o hayırsever keskin nişancı arkadaş bir daha indirir, ta ki iş hanı yönetimi pes edip, alarm takmaktan vazgeçene kadar...

işin şakası bir yana; eğer ki benimle kusursuz bir empati kurabilirseniz, son 1,5 aydır cehennem gibi bir yaşam sürdüğümü oldukça iyi anlayabilirsiniz ve siz olsaydınız, böyle bir durumda ne yapardınız? rica etsem, bana bir yol gösterir misiniz?

not: yaza kadar burada oturmak zorundayım. ne yazık ki o zamana kadar taşınamam.

 
sana o lafları diyen adamın kapısının önüne araba çek ve her gece öyle bangır bangır öttür.


  • mesgul ve huzursuz  (06.01.16 16:08:49) 
aslında evet, haklısın, çivi çiviyi söker. gürültüsünden rahatsız olduğum komşuyu da gürültü çıkararak sustururdum ama bu adamın evinin nerede olduğunu bilmiyorum ki.

ayrıca "özet geç," diyen; sen okumasan da olur abisi.

edit: "özet geç," diyen himmet dayi kaçmış.
  • gino the original  (06.01.16 16:23:58 ~ 16:29:00) 
hakaten uzun olmuş


  • klar  (06.01.16 16:27:45) 
sana "uzun mu olmuş?" diye fikrini soran mı oldu!?

soruma cevabın varsa verirsin, yoksa geçer gidersin.
  • gino the original  (06.01.16 17:11:40) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.